Mehmet Tezkan
Seçime Kadar Korku ve Tehdit Siyaseti!
MHP Genel Başkanı’nın dünkü konuşmasını dinlediniz mi? Okudunuz mu?
Tüylerim diken diken oldu…
Çünkü; 31 Mart seçimine doğru izleyecekleri politikanın ipuçlarını verdi.
Ana Muhalefet Partisi liderini resmen tehdit etti. ‘Aklını başına almazsa sokağa çıkamaz hale gelebilir’
Özgür Özel’i sokağa çıkmasını engelleyecek kim?
Vurucu güç ülkücüler mi olacak?
Peki onlara talimatı kim verecek?
Ayrıca CHP Genel Başkanı’nın aklını başına alıp almadığına kim karar verecek?
Bahçeli mi?
Bahçeli , Özgür Özel aklını başına almadı derse ülkenin dört bir yanındaki MHP’liler sokağa çıkarmamak için seferberlik mi ilan edecekler?
Buna rağmen sokağa çıkarsa yuhalayacaklar mı, taşlayacaklar mı? Yoksa Kılıçdaroğlu’na yapıldığı gibi linç etmeye mi kalkışacaklar!...
Bahçeli gerilim siyasetinin, korku siyasetinin, tehdit siyasetinin düğmesine bastı…
Şu ifadesine bakın…
"Herkes dikkat etsin, bugünkü kurşun gibi ağır ortamda yayı gerilmiş ok gibiyiz, kınından çekilmeyi bekleyen keskin bıçak gibiyiz. Bunların alayının aklını alırız"
MHP’liler yayı gerilmiş ok gibiymiş; peki okun hedefinde kim var?
CHP’liler mi?
Muhalif yazarlar /çizerlere/akademisyenlere mi?
Kime?
Başta Bahçeli ve MHP’liler kınından çekilmeyi bekleyen bıçak gibiymiş; tamam da kınından çekilen bıçak kime saplanacak?
CHP’lilere mi?
Muhalif yazarlara/çizerlere/akademisyenlere mi?
Kime?
Bahçeli yayı gerilmiş okunu PKK’ya, İŞİD gibi terör örgütlerine yönetse de bu beladan kurtulsak!..
Bahçeli bıçağını kınından çıkarsa İsrail’e yönetse de Gazze katliamı bitse!...
Bahçeli toplumu kutuplaşmayı, şeytanlaştırmayı, düşman yaratmayı kendisini ve partisini bu politikayla ayakta tutmayı bıraksa da ülke rahatlasa…
Sakinleşsek… Yüzlerimiz gülse… Cenazelerde çelenk parçalayarak milliyetçilik taşlanmasa…
Normalleşsek…
Normalleşirsek olan biteni konuşabiliriz.
Bahçeli konuşmasının bir yerinde demiş ki: ‘Karın, buzun, donun tam ortasında çadırdan ve teneke barakalardan kurulan geçici üslerde görev alan kahramanlarımıza saldırılıyor, vatanımız kundaklanıyor, ülkemiz dinamitleniyor.’
Tam da mesele bu…
Tam da konuşulması tartışılması hatta hesap sorulması gereken mesele bu…
Çadırından, teneke barakadan üs olur mu?
Dondurucu soğukta yarısı kara gömülü çadırlara askerlerimizi kim gönderdi? Niye gönderdi?
Meclis’in ele alması gereken mesele bu!...
Bırakın artık hamaseti. Bırakın artık sabrımız taşıyor nutuklarını. Bırakın artık bir gece ansızın gelebiliriz söylemlerini. Bırakın artık kılıcı kınından çekme tehdidini…
Askerlerimiz neden kalekolda değildi, çadırdaydı… Bahçelinin ifadesiyle teneke barakalardaydı. Havan topuna açık pozisyondaydı.
Bizleri adam yerine koyup bu ülkenin vatandaşı sayıp sorulara cevap veremeyecekleri belli…
Çünkü verecek cevapları yok…
Ama yerel seçimde üç beş fazla oy almak için ülkeyi germeye, korku ve tehdit siyaseti yapmaya da hakları yok...