Muhafazakarlara soru: Ya iktidar çürümüşse!

Sonunda beklenen oldu. Diyanet İşleri Başkanı’ndan sonra dindar camianın etkili isimleri de devreye girdi. Yarın öbür gün tarikatlar da kapalı kapılar ardında değil, açık kanallardan konuşmaya başlarlarsa şaşırmayalım.
İktidardan memnun değiliz ama daha kötüsü gelebilir, umduğunuzu bulamazsınız’ mealinde kampanyayı başlatan ilk kişi fıkıh profesörü Hayrettin Karaman oldu. 
Yeni Şafakçı!..
Muhafazakar çevre AKP’ye, daha doğrusu Tayyip Erdoğan’a oy vermezse evdeki bulgurdan olabilirmiş! Sosyal medyada başlattığı kampanyanın ana menüsü bu.
Karaman'dan yanıt gelmedi değil. Geldi, yine muhafazakar çevreden geldi. Dediler ki:
Ya evdeki bulgur kurtlandıysa!
Karaman profesör, İslam alimiyim diye kendini pazarlıyor. Din bilgini olduğu konusunda fikir yürütemem ama din bezirganlığı konusunda eline su dökülemez.    
Hatırlarsınız… 2017 referandumu arifesinde din alimi olarak demek vermişti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne oy vermek farz demişti.
Yani mutlaka yapılması gereken…
Yani Allah’ın buyruğu…
İktidar, güç, mutlak güç böyle bir şey.
Saygın hoca olmak için yola çıkarsınız, fıkıh profesörü diye isim yaparsınız, sonunda rant uğruna trol olursunuz!..
Karaman yakında Cumhur İttifakı’na oy vermeyen cehennemde yanar demezse şaşırmayın!
Referandum öncesi yeni rejime oy vermek Allah’ın buyruğu diyen bunu da der!..
Sonra çıkıyorlar; gençler İslam buysa diye dinden soğuyor diye şikayet ediyorlar.
Sonra çıkıyorlar; çocukları deist oluyor diye karalar bağlıyorlar.
Sen mükemmel bir dini çıkarın uğruna kullanırsan.
Sen mükemmel bir dini siyasete alet edersen.
Sen mükemmel bir dini iktidarını sürdürmek için araç yaparsan.
Sen mükemmel bir dini rayından çıkarırsan.
Sonuç bu olur.
Ağlamayın!..
Şöyle arkanıza yaslanın ve etrafınıza bakın. Hem Türkiye’ye hem İslam’a verdiğiniz zarar çok fazla.
Anlayın artık gençler size bakarak, yaptıklarınızı görerek dinden uzaklaşıyor.
Evdeki bulgurdan olmayalım’ kampanyası nereden bakarsanız bakın demokrasi düşmanlığı. Demokrasilerde partiler iktidara gelir, ülkeyi bir süre yönetir, sonra muhalefete geçer, bir süre sonra yeniden iktidar olur.
Demokrasilerde kural budur.
Evdeki bulgurdan olmayın demek peygamberimiz sonrası kurulan dini kullanan otoriter, totaliter,  baskıcı, Sünni kültürün ürünü…
İstiyorlar ki herkes itaat etsin…
İstiyorlar ki herkes biat etsin…
İstiyorlar ki mutlak otorite olsun…
İstiyorlar ki iktidarları yüzyıllarca kalsın…
Bu sebeple; muhalefet edene, eleştiri yapana, karşı çıkana, dik duruş sergileyene hain damgası vuruyorlar.
Memleket düşmanlığı ile yaftalamaya çalışıyorlar…
Oyunları tutar mı?
Zor!..
Eski Meclis Başkanı, eski Başbakan Yardımcısı, AKP’nin kurucu dörtlüsünün önemli aktörü  Bülent Arınç uyardı:
Dindarların gazabından korkmak lazım dedi..
Bununla da kalmadı o camia için önemle itiraflarda bulundu.
Ve dedi ki:
‘Onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar. Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din iman vatan millet bunlar bir kenarda durur onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir.’
Bu açıklama her şeyi anlatıyor.
Başka kelama gerek yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi