Cumhurbaşkanı’nın sözlerini sansürlediler!

Perşembe günü ‘AKP’nin oyu neden yüzde 30’un altına düşmüyor’ meselesini irdelemeye çalışmıştım.

Konu derin, konu karmaşık, konu kompleks tek yazıya sığmaz/sığdırılamaz diyerek cuma günü devam edeceğimi söylemiştim.

Araya Merkez Bankası’nın ‘nass’ pas geçme kararı girdi. ‘Nass’ı dondurma da diyebiliriz. Pazartesi günü devam ederiz dedim ama bu kez de araya Sezan Aksu girdi…

Aksu’nun sözlerinden öte Cumhurbaşkanı’nın Cuma namazı sonrası camide mikrofonu eline alıp cemaate hitaben ettiği sözler…

Cumhurbaşkanı Sezan Aksu’nun adını anmadan ama ima ederek camide şöyle dedi:

''Hakaretlerin bini bir para. Bütün bunların karşısında dimdik duracak olanlar sizlersiniz. Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yer geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir.''

Cuma izin günüm. Sabah Halk TV’de program var. 11’de bitiyor, Cumartesi yazı günüm olmadığı için kendimi izinli sayıyorum. Haberlerle ilgilenmiyorum. Kendi dünyama çekiliyorum.

Gece Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerini duydum. Kendi kendime ‘İktidar gazetelerinin manşeti olur. Bu sözlerden kimler vazife çıkarır Allah bilir’ dedim.

Ertesi gün iktidar gazetelerini taradım satır yok. Sadece amiral gemisi olduğunu iddia eden gazete satır arasına sıkıştırmış. Saray’a en yakın gazete de bile yok.

Haberi atlamışlar mı?

Yoksa Cumhurbaşkanı’nın sözünü sansürlemişler mi?

Biri atladı, ikisi atladı diyelim hepsi mi atladı. Çünkü bu ilk vukuatları değil. Daha önce de Cumhurbaşkanı’nın sözlerini sansürlemişlerdi.

İki yıl oluyor. Hatırladım, o tarihte (5.03.2020/T24) kaleme aldığım yazıda iktidar medyasının Cumhurbaşkanı’nın sözlerini sansürlediğine dikkat çekmişim.

Saray’ın sansürcüsü kim diye sormuşum!..

Hakikaten kim?

2020 yılında Cumhurbaşkanı İzmir otoyolunun açılışını yaparken sözü Libya’ya getirerek şöyle demişti:

"Gayrimeşru Hafter'e karşı, ücretli lejyoner Hafter'e karşı kahraman askerlerimiz ve Suriye Milli Ordusu'ndan ekiplerimizle oradayız Tabii birkaç tane şehidimiz var ama şunu da söyleyeyim ki birkaç şehidin karşılığında da 100'e yakın lejyonerleri etkisiz hale getirdik. Şehitler tepesi boş kalmayacak."

Bu sözleri sansürlenmişti. İktidar medyasında yer bulmamıştı.

Sadece Cumhurbaşkanı’nı değil, MHP Genel Başkanı’nı da yeri geldiğinde sansürlüyorlar.

Bahçeli, 2020 yılının mart ayının ilk günleri partisinin grup toplantısında şöyle demişti:

‘27 Şubat'ta (34 askerimizin şehit olduğu saldırı) rejim uçaklarının arasında bal gibi Rus uçakları da vardı ve ölüm saçmışlardı. Kimi kandırıyorlar, neyi kandırıyorlar? Putin varmak istediğimiz yer neresidir?’

Gelsin sansür…

Cumhurbaşkanı sözümü neden sansürlüyorsunuz diye o gün de kızma da bugün de kızmıyor. Demek ki Saray; Sezen Aksu’nun Erdoğan’dan daha çok sevildiğini, 5 yıldır piyasada gümbür gümbür çalan şarkısından kimsenin gocunmadığını, dinine hakaret görmediğini, Sezen Aksu’ya haksızlık yapıldığını, mağdur edildiğini düşünmüş olacak ki Erdoğan’ın sözlerini sansürletti.

Var mı başka izahı!

İktidar gazetelerinin yayın yönetmenleri aynı anda bu sözler partimize zarar verir diye düşünmüş olamaz…

Birileri kulaklarına bir şeyler fısıldamıştır!...

Neyse…

Haberi duyunca ‘iktidar gazetelerinin manşeti bu olur. Bu sözlerden kimler vazife çıkarır Allah bilir’ diye düşündüm dedim ya yarısı doğru çıktı.

Erdoğan’ın dil koparma sözünden vazife çıkaran çakallar dün Çağlayan Adliye’sinin önünde toplanmış. ‘Kafalarına sıkacağız, beyinlerine sıkacağız’ diye açıklama yaptı.

Açıklamanın gerisi küfür kafir…

Kimmiş bunlar diye baktım. 15 Temmuz Şehit ve Gaziler Platformu temsilcileriymiş!

Siz önce gidin 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan paraların üzerine yatan hükümetten hesap sorun!

Neyse…

Sezen Aksu iktidara, iktidarın trollerine, iktidarın fedailerine, iktidarın çakallığına soyunanlara bomba gibi cevap verdi.

Özetle dedi ki..

Sen beni üzemezsin

Zaten çok üzgünüm

Nereye baksam acı

Ben avım sen avcı

Vur bakalım.

(..)

Dur bakalım…

Beni öldüremezsin

Sesim, sazım, sözüm var benim.

Ben derken ben herkesim

Erdoğan, bu sözlere yanıt verir mi?

Veremez!..

Neden mi veremez?

Çünkü…

2014 yılının Temmuz ayıydı. Erdoğan vizyon toplantısı adı altında bir grup sanatçıyla Dolmabahçe’de buluştu. O toplantıya katılan sanatçılar eleştirilince Erdoğan aynen şöyle demişti:

‘Ya bunlar sanatçı be… Sanatçı senin gibi düşünmeye mecbur mu? Bunlar sanatçı be…’

Aradan sekiz yıl geçti, köprülerin altından çok sular aktı diyorsanız; Erdoğan değişti diyorsanız Sezen Aksu’ya yanıt verir…

Verecektir…

Veya ortağına verdirir!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi