Enflasyonlu hayat işte böyledir

Ukrayna’yı denizden ablukaya alan Ruslar gemilerin ayrılmasına izin vermiyormuş. Üç gemimiz bekliyormuş. Üç değil, beş gemi… Hayır hayır sayıları on beşi bulmuş.

O gemiler zamanında gelmezse ne olur?

Ayçiçek yağı sıkıntısı başlar. Yağ sıkıntısı başlayınca ne olur?

Fiyatı füze gibi yükselir.

O halde koş markete koş…

Telefon kamerasıyla çekilen görüntüler ekranlara düşüyor. İnsanlar kapış kapış beş kiloluk ayçiçek yağı alıyor.

Yadırgıyoruz. Deprem olsa birbirimizi yiyeceğiz diye söyleniyoruz. Allah göstermesin savaşa girsek düşmana gerek kalmayacak diye sinirleniyoruz.

Yadırgamayalım, söylenmeyelim, sinirlenmeyelim… Enflasyonla yaşam işte böyle bir şey.

Paranı cebinde tutmayacaksın, götürüp bankaya yatırmayacaksın. İhtiyacın olsun olmasın gördüğün malı satın alacaksın. Çünkü bir daha aynı malı aynı fiyata alamazsın.

Benzinin litre fiyatı bir yılda yüzde 166 artmış. Motorinin yüzde 235. Son iki ayda artış oranı yüzde 94.

Gıda ve enerjide yıllık artış yüzde 150’ye yaklaştı.

İnsanların dayanma gücü kalmadı. Eski Hazine Bakanı Albayrak haziran mayıstan iyi olacak, temmuz hazirandan iyi olacak diye yıllarca masal anlattı. Tam tersi oldu, her geçen ay ülke daha da kötüye gitti. Her geçen ay değil, her geçen gün bir önceki günden daha kötü oldu.

(Bu arada bir parantez açma ihtiyacı doğdu. Berat Albayrak kitap yazmış. Adı: Burası Çok Önemli. Demiş ki; Türkiye Cumhuriyeti olarak biz artık köprüyü geçtik. Kişi başına gelir, cari denge, istihdam ve üretim anlamında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olma sürecimiz başlayacak.

Anlaşılan üç yıl söylediği masalları toplamış. Büyük laflar edeceğine şu 128 milyar doları ne yaptığını açıklasa memlekete bir faydası olsa derim. Ülke fakirleştiyse birinci derece sorumsusudur)

Eski Maliye Bakanı böyleydi yenisi farklı mı?

O da aynı… O da büyük laflar etmeye bayılıyor. Zaten Albayrak’ın yardımcısıydı. Ülkeyi kafa kafaya verip bu hale getirdiler.

Bakan Nebati geçenlerde tweet attı. Dedi ki; ‘döviz kurunu kapsamlı ve yenilikçi metotlar ile düşürdüğümüz gibi enflasyonu da önümüzdeki dönemde düşüreceğiz.’

Önceki gün Dünya gazetesine demeç vermiş. Onlara da demiş ki; maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir.

Hani döviz kurunu yenilikçi metotlarla düşürmüştü?

Ya hafıza sorunu var söylediğini unutuyor ya da el âlemi aptal zannediyor, kuş beyinli yerine koyuyor.

Ekonomi neden yıllardır dikiş tutmuyor sorusunun cevabı ortada. Devletin hazine ve maliyesi bu kişilere teslim.

Çin modeli, rekabetçi kur, Türk modeli, liralaşma derken bize yüksek enflasyonlu hayata geçirdiler.

İnsanlar ayçiçek yağını kapışınca da şaşıyorlar, kınıyorlar.

Polisiye tedbirlerle sorunu çözeceklerini zannediyorlar. İçişleri Bakanı “bu milletin ‘şu bitecek bu bitecek’ diye marketlere gitmesini tahrik edenlere gereğini yaparız” dedi. 45 kişi hakkında işlem başlatıldı.

Provokatif yayın yapmışlar. Aynı kişiler bundan bir yıl önce aynı tweetleri atsaydı insanlar marketlere koşar mıydı?

Hayır, güler geçerdik.

Demek ki ortam provokasyonlara müsait.

O halde soru şu: Bu ortamı yaratan kim?

Faizi düşürerek döviz kurunu kim patlattıysa o?

Soruşturma başlayacaksa Merkez Bankası’ndan başlamalı. Çünkü peş peşe yapılan zamların tek bir nedeni var; yüksek döviz kuru.

Kuru bilerek, isteyerek yükselten de Para Kurulu Üyeleri…

Maliye Bakanı Nebati 2022 yılı yüksek enflasyonla geçeceğini ilan etti. Enflasyon kanser gibidir, ekonomiyi yer bitirir.

Albayrak köprüyü geçtik demiş ya. Köprünün karşı taraftaki bağlantısını yapmayı unutmuşlar. Cumburlop denize düştük. Boğulmamak için çabalıyoruz.

Hala çıkıp özür dileyen yok. Hala çıkıp hata yaptık diye itiraf eden yok. Hala sorumluluk üslenen yok.

Ve hala ekranlara kurulup bizde benzin Avrupa’dan ucuz. Avrupa enflasyonun altında eziliyor, kuyruklarda kırılıyorlar diye nutuk atıyorlar.

Hala…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi