AKP İktidarının Bedeli Ağır Oldu

2002 yılından beri iktidardalar. Öyle veya böyle seçmenden büyük destek aldılar. Seçmenin yarısı AKP’nin daha doğrusu Erdoğan’ın arkasında durdu. Onu iktidarda tuttu…

O da seçmenden aldığı güçle kafasına göre takıldı. Akşam aklına ne geldiyse sabah uyguladı. Ne uzmanları dinledi ne muhalefetin uyarılarını…

Yeminli taraftarları, yeminli medyası, yeminli yazarları her yaptığını alkışladı. Bir gün yaptığının ertesi gün tam tersini yaptı; yine alkış aldı…

Ama… Yaptığı yanlışların faturası sonunda çıktı. Ne yazık ki bedeli çok ağır oldu…

Nerden başlayayım…

En günceli göçmen meselesi… Ülkeyi göçmen deposu yaptı. 20 yıl sonra ülkenin demografik yapısı tamamen değişecek. Sadece Suriyeliler değil, Afganlar, Çeçenler, Somalililer, Pakistanlılar, Iraklılar, İranlılar daha adını saymadığım onlarca ülkeden insan yığını var… Moğollar bile mahalle kurmuş!

Her memleketten gelen kendi gettosunu oluşturdu. Kendi kültürlerini, kendi yaşam biçimlerini taşıdılar. Bu da büyük rahatsızlık yarattı…

İktidar şimdi ne yapacağını bilemiyor. Kuyruğu sıkışmış halde!..

Erdoğan Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi derdimiz yok’ diyor ama hatırlayın 13 yıl önce ‘Suriye bizim iç meselemizdir’ demişti…

180 derece dönüş!...

Başındaki bir başka dert Özgür Suriye Ordusu… Esad’ı desteklemek için kurulan örgüte her türlü desteği verdi. Milli Suriye Ordusu ilan etti… Adı ordu ama radikal İslamcı örgütler koalisyonu… Geçen gün bayrağımızı parçaladılar, TIR’larımızı yaktılar…

Maaşlarını biz veriyoruz. Vergilerimizle…

Zapt-ı rap altına almak için sınırımızı öte tarafına tanklar gönderdik, takviye asker yolladık.

Maaşlarını kessek ne olur?

Kabadayılıkları biter mi? Süngüler düşer mi?

Hem göçmen hem de radikal gruplar koalisyonu olan ÖSO ile büyük derdimiz var…

AKP iktidarı sayesinde…

Geçelim ekonomiye… İktidara yakın duran Türk-İş Başkanı bile ‘ömrü hayatımda böyle pahalılık görmedim’ dedi. Bu enflasyon dışarıdan gelmedi. ‘Ben ekonomistim’ diyen Erdoğan üretti. Dün itibariyle benzine vergi artışı nedeniyle zam geldi. Litresi 45 lira oldu…

Bunun anlamı şu…

Domatesten patatese, kalemden deftere, ekmekten ulaşıma aklınıza ne gelirse zamlanacak… Ama bu zamlar her zaman olduğu gibi TÜİK verilerine yansımayacak. Elektriğe yüzde 38 zammı olur?

İnsaf yahu!...

Köprüler, otoyollar da zamlardı. Onun adı zam değil kur ayarlamasıymış! Çünkü müteahhitlerine dolarla garantili para ödüyoruz ya… Mağdur olmasınlar diye yılda dört defe ayarlama yapılıyor. Osmangazi köprüsü geçiş ücreti 1808 lira oldu.

Yanlış yazmadım, yanlış okumadınız… Bin sekiz yüz sekiz lira…

Biz 399 lirasını peşin veriyoruz üstünü dolaylı ödüyoruz…

Erdoğan bu köprüler, bu havaalanları, bu şehir hastaneleri, bu otoyollar yapılırken ne değmişti? Devlettin kesesinden bu kuruş çıkmayacak demişti…

Doğruyu söylememiş…

Halkı aldatmış, kandırmış!...

Alayı kara delik oldu, hazine onlara para yetiştirmekten emeklisine bakamıyor. Emeklisini açlığa mahkum ediyor…

AKP iktidarının bedeli ağır oldu demem yanlış mı?

Kısaca eğitime de bakalım… Her okula imam hatibe çevirme sevdası eğitim sistemini bitirdi. On binlerce çocuk mecburen imam hatibe gittiği ve kalitesiz eğitim nedeniyle üniversiteye giremediği için baraj kaldırıldı…

Bu konuda çok laf etmeye gerek yok. Bir ülkede 322 fen lisesine karşı 4 bin 413 imam hatip lisesi varsa o ülkenin geleceğini siz tasavvur edin!...

Eğitimdeki ideolojik takıntının bedelini ağır ödüyoruz ileride çok daha ağır ödeyeceğiz…

Yazıyı uzattım kusura bakmayın. Bedelini ağır ödediğimiz daha çok alan var.

Otur kitap yaz bir cilde sığmaz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi