Evirmeye çevirmeye gerek yok.
Sayıları hayli fazla bir grup CHP’li, CHP’nin seçimi kazanmaması için elinden geleni yapıyor… Bugünkü yönetimin başarısız olması için…
31 Mart’tan sonra yeniden kongreye gidilmesini sağlamak için…
Kim bunlar?
İçlerinde milletvekilleri var, il başkanları var, ilçe başkanları var, delegeler var. Kısaca kongreyi kaybedenler diyelim…
Özgür Özel’i istemeyenler, İmamoğlu’nu sevmeyenler…
Tek istekleri CHP’nin İstanbul’u kaybetmesi… Böylece İmamoğlu’nu saf dışı bırakacaklarını, Özel’i de olağanüstü kongrede indireceklerini düşünüyorlar…
Daha doğrusu planlıyorlar. Bunun için de gece gündüz çalışıyorlar…
Peki bu sevdada olanların içinde veya yanında Kılıçdaroğlu da var mı? Var deniliyor ama Kemal Bey renk vermediği için hüküm vermek yanlış olur…
Ama bu duruma, bu bölünmeye sessiz kaldığı da gerçek. Yıllardır CHP’yi böyle yönetti. Çoğu meseleye net tavır koymadı. Sorun getirene haklısın veya haksızsın demedi. Evet veya hayır demekten kaçındı. Sadece dinledi.
Deniliyor ki; Kemal Bey 31 Mart gecesine kadar aynı politikayı izleyecek. Yani ne CHP’nin altını oymaya çalışan CHP’lilere destek verecek ne karşı çıkacak.
Bekleyecek…
CHP’li adayların işi zor… Özellikle İmamoğlu’nun…
AKP/MHP ikilisi Murat Kurum’u öne sürdü. Aslında yarış İmamoğlu ile Erdoğan arasında. Kurum mecburi aday.
Yarış bu ikili arasında ama bir de yancı adaylar var; kazanamayacağı belli olan ama oy tırtıklamak için aday olanlar da diyebiliriz…
Mesela İyi Parti adayı… Mesela Zafer Partisi adayı…
Saadet de aday çıkaracak, Erbakan’ın partisi de… DEM de aday çıkartır mı? Başak Demirtaş İstanbul’a aday gösterilir mi?
Gösterilirse ne olur?
2019’da İmamoğlu’na oy veren Kürt seçmen ne yapar? İstanbul’a kazanamayacağı belli olan Başak Hanıma oy vererek Cumhur İttifakı’nın ekmeğine yağ sürer mi?
Zor sorular…
Gördüğüm şu; sadece iktidar kanadı değil, muhalefet bloğu da İmamoğlu kaybetsin, CHP parçalansın diye elinden geleni yapıyor…
Özellikle Akşener…
Niye yapıyor derseniz; Kılıçdaroğlu’na duyduğu nefretten. Kendisini aldattığını, masanın öteki ortaklarıyla anlaşarak iş çevirdiğini düşünüyor. Bu konuda haksız değil ama CHP’ye kurum olarak saldırması mantıksız…
Yaman bir çelişki var: Akşener Kılıçdaroğlu’na kızdığı için CHP’nin güçlü olduğu yerlere popüler aday çıkararak asılıyor.
Başta İstanbul olmak üzere Ankara, Eskişehir, Muğla gibi birçok ilde CHP’nin kaybetmesini istiyor…
Amacına ulaşırsa CHP’yi kaybettirirse Kılıçdaroğlu geri gelir. Kılıçdaroğlu’ndan intikam almak için köprüleri atan, gemileri yakan Akşener Kılıçdaroğlu için çalışıyor.
Ne yaman çelişki demem bundan…
Muhalefet partileri, dernekler, sivil topluk kuruluşları şu gerçeğin farkında mı? Sadece CHP kaybetmez, sadece İmamoğlu kaybetmez muhalefet toptan kaybeder. Muhalefet biter. Seçmen bir daha muhalefet partilerinin yüzüne bakmaz…
Siyasetle bağını koparır. Sandığa küser…
Sonuç böyle olursa…
Yoksullaştıkça muhafazakarlaşan, muhafazakarlaştıkça yoksullaşan kaderine razı, gariban, boynu bükük insanlar ülkesi oluruz…