Antalya'da maç 2 enteresan pozisyonla başladı. Daha 2. dakikaydı. Mert Müldür'ün sağdan ortası ceza sahasını karıştırdı. Piric'in müdahalesinde top Szymanski'nin 6 pasta önünde kaldı. Karşısında da koskoca kale ve boştu da. Ama topu o kaleye yuvarlayamadı. Kaydı yere düştü. Veysel müdahale ederken top yine kaleye yöneldi, Veysel çıkardı. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Tartışıldı bu. VAR'a göre geçmeyince oyun devam etti. Ama asıl burada tartışılması gereken Szymanski o topu nasıl filelere yollayamadı olmalı.
Hemen ardından... Dzeko uzun bir topla ceza alanında topla buluştu. O sırada Veysel geldi arkadan, müdahale etti. Dzeko yerde kaldı ve penaltı bekledi. Hakem Cihan Aydın devam ettirdi oyunu. Yalnız bana orada Veysel Dzeko'nun ayağına vuruyor gibi geldi. Topla ilgisi de yoktu, dokunamadı bile zaten. En azından bir VAR incelemesi gerekmez miydi bu pozisyonda? Kimi "Böyle basit penaltı olur mu?" diyor ama ayağına vuruyor işte. Penaltı diyorum ben. Demeyenin alnını karışlarım. Bu kadar iddialıyım yani.
12. dakikada bu kez Antalyaspor geldi. Kaluzinski'nin ceza alanı dışından çektiği şutta top yan direkten döndü.
Sonra ne oldu?
Sonra oyun sıradan bir oyuna döndü. Cılız atak girişimleri, etkisiz adamlar. Koskoca ilk yarıda başka da bir şey olmadı. Fenerbahçe'nin vasatı bile aşamayan oyunu şaşırtıcıydı.
İkinci yarıya Mourinho Fred ve Kostic'i alarak başladı. İsmail ve Djiku çıktı. Kostic savunmanın soluna geçerken Oosterwolde stoperdi artık.
Fenerbahçe'nin yine temposu düşüktü. Mourinho'nun da. Maçın başlarında yerinde duramayan Portekizli de takıma ayak uydurmuştu sanki. Kulübede oturuyor, oyunu seyrediyordu herkes gibi. Oysa Fenerbahçeliler ondan takımı hareketlendirecek bir şeyler bekliyordu.
Her şeye rağmen 57'de öne geçebilirdi Fenerbahçe. Amrabat nefis bir uzun pas attı, Tadic kaleciyle karşı karşıya kaldı. Ama kaleye vurmak yerine Dzeko'ya çıkarmak isteyince defans girdi araya. Tadic orada kaleye vurabilirdi iyi bir vuruş da büyük olasılıkla tabelayı değiştirebilirdi.
Mourinho nihayet 59'da kalktı yerinden. İrfan Can ve En Nesyri'yi çağırdı yanına. Anlattı da anlattı. Tam bu sırada 63'te Fred'in pasıyla ceza alanında kaleciyle karşı karşıya kalan Tadic, oyundan alınması beklenirken golü attı. Fenerbahçe 1-0 öne geçti. Değişiklikler de kaldı. Bu goldeki pası Fred'in ilk 11'de her zaman olması gerektiğini gösteriyordu aslında.
69'da Saint-Maximin'i aldı oyundan Mourinho. Becao'yu soktu. Diziliş de bir kez daha değişti. Oosterwolde yine sol beke geçti. Kostic de önüne. Becao da stopere.
77'de Dzeko'nun filelere gönderdiği topta yardımcı hakem ofsayt verdi. Buna kızan Mourinho, elindeki laptopu yayıncı kuruluşun kamerasının önüne bıraktı. Enteresan bir tepkiydi. Hakem de sarı kart gösterdi. Ofsayt mıydı değil miydi? VAR'dan da bir şey gelmedi. Daha sonra VAR merkezinden gelen görüntüye göre Dzeko önde gözüküyordu ama sanki daha gerideki Antalyaspor'un bir oyuncusu çarptı gözüme.
80'de Fenerbahçe'yi rahatlatan golü Antalyasporlu Kelven Thalisson attı. Ortada El Neysri'nin önünde topa uçan Kelven kendi ağlarını havalandırdı ve Fenerbahçe 2-0 yaptı durumu.
Gelelim sadede. Fenerbahçe ahım şahım bir top oynamadı kabul. Antalyaspor da daha tam takım olamamış. Alex de Souza henüz başaramamış bunu. Ama sabır lazım. Yeni bir takım çünkü.
Sonuçta kazandı Fenerbahçe kazanmasına da... Hakem Cihan Aydın'a takıldım ben. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi, bilemem. VAR geçmedi dedi, tamam derim. Ama hemen sonra Dzeko'nun ayağına resmen vurdu Veysel. Bunu nasıl göremezsin genç arkadaşım.
Bir de maç içinde verilen verilmeyen faüller. Daha dikkatli olmasını öneririm. Yoksa uzun olmaz hakemlik hayatı.
