Hadi, iktidara da ‘ırkçılık’ diye bağırsanıza!

Birçok konuda olduğu gibi iktidar göçmen politikasında da savruldu. 

Hem de ne savrulma. 

Açık sınır politikasından yüksek duvarlı sınır politikasına geçti ya yetmedi şimdi de kaçak göçmenleri ülkelerine geri göndermeye hazırlanıyor.

AKP’nin MYK toplantısında konuşulmuş. Ankara’nın mülteci politikası değişiyormuş.  Cumhurbaşkanı, yeni yönetim kabul ettiği takdirde Afganların tamamının gönderilmesinden söz etmiş.

Resmi rakama göre tamamı 300 bin.

Kaçaklar bilinmiyor. Belki de 500 bin.

Mülteci politikasındaki değişik sadece Afganları kapsamıyor.  Kayıtlı olmayan kaçak Suriyelileri de kapsıyormuş!

180 derece dönüşün sebebi ne?

Ankara’nın aklı başına mı geldi?

Ankara’nın kaldıracak parasal gücü mü kalmadı?

Cumhurbaşkanı daha on gün önce;  ‘ Türkiye alırken mevcut imkanlarıyla alıyor finansmanı iyi yönetiyor. Finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor. Bundan sonra da yine finansı iyi yöneterek bu tür adımları atacağız’ dememiş miydi!..

Afgan mültecileri de alacağımızı ima etmemiş miydi?

Eee… Ne değişti?   

İki şey değişti. 

Birincisi Afganistan değişti. İkincisi toplumsal tepki artı, AKP mülteci meselesi yüzünden oy kaybetmeye başladı. 

Birincisinden başlayalım. Ankara, Kabil havaalanın işletmesine ve korunasına talip oldu. Planı şuydu; Taliban Kabil’e girene kadar, Afganistan’da kalacaktı, Taliban’la anlaşırsa birkaç yıl daha bu işi sürdürecekti.

Böylece hem ABD ve Avrupa’yla ilişkileri düzeltecek, böylece yabancı yatırımcıların gelmesine kapı açacak, hem de maddi desek alacaktı. 

Evdeki hesap çarşıya uymadı. Altı ayda Kabil’e girer denen Taliban iki haftada girdi. 

Ankara, devreye Taliban’ın hamisi Pakistan’ı sokmasına rağmen anlaşamadı. Milli Savunma Bakanı Akar, Pakistan’a gitti, Pakistan hükümetinden de, Taliban’dan da ricacı oldu ama kabul görmedi.

İkincisine geçelim. İçerde ise Suriyelilerden bıkan halk bir de Afganlıları mı çekeceğiz diye homurdanmaya başladı. AKP’nin anketlerde oyları düşmeye başladı. 

İktidarın mülteci politikasını değiştirmesinin ana sebebi budur.

İktidar, Suriyelileri de ( kaçak olanları) Afganları da geri gönderme kararı aldı..

Bakalım, iktidar ülkemize sığınan Afganları Taliban’a teslim edecek mi?

Bakalım, göçmenler Türkiye’nin parçasıdır diye kalem oynatan, televizyonlar da nutuk atan iktidar yanlısı yazarlar ne diyecek?

Doğrusu merak ediyorum…

Söyleyeceklerini biliyorum. Cumhurbaşkanı altını çizdi. ‘Yeni yönetim kabul gördüğü takdirde’ dedi.

Yani Taliban’ın.

Durun bi dakika!..

Kılıçdaroğlu, Esad ile masaya oturacağız, Esad ile anlaşacağız, Suriyelileri ülkesine davul zurna ile göndereceğiz, mutlaka göndereceğiz dediğinde…

Onlar artık misafir değil, ev sahibi…

Onlar artık kalıcı…

Türkiye mozaiğinin parçası…

Göçmenler bu ülke için çalışıyor, üretiyor…

Geri göndermek ırkçılıktır… 

Diye haykırmıştınız. 

İktidarın bu politika değişikliğine ne diyeceksiniz merak ediyorum. Hele hele, Ankara sığınmacı Afganları geri yollarsa!..

Derler ya gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklersen gerisi hep yanlıştır diye.  Sanki Ankara’nın Suriye politikası için söylenmiş! 

Esad’ı devirme uğruna sınırları hangar gibi açtılar. Gelen gidenden kimlik bile sormadılar. Göçü teşvik ettiler.  Zannettiler ki, yüz bin kişi, bilemedin iki yüz bin kişi göç ederse Esad dayanamaz devrilir.

İhvan zihniyeti iktidar olur

Dört milyon kişi geldi. Esad yerinde oturuyor.

Sonunda sınıra 892 kilometre duvar çekmek zorunda kaldılar. 7 ton ağırlığında, 3 metre yüksekliğinde beton kalıpları döşediler. Yetmedi üzerine bir metre dikenli tel çektiler, gözetleme kuleleri kurdular.

Şu anda bir milyon kişi duvarın ötesinde yaşıyor. 

Çadır kent kuruldu. Ankara 50 bin briket ev yaptı, hepsine bakıyor. Ama Suriye topraklarında. 

Doğrusu buydu.

O insanların güvenliğini sağlayacaksın ama kendi topraklarında. Açık sınır politikası izlemeseydik Suriyeli mülteci sorunumuz olmayacaktı.

Ama savaştan kaçıyorlardı ne yapalım?

Şimdi de yüzbinlerce Afgan Taliban’dan kaçıyor. Neden İran sınırına duvar örüyoruz? Neden dört    

metre derinliğinde , dört metre genişliğinde hendekler kazıp hendek çıkışını da jiletli, dikenli tellerle kaplıyoruz.

Neden?

Açık sınır politikamız mı doğruydu, bu mu doğru? 

İktidarın kıymetli yazarları bu konuda da iki satır yazarlar da öğreniriz inşallah.

Ama ne olur, mülteci politikası değişikliğine alkış tutmayın.

Ayıp olur.

Bize değil, kendinize!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi