Gürel Yurttaş
Fenerbahçe'ye hakem attırdı golü. Helal olsun
Fenerbahçe coşkulu başladı maça. Galatasaray'ın Eyüpspor'la berabere kalmasıyla umutlanan sarı lacivertli taraftarlar da aynı şekilde coşkuluydu tribünde. Yenerse Fenerbahçe Gaziantep FK'yı aradaki puan farkı 3'e inecekti çünkü.
Hafta içindeki Slavia Prag maçına göre ilk 11'de 5 farklı oyuncu sahaya süren teknik direktör Jose Mourinho ise oldukça durgundu kenarda. Yağmurun hızlanmasıyla tribünler "Beraber ıslandık biz bu yağmurda" diye tezahürata başlayınca o da çıktı kulübünden, yağmura bıraktı kendi.
Bu sırada hızlı başlangıç yapan Fenerbahçe'nin golü bulması tribünleri de Mourinho'yu da daha da hareketlendirdi.
Daha 3. dakikaydı. Maxim'in kaptırdığı topu önünde bulan En-Nesyri, pasını ceza alanına giren Oğuz Aydın'a verdi. Oğuz da kaleciyle karşı karşıya kaldığı anda vuruşunu yaptı ve 1-0 öne geçirdi takımını.
Golden 5. dakika sonra Tadic'in pasıyla Oğuz'un hemen hemen aynı pozisyonunda topla buluşan bu kez En-Nesyri'ydi. Ancak topu auta attı.
Bu ataktan sonra Fenerbahçe durdu. Ya da Gaziantep durdurdu diyebiliriz. Sarı lacivertli takım topu rakibine bıraktı, kontratak kovalamaya başladı. Taktik miydi bu yoksa mecburiyet mi? Kimse anlayamadı.
Bundan yararlanan Gaziantep FK, cesaretlendi ve üstüne üstüne gitti rakibinin. 41. dakikada Ndiaye'nin ceza alanına ortasında Samet Akaldın'ın kafasının üstünden geçen topu göğsüyle alan David Okereke, şutunu çekti. Top kaleci Livakovic'den döndü. Okereke tekrar hamle yaptı ve topu filelere yolladı: 1-1. İlk yarının da sonuydu bu.
İkinci yarıya Saint-Maximin ve Amrabat'ı aldı Mourinho oyuna. İrfan Can ve İsmail Yüksek'in yerine. Ve ikinci yarıya da ilk yarıya olduğu gibi hızlı başladı Fenerbahçe. Abluka aldı rakip kaleyi ve üst üste kornerler kazandı. Maç tek kaleye dönmüştü neredeyse. Bu baskının pozisyon getirmemesi imkansızdı. Ama pozisyon uzaktan bir şutla geldi. Saint-Maximin'in sert şutunda kaleci parmaklarının ucuyla çeldi topu dışarıya.
Gol gelmeyince Dzeko ile Szymanski de girdi oyuna En-Nesyri ve Osayi Samuel'in yerine. Artık topuyla tüfeği ile saldırıyordu Fenerbahçe. Gaziantep ise Arda Kızıldağ'ın önderliğindeki savunmasıyla direniyordu.
Ama bu güneşe kar dayanmaz. 78'de bir korner daha kazandı Fenerbahçe. Tadiç ceza alanına ortaladı Becao gerilerden gelerek santrforların yapamadığını yaptı ve topu filelere yolladı: 2-1.
Peşinden de Tadic çıktı, yerine Mert Müldür girdi. Gol gelmeseydi Cenk Tosun girecekti sanırım. Çünkü kenarda oyuna girmek için bekliyordu o ana kadar.
89'da hakem Alper Akarsu, Szymanski'ye yapılan faule rağmen top Fred'e gelince avantaja bırakıp devam ettirdi oyunu. Fred'in uzun pası ceza alanı içindeki Dzeko'ya geldi. Dzeko da ustalık dolu bir vuruşla durumu 3-1 yaptı. Burada Akarsu'nun yaptığı doğruydu, ders niteliğindeydi.
90+2'e Gaziantep savunması topu elle kesti diye hakem penaltı noktasını gösterdi ama VAR'dan gelen uyarının ardından pozisyonu tekrar izleyince kararını iptal etti.
Bu galibiyetle Galatasaray'la olan puan farkını 3'e indirdi Fenerbahçe. Beşiktaş derbisi öncesi de moral kazandı.