Şunu bilir şunu söylerim. Katakulliyle kurulan, yalan üzerine inşa edilen ekonomi yürümez.
Hazine ve Maliye Bakan’ının yalan söylediği kanıtlandı.
Ekonomi daha da dikiş tutmaz!
Çünkü yalan söyleyenden Maliye Bakanı olmaz.
Yalan söyleyen Bakan’a hazine teslim edilmez.
Bakan gazetecilerin gözünün içine baka baka; ‘o gece kimse devreye girmedi, sadece binlerce bireysel satıcı devreye girdi, adeta yarıştılar. O gece dövizini bozdurmak için adeta insanlar yarışa girdi’ dedi.
Diyebildi…
Ekonomi konusunda ahkam kesen iki gazeteci (biri kadın öteki erkek) ‘sayın bakan rakamlar sizi doğrulamıyor’ demedi.
Diyemedi… Kafa sallayarak Bakan’ın yalanlarına ortak oldular.
Çünkü kendilerini iktidarın parçası görüyorlar.
Çünkü kendilerini Nebati’nin medya ayağı sayıyorlar.
BDDK verileri ile Merkez Bankası verileri 20 Aralık gecesi insanların döviz bozdurmak için birbirleriyle yarışmadığını ortaya koydu.
Zaten Bakan Nebati’nin söylediği akla mantığa sığmıyor.
Bakan Nebati’ye göre; iktidarın yegâne temsilcisi akşam saatlerinde açıklama yaptı. Kur garantili mevduat diye yeni bir araç tanıttı.
Ekran başında Erdoğan’ı dinleyen on binlerce kişi hemen bilgisayarını açacak veya cep telefonundan bankasına girerek milyarlarca dolar sattı ve döviz kuru düştü.
Böyle bir şey mümkün mü?
Bakan hepimizi aptal mı zannediyor?
Rakamlar ortada… Tam tersi olmuş, insanlar döviz almış. İki gün içinde döviz mevduat hesapları iki milyar dolar artmış…
Merkez Bankası’ndan da yedi milyar dolar çıkmış.
Para nereye gitmiş?
Prof. Dr. Osman Altuğ, Sözcü gazetesine verdiği demeçte ‘bankalar birbirine sattı. Hem satıcı hem alıcı oldular’ diyor…
Büyük oyunun, büyük operasyonun aslında tek cümleyle anlatımı bu.
Kamu bankaları al/sat ile kuru 18’den 12’ye indirdi.
Bu oyuna ne gerek vardı diyeceksiniz? Merkez Bankası yedi milyar dolar sattım diyebilirdi. Çünkü daha önce de dolar satmıştı. Piyasaya müdahale etmesi normal, neyi gizlemeye çalışıyorlar ki diye sorabilirsiniz…
Merkez Bankası Aralık ayı boyunca milyarca dolarlar sattı. (Son geceyle birlikte toplam rakam 21 milyar dolar) Ama kur inmedi. Merkez sattıkça piyasa aldı.
Bana göre, bu sebeple operasyon çektiler.
O gece insanların bankalara ulaşması imkansızdı. Ulaşan olmuşsa bile azdır. Esas alışverişin kamu bankaları arasında döndüğü ortaya çıkıyor.
Herhalde operasyon şöyle sürdü.
Kamu bankasının biri kuru düşürerek sattı, öteki aldı…
Alan kuru daha da düşürerek sattı, ilk satan aldı.
Alan kuru daha da düşerek sattı.
Bu durumu ört bas etmek için Bakan Nebati gazetecilerin gözlerinin içine bakarak ışıl ışıl yalan söylüyor.
Profesör ünvanlı köşe yazarları da ‘Erdoğan’a olan güvenin neticesi’ diye yazı döşeniyor.
‘Şunu bilir şunu söylerim’ diye yazıya girdim, ‘şunu bilir şunu söylerim’ diyerek de noktayı koyayım.
Yalan söylediği kanıtlanan Nebati bakanlığı bırakıp evine dönmeden piyasa rayına oturmaz. Diken üstünde yaşar.
Çünkü söylediği söze kimse güvenmez.
Zaten güvenmiyorlar…
Erdoğan’ın çok sevdiği, çok kullandığı atasözü vardır:
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Bakan Nebati’nin yalan mumu yatsıyı bile bulmadı.
