Kalp Pı̇lı̇

Vücudumuzdaki kanın damarlar içerisinde dolaşması ve dokuların beslenmesi kalbimizin düzenli çalışmasına bağlıdır. Kalp yaklaşık her insanın yumruğu büyüklüğünde, ortalama yarım kilo ağırlığında kas dokusundan ibarettir. Kalbin düzenli olarak kasılması ve gevşemesi ile kan vücudumuzda dolaşır. Kalbin kasılması (sistol) sırasında kalbin içerisindeki kan atardamarlara pompalanır, kasılmanın ardından kalbin gevşemesi ve genişlemesi (diastol) ile de kan toplardamarlar vasıtasıyla kalbe geri döner. Kalbin kasılması ile kanın damarlara pompalanması, kalp vurusu (nabız) olarak adlandırılır. Kalp dakikada 60-80 kez kasılarak 5-6 litre kanı damarlara pompalar, kasılma ve gevşeme hareketi ile kanın sürekli olarak damarlar içerisinde dolaşmasını sağlar. Dolaşım hızı vücudumuzun ihtiyaçlarına göre yine kalp tarafından sağlanır. Kalbin vücut içerisinde elektriksel dalgalar oluşturma ve bu dalgaları iletme özelliği de vardır ki, bunun sonucu olarak kişi, heyecanlandığında nabzı artarken, sakin bir şekilde oturup veya uzandığında nabzı düşer. Ancak kalbin yolladığı elektriksel dalgalar eksik oluştuğunda veya düzgün iletilemediğinde kişinin nabzında olağan dışı bozulmalar (aritmi) meydana gelebilir.

Nabız kimi zaman aşırı yavaşlarken kimi zaman aşırı hızlanabilir ve kişinin hayatını tehdit etmeye başlar. Bu durumda olan kişiler yüksek risk kategorisinde değerlendirilir. Tedavi edilmeleri için de kalp pilleri kullanılır. Cihazdan gönderilen elektrik darbeleriyle kalp atışı kontrol altına alınır, yani kalbin düzenli, normal ritimde atması sağlanır. Kalp pilinin temel olarak iki adet önemli işlevi bulunur. İlki "uyarma" işlevidir. Takılan kalp pili sayesinde nabzın düşük olduğu veya kalpteki uyarının eksik olduğu durumlarda kalp uyarılır. İkinci işlevi ise "algılama"dır; kalbinin doğal çalışma düzenini algılar ve takip eder. Kalp pilleri yapısal olarak, enerji üretimi, çalışma ve işleyişi düzenleyen jeneratör ile, elektrot olarak adlandırılan ve kalp pili ile kalp arasında köprü görevi gören kablo olmak üzere iki farklı bölümden oluşur. Kalp pilinin içinde bulunan elektrot sayısı hastanın kalbindeki problemin türüne göre değişiklik gösterir.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan kalp pilleri özelliklerine göre 4 farklı gruba ayrılır. Bunlar; kalp ritminde kısa süreli ve geçici yavaşlamalar yaşayan hastalarda kullanılan geçici kalp pili, kalıcı uyarım bozukluğu veya iletim problemi tespit edilen hastalarda kullanılan kalıcı kalp pili, ritim bozukluğunun kişinin hayatını tehdit ettiği durumlarda kullanılan implante edilebilen kardiyoverter- defibrilatörler (ICD) ile, kalp fonksiyonlarında önemli bir azalma görülen, kalp yetmezliği olan ve kalpteki iletim sisteminde ciddi bozulmalar yaşayan kişiler için kullanılan üç elektrotlu kalp pilleridir. Kalp pili takılırken çoğunlıkla genel anestezi yöntemi kullanılmaz; lokal anestezi ile uyuşturulur. Operasyon yapılan bölgeyi içeriden sürekli takip eden ve elektrotların vücuttaki durumunu izleyen bir röntgen cihazından yardım alınır. İşlem sırasında kalbe bağlı büyük bir toplardamar seçilir ve bu damar yoluyla kalbin içine elektrot yerleştirilir. Hangi toplardamarın seçileceği ise kişinin durumuna göre değişiklik gösterebilir. Kalp pili takma işlemi ne kadar ciddi bir cerrahi operasyon olarak sayılmasa da, etkilenen organ kalp olduğu için hastanın ilk zamanlarda dikkatli olması istenir. Operasyondan sonraki birkaç gün boyunca hastanın bolca dinlenmesi, olabildiğince heyecanlanmaması ve hızlı hareket etmemesi gerekir. Dikişler alınana kadar operasyon yapılan bölge ıslatılmamalıdır.

Kalp pili kullanan kişilerin, doppler, röntgen ve mamografi gibi tetkikleri yaptırmasında bir sakınca olmamakla beraber, Manyetik Rezonans (MR) cihazları, güçlü bir manyetik güce sahip olduklarından dolayı kalp pili kullanan kişiler için bir risk oluşturur. Ayrıca, yayılan ışınların kalp pili programını olumsuz etkilemesinden dolayı, X-Ray tabanlı cihazlar da kalp pili kullanan kişiler için tehlikeli sayılır. Bu çerçevede, güçlü manyetik alanlardan, (büyük jeneratörler, iletim hatları, radyo-televizyon yayın kuleleri) metal dedektörlerden ve X-Ray cihazlarından uzak durmaları gerekmektedir. Bazı kalp pili türlerinde dahili güvenlik olmasına rağmen günlük hayatta kullanılan; elektrikli battaniyeler, bilgisayarlar, çamaşır ve bulaşık makineleri, ütüler, süpürgeler, koşu-yürüyüş bantları, mikrodalga ve elektrikli fırınlar, televizyonlar, saç kurutma makineleri,

dikiş makineleri, mutfak robotları ve genel olarak elektrikli birçok cihaz, her ne kadar pilin işleyişi için önemli bir risk teşkil etmeseler de, önlem amaçlı olarak kalp pilinden 10-15 santimetre uzakta tutulmalıdır. Cep telefonlarının pilin aksi tarafındaki kulakla kullanılmasında fayda vardır; bununla beraber kulaklık kullanımının herhangi bir sakıncası yoktur.

Prof. Dr. Bengi Başer 13 Nisan 2024

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bengi Başer Arşivi