CHP’nin Görevi...

Sürekli muhalefette kalmak CHP’nin örgütünü de atalete sürüklüyor.

Son seçimlerde gördüğümüz gibi birçok sandıkta CHP görevlisi yoktu. Özellikle kırsal kesimde CHP görevlilerinin ya hiç sandığa gitmedikleri ya da erken ayrıldıkları ortaya çıktı.

CHP’nin canlılık gösterdiği alan parti içi mücadeleler.

İl kongreleri ve kurultay zamanlarında CHP hareketleniyor, canlanıyor.

Bu kez de öyle oldu.

Seçim mağlubiyeti sonrasında başlayan kongre ve kurultay çalışmaları hareketli ve çekişmeli geçiyor.

Bu ortam kurultayın da çekişmeli geçeceğini gösteriyor.

Büyük kentlerdeki kurultaylar İstanbul hariç tamamlandı.

Şimdi gözler İstanbul’da.

Adaylığını ilk açıklayan Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik oldu. Açıklama sırasında İstanbul ilçe başkanlarının çoğunluğu Çelik’in arkasındaydı.

Çelik’i adaylığa önerenin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğu biliniyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerel seçim öncesinde İstanbul’da kavgalı, gürültücü, kırıcı bir kongre olmaması için tek aday üzerinde uzlaşmasını arzu ettiği ancak tarafları ikna edemediği gelen haberler arasında.

İstanbul İl Başkanlığı’na adaylığını açıklayan ikinci isim Cemal Canpolat oldu.

Canpolat bu görevi daha önce de yürütmüş, deneyimli bir isim. Canpolat, FETÖ’cülerin kalkıştığı 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı Taksim mitinginde 1 milyon civarında bir kalabalık toplayarak dikkati çekmişti. Yine 2017 referandumunda İstanbul’da yüzde 52,5 “hayır” oyu çıkmasında Canpolat’in yoğun çalışmasıyla büyük katkısı olduğu biliniyor. Canpolat ayrıca grevdeki işçilere verdiği destekle de tanınıyor.

Çelik de iki kez ilçe başkanlığına seçilmiş, genç, çalışkan bir isim.

Başka bir aday çıkmazsa iki isim İstanbul İl Başkalığı için yarışacak.

Kılıçdaroğlu, dün akşam her iki adayla da görüştü, başarılar diledi.

Çelik’in, İmamoğlu tarafından desteklendiği bilindiği için Canpolat da Genel Merkez’in adayı olarak niteleniyor.

Kurultaya 200’den fazla delege gönderen İstanbul kongresi büyük önem taşıyor.

İzmir ve Ankara kongrelerini Genel Merkez’in adayı olarak bilinen isimler kazandı.

İstanbul kongresi ise delege sayısı açısından dengeleri değiştirebilecek bir ağırlık taşıyor.

CHP, kurultaydan sonra yeniden atalete girmemeli. Pasif muhalefet pozisyonunda kalmamalı.

CHP’nin, büyük kurultayını tamamladıktan sonra kim seçilirse seçilsin zaman yitirmeden ana muhalefet partisi olarak ülke sorunlarına ağırlık vermesi gerekiyor. Bir yandan yerel seçimler için hazırlanırken diğer yandan iktidarın uygulamalarına karşı ciddi bir muhalefeti ortaya koyması bekleniyor.

İktidar düşük ücret zammı alan emeklileri aylardır oyalıyor. Yerel seçime endeksli bir zamanlama ile sırtları sıvazlanıyor ancak ortada emeklilerin durumunu düzeltecek bir karar henüz yok.

Yeni ekonomi yönetimi ismi konulmamış bir IMF programı uygulayarak orta, orta alt ve yoksul kesimlere kemer sıktırmaya devam ediyor. Yanlış ekonomik kararların faturası tümüyle çalışan ve emekli kesimin üzerine yıkılmış durumda.

Kamu kurumları tarikat mensupları tarafından paylaşılıyor.

Türkiye demokrasiden, laiklikten, hukuk devleti olmaktan çok uzaklara savruldu.

CHP, parti içinde verdiği mücadeleyi iktidara karşı da etkili şekilde vermeyi başarmalı.

Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri toparlanamazlarsa Türkiye’yi yeniden Atatürk’ün işaret ettiği aydınlık yola sokmak mümkün olmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fikret Bila Arşivi