
Bengi Başer
Obezite
Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacı; insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda alıp vücutta kullanabilmesidir; karın doyurmak, açlığı bastırmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek değildir.
Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için ise, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekir. Günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanır ve obezite oluşumuna neden olur. Bu bağlamda obezite, bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının olması istenen düzeyin üzerine çıkmasıdır.
Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturur ve erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteyi ortaya çıkarır. Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite yetersizliği, yaş, cinsiyet, sosyal-kültürel, hormonal, metabolik, genetik ve psikolojik etmenler, sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama, sigara ve alkol kullanma alışkanlığı, antidepresanlar vb. bazı ilaçlar, doğum sayısı ve sık doğum aralığı ile anne sütünün yetersiz alınması obezitenin nedenleri arasında gösterilmektedir.
Hiperinsülinemi (insulin direnci), Tip 2 diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon (yüksek tansiyon), koroner arter hastalığı, kan yağlarının yükselmesi (hipertrigliseridemi), safra kesesi hastalıkları, kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri, osteoartrit, felç, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, astım, solunum zorluğu, gebelik komplikasyonları, adet düzensizlikleri, aşırı kıllanma, çeşitli ruhsal sorunlar ve toplumsal uyumsuzluklar, deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar ve deri enfeksiyonları, kas-iskelet sistemi problemleri, obezitenin neden olduğu sağlık sorunları veya risk faktörlerindendir.
Hastalarda obezite hesaplaması yapmak için vücut kitle indeksi yani Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılır ve hesaplama kilogram olarak vücut ağırlığının boya bölünmesiyle yapılır.
Örnek olarak, 75 kg ağırlıkta, 1,70 m boyundaki bir kişinin obezite hesaplaması; 75 kg bölü 1,70 m çarpı 1.70; eşittir 25,95 olarak yapılır.
Buna göre BKİ 6 sınıfta tanımlanır.
Zayıf <18,5
Normal 18,5-24,9
Toplu 25-29,9 (hafif diyabet, kalp hastalığı riski)
Obezite 30-34,9
Morbid obezite 35-39,9
Süper morbid obezite >40 (ölümcül hastalıklar açısından riskli)
Obezite tedavisindeki en önemli basamak diyet ve egzersiz tedavisidir. Diyetisyen gözetiminde, günlük alınması gereken günlük kalori miktarı ortaya konur ve beslenme programı hazırlanır. Diyetle kişi kilo verebilmektedir, ancak çoğu kilolu kişinin de yaşayarak tecrübe ettiği gibi, diyeti bırakıp normal yeme düzenine geçtiği anda aynı kiloları, hatta daha fazlasını geri almaktadır. Geri kilo almamak için yeni bir beslenme düzeni oluşturmalı, eski alışkanlıklar terk etmelidir.
Diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alamayan bireylerde uygulanan, mide hacminin küçültülmesi veya besin emiliminin sınırlandırılması prensiplerine dayanan cerrahi müdahalelerdir. En yaygın yöntemler arasında tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi), gastrik bypass ve mide balonu uygulamaları bulunur. Cerrahi müdahaleye uygunluk, kapsamlı bir sağlık değerlendirmesi sonucunda belirlenir.
Bu cerrahi girişimler, kilo kaybını hızlandırmanın yanı sıra, diyabet, yüksek tansiyon ve uyku apnesi gibi obeziteyle ilişkili sağlık sorunlarının da iyileştirilmesine katkıda bulunur. Ancak sonrasında hasta, beslenme düzeni ve yaşam tarzı konusunda uzman desteği alarak uzun vadeli bir sağlık planı oluşturmalıdır.
Sağlıkla kalın!