Çürükler ve sürtüklerle kucaklaşacak mı?

Erdoğan’ın ‘Türkiye Yüzyılı’ başlıklı toplantıda söyledikleri toplumun geniş kesiminde nasıl algılandı bilemem ama taraftarlarında heyecan dalgası yarattı.

İşte bu dediler; işte 2023 Türkiye’sine damgasını vuracak siyaset anlayış…

Coşkuyla alkışladılar…

Neden?

Kimlik siyaseti yerine birlik siyaseti...

Kutuplaşma yerine bütünleşme siyaseti...

İnkâr siyaseti yerine kucaklaşma siyaseti…

Mesajı vermiş… Ayrıca…

Yanlışa yanlış dediği gibi doğruya doğru diyecek herkesle yol yürümeye hazırız demiş…

Erdoğan bu mesajıyla kimleri kastetti? İktidar medyasında bu konuda en küçük ipucu yok. Alkış

çok ama kimleri kastettiğini söyleyen yok…

Onlar söylemiyor ama yine de ben sorayım:

Mesela, kısa bir süre önce çürük ve sürtük dediği kişilerle de kucaklaşacak mı?

(Bi parantez açayım. Çürük Gezi protestolarına katılan erkekler, sürtük kadınlar oluyor. Sayıları sekiz on milyon dolayında)

Mesela, 5, 10, 15 çocuk yapıyorlar dediği Kürtleri de kapsıyor mu?

(Bi parantez daha. PKK’lılar 5, 10, 15 çocuk yapıyor dedi. Kürtleri kastetmedi denecektir ama teröristlerin dağda çocuk yapmadığını cümle alem biliyor. PKK’lılar derken HDP’lileri, HDP’ye oy verenleri kastettiği yadsınamaz gerçek. Sayıları 6/7 milyon civarında)

Mesela, süfli heves içinde olanları da kapsıyor mu?

(Bu madde de parantezi hak etti. Biliyorsunuz, daha iyi yaşamak için iş bulup yurt dışına gidenleri adi aşağılık, bayağı olmakla suçlamıştı)

Mesela, kadının kariyeri çocuk doğurmaktır felsefesine karşı çıkıp mesleklerinde kariyer yapan kadınları da kapsıyor mu?

Mesela, gidiyorlarsa gitsinler dediği doktorları da kapsıyor mu?

Mesela, kafaları basmaz dediği muhalefet parti yöneticilerini ve onlara oy verenleri de kapsıyor mu?

Erdoğan’ın konuşmasından kucaklaşma siyasetinin başladığı sonucunu çıkaranlar bu sorulara yanıt vermeli…

Çürükleri, sürtükleri, süflileri, doktorları 5/10 çocuk yapan Kürtleri, kariyer yapan/yapmaya çalışan kadınları kapsıyor mu?

Şunun da altını çizmek zorundayım. Kimlik siyaseti yerine birlik siyasetinin, Kutuplaşma siyaseti yerine bütünleşme siyasetinin, inkâr siyasetinin yerine kucaklaşma siyasetinin, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetinin başladığını söyleyip alkış yağmuruna tutanlar…

Bilerek veya bilmeden…

AKP Partinin, Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarı döneminde…

Kimlik siyaseti…

Kutuplaşma siyaseti…

İnkâr siyaseti…

Nefret siyaseti…

Yaptığını ilan etmiş olmadı mı?

Yazıya son noktayı koyarken ‘Erdoğan’ın konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılına emeği geçenlere sahip çıktı. Andı, teşekkür etti’ diyenlere sormak istiyorum…

İsmet İnönü nerde?

Kurtuluş savaşı kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş senedi olan Lozan’ın mimarı, Türkiye’yi 2. Dünya Savaşı’na sokmama başarısı gösteren büyük devlet adamı İsmet İnönü’nün adını neden ağzına almadı?

Neden?

Kucaklaşma siyasetini(!) başlatırken İsmet İnönü’yü neden yok saydı?

İki ayyaştan biri ilan ettiği için mi?!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi