Seçimlere Ayrı Girmenin Maliyeti

İktidar, 2017’de, şaibeli bir referandumla Türkiye’de rejimi değiştirdi. Bu durum, Türkiye’yi demokrasiden ve laiklikten uzaklaştırıp siyasal İslamcı bir devlet ve toplum yapısına dönüştürme sürecini hızlandırmıştır.

AK Parti, rejim değişikliğini yerleştirmek için ittifak yapmak zorundaydı. Bu ittifakı MHP ile kurarak yüzde 50 artı 1 barajını aşarak iktidarda kalmayı başardı. İki partinin kurduğu Cumhur İttifakı daha sonra genişledi. BBP, HÜDA Par ve Yeniden Refah Partisi de Cumhur İttifakı saflarına katıldılar.

Bu ittifakın karşısında ise CHP ve İYİ Parti’nin kurduğu Millet İttifakı vardı. Bu ittifak da 2023 seçimleri öncesinde 6’lı Masa olarak genişledi.

14/28 Mayıs seçimlerini Cumhur İttifakı kazandı ve Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Ortak aday Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesiyle Millet İttifakı’nın (6’lı Masa) dağıldığı ilân edildi.

Şimdi önümüzde 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler var.

Cumhur İttifakı dağılmadı. Yerel seçimlere yine ittifak partileri arasında işbirliği yaparak girecek.

Buna karşın 6’lı Masa’yı oluşturan muhalefet cephesindeki her parti seçimlere kendi adaylarıyla gireceğini açıkladı.

6’lı Masa’nın ikinci büyük partisi İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener ve parti sözcüleri bu konuda çelişkili açıklamalar yaptılar. Önce “işbirliğine açığız” sonra “hayır 81 ilde kendi adayımızı göstereceğiz” daha sonra “her yerde aday göstereceğiz ama bazı illerde işbirliği de olabilir” diyerek tutarlı olmayan açıklamalar yapıldı. Nihai olarak “Ankara, İstanbul, İzmir dahil bütün illerde kendi adayımızla seçime gireceğiz” diyerek şimdilik noktayı koymuş görünüyorlar.

“Şimdilik” kaydını düşüyorum çünkü seçim yaklaşırken İYİ Parti’nin yeniden işbirliğine kapıları açması olasılığı bulunuyor.

İYİ Parti seçimde aldığı yenilgiyi, beklenenin çok altında oy almasının sorumluluğunu Kılıçdaroğlu ve CHP’ye yıkarak kendini temize çekmeye çalışıyor. Bunu yaparken de parti kimliğini önceliyor. Tabanını korumak için “her yerde kendi adayımızla gireceğiz, biz bu partiyi CHP adaylarına kazandırmak için kurmadık” gibi deyim yerindeyse parti milliyetçiliği yapıyor.

“İttifak bize çok zarar verdi, İstanbul ve Ankara da kaybedilirse kaybedilsin, her şeyi göze aldık” açıklaması da bunu gösteriyor.

CHP ve İYİ Parti birlikte yola çıkarken, “Türkiye’yi tek adam yönetiminden kurtaracaklarını, ülkeyi yeniden demokratik, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçireceklerini” ortak hedef olarak açıklamışlardı.

İttifakın bu hedefi; iktidarın demokrasiden ve laiklikten uzaklaştırarak kurduğu otoriter ve İslamcı yapı yerine yeniden demokratik, laik, sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmekti.

İktidarın hedefi değişmiş değil.

Türkiye’yi dönüştürme sürecini hızlandırmış durumda.

Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere yerel seçimleri kazanırsa daha da hızlandıracağından kuşku yok.

İktidar ittifak halinde bu hedefe kilitlenmişken daha önce CHP ile 6’lı Masa’nın iskeletini oluşturan İYİ Parti hedef mi değiştirdi?

Artık tek adam yönetiminden güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek istemiyor mu? İktidarın, merkezi devlet organlarının laik kadrolarını tasfiye etmesinden, bu kurumlara tarikatçıları doldurmasından ve aynı şeyi kazanması halinde yerel yönetimlerde de yapacak olmasından rahatsızlık duymuyor mu?

Muhalefet partilerinin işbirliği yapmadan yerel seçimlere ayrı ayrı girmesinin iktidarın işine yarayacağını bilmiyor mu? İktidarın en çok istediği gelişmenin muhalefet partilerinin dağılması ve seçimlere ayrı ayrı girmesi olduğunu görmüyor mu?

Genel seçimlerden sonra yerel seçimleri de kaybetmenin Türkiye’ye maliyetini hesap etmiyor mu?

Bilmemesi, görmemesi, hesap etmemesi mümkün değil.

Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer büyük kentler dahil hiçbir kentte ikinci parti olacak kadar oy alamayan İYİ Parti’nin, yerel seçimleri kazanacağı iddiasının inandırıcı bir nedeni yok.

Umalım ki İYİ Parti’nin yerel seçimlerde işbirliğine kapılarını kapatması partiyi diri tutmaya ve elini güçlendirmeye yönelik taktik bir adımdır.

Seçim tarihi yaklaştıkça CHP gibi İYİ Parti de işbirliği için kapılarını açar.

Aksi halde yerel seçimleri de İstanbul ve Ankara dahil birçok ilde muhalefetin kaybetmesinin sorumluluğu İYİ Parti’nin üzerinde kalır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi