Yunanistan’la savaş çıkar mı?

Aslında şöyle demek daha mı gerçekçi olur; Ege’de çatışma çıkar mı?

Hadi gelin daha da daraltalım; Türk-Yunan uçakları birbirine girer mi?

Bu kadarı olabilir. Olasılık dahilinde…

Bir adım sonrası imkânsız değil imkansızın da ötesi…

Neden mi?

Bir gece ansızın gelebiliriz diyen Tayyip Erdoğan… Adalara turistlik gezi yapmayacağımıza göre savaş uçaklarıyla bombalayacağız, deniz kuvvetleriyle topa tutacağız, komandolarımızla çıkarma yapacağız.

Bir gece ansızın gidebiliriz sözünün anlamı bu değil mi?

Erdoğan’ın işgal ettiler dediği 20 minik ada ile 2 kayalık. Yunanlıların işgali yeni değil, sekiz yıl oldu. Sözcü gazetesi 2014 yılında manşet yapmış. 2015’te, 2016’da, 2017’de, 2018’de.

Hükümetten ‘tık’ yok. İktidar partisinden ses yok.

Meşhur fıkradır. Hristiyan Yahudi arkadaşının ensesine tokadı patlatır: İsa’yı neden çarmıha gerdiniz?

Arkadaşı yanıt verir 2022 yıl önceydi…

Hristiyan olanı ‘ben yine duydum’ der.

Minik adaların işgal edildiğini, büyük adaların silahlandırıldığını hükümetimiz (tek kişi; Erdoğan) yeni duymuş olmalı ki sert tepki gösterdi.

Aslında meselenin evveliyatı var. Girit adasındaki S/300 füzelerinin (onlar da Rusya malı. Kıbrıs Rum Kesimi almıştı. Ankara’nın baskısı üzerine Yunanistan’a verdiler. Atina hükümeti de Girit adasında depoya kilitledi. Bugüne kadar sadece tatbikatlarda çıkardılar.) uçaklarımıza kilitlenmesinin öncesine göz atalım.

Yunanistan Başbakan’ı Miçotakis mayıs ayında ABD’ye gitti. Senato’da konuşma yaptı. İsim vermeden Türkiye’ye F-16 açıklarını vermeyin dedi. Senatörler konuşmasını defalarca alkışladı.

Erdoğan haklı olarak çok sinirlendi. ‘Benim için Miçotakis diye biri yok’ dedi. İpleri kopardı.

Köprüler atıldı…

Bu gergin ortamda S/300’lerin uçaklarımıza kilitlenerek tehdit etmesinin anlamı belli değil mi?

Tahrik!

Ankara’yı kışkırtmak. Erdoğan’ı zorlamak.

Hani S/300’ler onlar depodaydı?

Adaları vurursak, operasyon düzenlersek bundan kim karlı çıkar?

Atina… Mitçotakis…

Kim zarar görür, kimin ekonomisi çöker?

Türkiye’nin… Batı’dan dışlanırız, kolay kolay da geri dönemeyiz. Asya steplerine doğru savruluruz…

Atina zil takıp oynar.

Tam tersini düşünelim. Atina bir delilik yapar kendimi savunmak zorundayım kılıfı altında hava saldırısı düzenler diye Rusya’dan aldığımız S/400 füzelerini aktif hale getirirsek kim zarar görür?

Yine Türkiye…

NATO tavır koyar, ilişkiler askıya alınır.

ABD çok sert tepki gösterir, Türkiye’ye sert yaptırım uygular. Bankalar dolar kullanamaz hale gelir. İhracat durur. Kime karşı kullanacağımız belli olamayan S/400‘leri alarak zaten F-35 projesinden atıldık. Ankara sineye çekti. F-16 istiyoruz.

Sittin sene alamayız.

Moskova’nın kucağına otururuz… Eski demir perde ülkelerine döneriz.

Sadede gel diyeceksiniz. Savaş falan çıkmaz. Ege’de çatışmada olmaz.

Eeee…

Dedim ya olsa olsa Türk-Yunan uçakları birbirine girer havada çatışma olur. O da kısa sürer. Avrupa’nın tansiyonu fırlar, yüreği ağzına gelir. Telefon trafiği başlar. Mesele Ankara/ Atina arasındaki söz düellosuna döner. İki taraf da kabadayılaşır…

Kim karlı çıkar?

İki yakanın siyasi liderleri. Türkiye’yi ve Yunanistan’ı yönetenler. Bir süre daha yönetmek isteyenler. Seçime hazırlananlar.

Bu sebeple havada kısa süreli çatışma olasılığı yabana atılmamalı.

Vakti zamanı gelince olasılık dahilinde!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi