Mehmet Tezkan
Bakan Baklayı Ağzından Çıkardı!
İki yüksek mahkemenin anlaşamadığı, birbirine düştüğü havasını yaymaya çalışıyorlar. Kriz varmış gibi pompalıyorlar…
Kriz var evet…
Ama, Anayasa’yı yok sayma krizi var…
Önce ağır ceza mahkemesi Anayasa’yı yok saydı. Sonra Yargıtay Anayasa’yı yok hükmünde ilan etti.
Cumhurbaşkanı ‘hakemim’ diyerek kendini yüksek yargının da üzerinde konumlandırmaya çalıştı ama aynı zamanda Yargıtay’a destek çıktı. Yargıtay’ın şoke eden kararına şaşıran AKP’lileri yanlış yapmakla suçladı. Saray’ın Hukukçusu fırsat bu fırsat diyerek milli yargı projesini ortaya attı…
TBMM Başkanı sessiz kalarak Yargıtay’a zımnen destek verdi. Yargıtay’ın fırçasını sineye çekti.
Adalet Bakanı çözüm yeni Anayasa veya AYM yasasında değişiklik diyerek baklayı ağzından çıkardı…
Yaratılmak istenen suni krizin nedeni bu…
Bakan’ın gerekçesi şu; Anayasa Mahkemesi’nin önünde 130 bin dosya olmuş, 15 kişinin buna bakması imkansızmış…
Anayasa Mahkemesi her dosyayı kabul etmiyor. Önce komisyonlar inceliyor, AYM Kanunu’nun 45 ve 47 maddesine uygunsa kabul ediyor. Değilse reddediyor. Kabul edilenler mahkeme heyetinin önüne geliyor…
130 bin dosya kabul edilmiş ve sırada bekliyorsa vay yargının haline…
Aslıda sorun burada… Düzeltilmesi gereken bu…
Yargıyı siyasallaştırırsan…
Senin istediğin doğrultuda karar vermeyeceği belli olan hakimleri görevden alırsan… Veya mahkeme heyetini dağıtırsan…
Saray’ın isteği doğrultusunda karar verecek hakimleri getirirsen olacağı budur…
Fethullahçı çetenin yargıyı ele geçirdiği Anayasa değişikliği yapılırken iktidar mensupları yargının bağımsız olması yetmez tarafsız da olmalı diye bağırıyordu…
Şimdi milli yargı diyorlar…
Yani tarafsız da olmayacak, bağımsız da…
Tarafsız ve bağımsız olan ya meslekten atılıyor ya da uzak diyarlara sürülüyor. İstanbul’daysa mesela Samsun’a!...
Şimdi diyeceksiniz ki tamam anladık da bu işin sonu ne olacak?
Şu belli ki Anayasa iktidarın da onayıyla Yargıtay tarafından askıya alındı. İktidar yeni Anayasa zemin hazırlamak için krizin daha da derinleşmesini bekleyecek veya isteyecek… Ama şimdilik bu mümkün görünmüyor… Cumhur İttifakı’nın Anayasa’yı değiştirecek, referanduma götürecek sayısal çoğunluğu yok…
Ama Anayasa Mahkemesi Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Kanunu’nu değiştirme güçleri var… Yapacakları budur… Bireysel başvuru hakkını kısıtlayacaklar, zorlaştıracaklar, hak ihlallerini tazminatla sınırlayacaklar.
Bunu yaparken AYM’nin başka hangi yetkilerini doğrarlar bilinmiyor!
O bakla daha ağızlardan çıkmadı…
Bunu da reform diye millete yutturmaya çalışacaklar. 2010’da yaptıkları büyük yargı reformunu gördük…
O yargı reformu sayesinde (!) FETÖ’cü çete devletin hücrelerine kadar girdi…
Adalet Bakanı o Anayasa değişikliğine atıfla demiş ki; 1982 model kamyona 2010 model tırın dorsesin taktık. Hadi çek kamyon dedik. Olmuyor ki gitmiyor ki…
2017 Anayasa değişikliğiyle hani jet motoru takılmıştı; ne oldu? Motor hava mı yaptı, motora su mu kaçtı?