Yüksek Seçim Kurulu seçimi nasıl erteler?

Çoğu kişi oturduğumuz yerden ahkam kestiğimizi düşünüyor. Mesela önce 24 Mayıs’ta seçim olmaz dedim. Dün de YSK kararıyla seçimin sonbahara ötelenebileceğini söyledim. Hatta bir yıl ertelenmesinin senaryo dahilinde olduğunu da yazdım. Ama kuvvetle muhtemel seçim eylülde dedim.

Üç tür tepki aldım…

Birincisi; Anayasa’ya göre savaş hali dışında mümkün değil yazdığının temeli yok diyenler çıktı. Ben zaten Anayasa’ya göre mümkün olmadığını Anayasa’yı arkadan dolanmanın planları yapıldığına işaret ettim.

İkincisi; eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürme diyenler oldu. Bu Anadolu’da kullanılan yaygın deyim. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne göre; bir şeyi bir kimsenin aklına getirmek anlamında kullanılır.

Üçüncüsü; sen kime hizmet ediyorsun diye çıkışanlardı. AKP’ye yol gösteriyormuşum, onlara gizliden hizmet ediyormuşum!

Allah Allah!

Zarf içindeki dört oydan üçünü geçerli saydırıp birinin çalıntı olduğunu iddia ederek İstanbul seçimlerini iptal ettiren iktidar seçimi erteleyen iktidara ben mi katakulli aklı vereceğim!..

Zaten iktidarın buna ihtiyacı yok. İstanbul seçimlerinin iptal gerekçesi neydi?

Hava çıva… Yok yok gerekçeleri vardı; ‘Hiçbir şey olmamışsa mutlaka bir şey olmuştur’ gerekçesiydi.

Diyeceksiniz ki ama ağızlarının payını aldılar…

Haklısınız bu sebeple seçimi sarkıtmak isterlerse daha temkinli gideceklerdir. Acılar üzerinden, yaralar üzerinden, yıkım üzerinden, göç üzerinden yola çıkarak YSK üzerinden seçimi erteleyeceklerdir…

Örneği var mı?

Dr. Feyzan Olgunsay’ın 2020 nisan ayında yayınlanan ‘Salgın hastalıklar nedeniyle seçimlerin ertelenmesi’ konusundaki bilimsel makalesinden yararlandım.

1961 Anayasa’sı döneminde YSK ‘Aşırı kar yağışı ve ulaşım kesilmesi maddi zorluklar nedeniyle seçimlerin ertelenip ertelenmemesi konusunda karar verme yetkisi Yüksek Seçim Kuruluna aittir’ diye karar almış…

(Meraklısına; YSK karar no: 1976/11)

Bir kararı daha var: ‘Deprem, su baskın gibi tabi afetler, büyük yangınlar ve bunlara benzer olaylar yüzünden seçimin yapılmasına maddi imkan kalmayacak durumlarda hemen yapılması gereken seçimlerin yapılamamış olması tabiidir. Felaket günlerinden kısa bir süre sonra veya hemen yapılması gereken seçimlerin ne zaman yapılması gerektiğinin tespiti YSK’nın görevidir’

(Meraklısına: YSK karar no: 1966/194)

Erdoğan isterse… YSK bu iki maddeye dayanarak büyük felaketin yaraları sarılmadan, insanların nerede ikamet edeceği belirlenmeden, büyük göç yaşanırken apar topar seçim sağlıklı olmaz diyebilir.

Seçimi sonbahara erteleyebilir.

Bu güçlü olasılık.

Seçimin ertelenebileceği ihtimalini gündeme getirirken demek ki; işkembe-i kübradan sallamamışız!...

Bir temele, bir olguya dayandırmışız.

Şunu da belirteyim: Bu olasılığın hayata geçmesi için Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı alması da gerekmiyor. Hani diyorlar ya önce seçim kararı alınır sonra YSK zorlukları bahane ederek erteler…

Buna bile gerek yok…

Neden mi?

Anayasa’ya göre 18 Nisan günü YSK seçim takvimini açıklayıp başlatmak zorunda. (18 Haziran’dan 60 gün önce) YSK seçim dönemini başlatır ama mücbir sebeplerle 60 gün sonra bu seçimi sağlıklı yapamam der, üç ay erteler…

Bir yıl erteleyebilir mi?

Dün bu olasılığın üzerinde de durdum. Ama şeytana şapka çıkartacak, zincirleme katakulli gerekiyor…

Yaparlar mı?

Dünkü yazımın son cümlesi şuydu, bugünde kullanayım:

Bu ülkede artık hiçbir şeye bu kadarı da olmaz ya diyemiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi