Otokrat rejimin ayak sesleri

İktidar sözcüleri lafı eğip bükse de öyle değil, böyle deseler de yargı bağımsız; vallahi de billahi de bağımsız yalanını gece gündüz tek ayaklarını havaya kaldırarak tekrarlarsalar da iktidar yanlısı yazarlar ‘ama’lı ‘fakat’lı cümleler kurup mahcup halde durumu kurtarmaya çalışsalar da sonuç değişmez…

Bu gelen ağır baskı rejiminin ayak sesleridir.

Bu gelen otokrat liderin çivi çakma hamlesidir.

Bu gelen otoriter sistemin totaliter rejime geçme hamlesidir.

Bu gelen diktatörlük sisteme geçişin ayak sesleridir.

Başka bir izahı varsa biri çıkıp söylesin. Soruyorum; bu kadar önemli meselede bile yayın yapmayan, CHP İl Başkanı’na hapis cezası verilmesi önemsizmiş numarasına yatan, yok sayan kanalların bu tavrı kendi iradeleri mi, yoksa Saray’dan gelen talimat mı?

Bu sabah çıkardıkları gazetelere; Kaftancıoğlu muhtar bile olamaz başlığı atarak intikam alan çıkacak mı?

Hatırlayın. Veya iktidar yanlılarına hatırlatayım…

AKP üç ‘Y’ye sarılarak iktidar olmuştu. Neydi onlar?

Yasak, yoksulluk, yolsuzluk.

Son vereceğiz demişlerdi. Türkiye bu üç ‘Y’yi unutacak demişlerdi. Tarihe gömeceğiz demişlerdi. Türkiye’nin gündeminden çıkaracağız demişlerdi…

Ama artık ağızlardan almıyorlar/alamıyorlar.

Yasaktan başlayalım mı?

AKP’nin niyeti Gezi davasıyla sinyalini cerdi, Kaftancıoğlu’na verilen cezayla rotası ilan edildi.

O rota yasaklı Türkiye rotası…

Tam yasaklı Türkiye rotası…

Eskişehir’deki festivalin yasaklanmasını, Rize’de çay işçilerinin dilekçe bile vermesine izin verilmemesini, Gaziantep’te DEVA partisine miting yasağı konulmasını üst üste koyun Türkiye’nin koşu bandını bulursunuz.

İktidar daha doğrusu Erdoğan (zaten tek kişi diyeceksiniz) gözünü karartmış; önüme çıkanı buldozer gibi ezerim/ezeceğim mesajı veriyor…

Kavala ile başladı, Mücella Hanım ve arkadaşlarıysa sürdü, Kaftancıoğlu ile devam ediyor… Merak etmeyin Demirtaş’ı unutmuş değilim…

Herkesin tek lidere, tek adama biat ettiği itaat ettiği, yasakların hayatın bir parçası olduğu, direnenin hapiste çürütüleceği Türkiye’nin harcı dökülüyor…

Uyanık olmak lazım!..

Gelelim yoksulluğa… AKP iktidarı daha doğrusu Erdoğan halkı bilinci bir şekilde yoksullaştırıyor. Yoksullaştırarak kendine bağımlı hale geliyor. İnsanlar sadece aşını işini düşünsün. Ekmek bulan şükretsin bir ötesini talep etmesin istiyor.
Din kalkanını çekerek kitleleri yatıştırmaya, dini yapışkanını kullanarak insanları bir arada tutmaya çalışıyor…

Ne diyor?

Bu bir imtihan!..

Neyin imtihanı, imtihanı kim yapıyor?

Rabbimizin bizi sınadığını söylüyor ama yoksullaşmamızın nedeni var Rabbimiz değil, Erdoğan. Onun takıntıları, ekonomi bilimine aykırı aldığı kararlar.

Bir de Saray’a taşındıktan sonra zengin sever hali. Partisini zenginler partisi yapması.

Gelelim üçüncü ‘Y’ ye… Yolsuzluklar konusunda elimizde güçlü belge yok. Katı tek adam rejimlerinde belge bulmak da zordur zaten. Ama iki buçuk yıldır tek uçağın inmediği Balıkesir Havaalanı’nın neden yapıldığı bazı şeyleri açıklamaya yetmiyor mu?

Veya İçişleri Bakanı Soylu‘ nun İstanbul Büyükşehir belediyesinin hazırladığı yolsuzluk iddiası taşıyan dosyaları kaçırması kuşku yaratmıyor mu?

Üç ‘Y’ nin son ‘Y’ sine ışık tutmuyor mu?

CHP’liler yıllarca söylüyor ama bu kez gerçek olacak galiba üç ‘Y’ ile gelen AKP’yi üç ‘Y’ götürecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi