İktidarın mesajı: TL’nizi satın dolar alın!

Üç gün önce bunlar daha iyi günlerimiz, iktidarın inadı hepimizi yakacak demiştim; dediğim oldu Merkez Bankası dün ilk odunu ateşe attı.
Faizi yüzde 18’e indirdi.
Enflasyon kaç?
Yüzde 19.25. Önümüzdeki ay kaça çıkacak. Büyük ihtimalle 20’ye. Yeni yüzde 2 eksi faiz uygulanacak.
İktidar eksi faiz uygulayarak enflasyonun inmesini bekleyecek.
İner mi?
Mümkün mü? Daha çok bekler...
İktidar bu yolu denedi, faizi indirdi kur da patladı, enflasyon da…
128 milyar dolar bu şekilde buharlaştı.
Veya yandaşların kasasına ucuz kurdan konuldu.
Bilemiyorum.
Merkez Bankası’nın dünkü kararının akla mantığa sığan, ekonomi bilimiyle açıklanacak en küçük bir tarafın yok.
Karar tamamen siyasi. Saray’dan gelen direktif. Saray’ın kararı.
O zaman siyasi!
Hayır efendim bu kararı siyaset biliminin kurallarıyla da açıklayamazsınız.
Niye?
Kur artarsa maliyet enflasyonu da artacak. Enflasyonun çileden çıkmasının nedeni cari açık ve  yüksek kur değil mi? Maliyetlerin artması tüketici fiyatlarına yansıyacak, başta enerji olmak üzere gıda fiyatları daha da artacak.
Kasım ve Aralık aylarında baz etkisinden dolayı enflasyon düşermiş gibi yapacak ama ocak ayında eski düzeyine çıkacak. 
Büyük ihtimalle şimdiki Merkez Bankası Başkanı da kovulacak yeni gelen piyasanın ateşini söndürmek için faizi yüzde 20’lerin üzerine çıkaracak.
Peki, faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e indirmenin ekonomiye bir katkısı olacak mı? Yatırımlar artacak, mı, istihdam yaratılacak mı?
Hayır…
Seçmen oh be!.. Faiz indi koşa koşa kredi çekelim, ev alalım, araba alalım, buzdolabı, çamaşır makinesi alalım mı diyecek?
Yani AKP’den kopan seçmen ekonomi rayına giriyor diye yeniden AKP’ye mi sarılacak?
Hayır…
Eee, o halde kararı analiz ederken dayanağımız ne olmalı?
İki neden var..
Birincisi… Karar vericinin Kasımpaşalı olması.
Durun hemen o da demeyin. Bu diretmenin, piyasaya meydan okumanın, inadın, ortalık yıkılsa da sözümden dönmem demenin, dediğim dediktir mantığının açıklaması var.
Kasımpaşalı genleri!..
Kasımpaşalılık biraz külhanbeylik demektir. Ortalığı yakarım ağzımdan çıkan sözden dönmem demektir.
O geni, o kültürü, o yapıyı, o anlayışı bu kadar iyi nerden biliyorsun diye merak ederseniz söyleyeyim.
Ben de Kasımpaşalıyım.
O ruh halini o külhanbeyi tavrını, o dediğim dediktir anlayışını iyi bilirim. Cumhurbaşkanı ülke benim diyor, tapusunun kendinde olduğuna inanıyor, ne derse piyasa dahil herkesin itirazsız uyacağını düşünüyor.
Üstüne üslük biat kültürüyle yetişmiş.
Gençlik yıllarında tam terse davransa bile durumun değiştiğini. İslam devletinin temellerini attığını devleti yönetenlere itaat ve sadakatin dinin gereği olduğuna inanıyor.  
Bu anlayışla hareket ediyor.
Piyasa faizi indiremezsin mi tavrında, indirim ne yapacaksanız yapın, çekin parasal silahınızı umurumda değil diye rest çekiyor.
Tipik Kasımpaşalı tavrı…
Bu satırları okurken itiraz edeceğinizi biliyorum, Cumhurbaşkanı yaladığını yuttuğu çok oldu ,bugün söylediğinin tam tersini yarın söylediğine dair yüzlerce örnek var.
Haklısınız ama onların hiçbirinde kimseyle inatlaşmaya girmedi. Birkaç meselede ABD ‘ye Almanya’ya boyun eğdi, dediklerini yaptı, sözünden döndü ama onlar dış güçler Kasımpaşalılığın kapsama alanı dışında…
Kasımpaşalılık yerli ve milli!
Bu topraklarda geçerli.

Osman Kavala 1424 gündür neden hapiste?  
Kasımpaşalı Erdoğan’ın damarına bastı diye…
Bu kadar basit.
Piyasa da Erdoğan’ın damarına bastı. Sen misin dolar kılıcını çeken alın işte gününüzü!..
Bence en önemli neden bu…
İkinci bir neden daha var. Binali Yıldırım’ın bulduğu formülle yüksek geçiş garantisi , uzun yıllar dayalı işletme devri ve köprülere, otoyollara,  tünellere , havaalanlarına, hastanelere dolarlar ödeme yapılması..
Kurun yüksek tutulmasının bir sebebi de bu.
Sembolik bir hesap yapayım mı?
Kurda istikrar sağlanıyordu. Euro 9.85’lere kadar gerilemişti. Gerçi yine çok yüksek ya, kötünün iyisi diyelim. Merkez Bankası’nın bu kararıyla dolar ilk etapta 10.30’a kadar çıktı.
Gelin bugünler de çok konuşulan Çanakkale Köprüsü’ne bakalım.
Geçiş ücreti 15 Euro..
Ulaştırma Bakanı sanki Almanya’nın bakanı. Geçiş ücreti ne kadar olacak diye soruyorlar gayet sakin, gayet pişkin 15 Euro diyor.
Hepimiz maaşımızı Euro diye alıyoruz ya…
Günlük; 15 bin Euro’dan 45 bin araç garantili. Euro bir ay önce 9.85’e düşmüştü. Yani geçiş ücreti 147 liraydı.
Euro 10. 30’a çıktı. Daha doğrusu kasten çıkarıldı. Geçiş ücreti 154 lira oldu.
Hesap makinanız vardır. Telefonlarda bile var. Önce 147 lirayı 45 binle çarpın ( garantili araç geçişi)  çarpın.
Sonra aynı işlemi 154 lira üzerinden yapın.
Daha sonra bulduğunuz rakamları 30 günle (ayla) 365 günle (yılla) çarpın. Aralarındaki farka bakın.
( Hemen itiraz etmeyin.. Ben de biliyorum 6 aylık ortalama veya beklenti kuru üzerinden hesap yapıldığını, bu bir örnek. Ayrıca ortalama kur da farklı farklı olmayacaktır)  
Dün akşam devletle dolar üzerinden sözleşme yapanlar bayram etti..  
Dövizdeki artış nedeniyle benzine, motorine, oto gaza, doğal gaza, elektriğe, bunların etkisiyle tüm ürünlere zam geleceğini bilen halk kahroldu.
Çünkü Saray’ın direktifiyle Merkez Bankası tercihini müteahhitlerden yana koydu.
Onları korudu kolladı.
İşin özeti budur.
Bugünden itibaren bu topraklarda geçerli para birimi dolardır.       

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi