Mehmet Tezkan
3Y gitti, 2Y geldi
17 Aralık’ı unutun
Eski Şehircilik Bakanı Bayraktar yedi yıl sonra konuşunca, ‘dosyamda ne varsa hem tapeler hem teknik takip doğrudur’ deyince siyaset hareketlendi.
Çünkü bu bir itiraftı.
Kendisine yönelik suçlamanın kabulüydü.
Kimine göre; savcılar olaya el koymalı, soruşturma yeniden açılmalıydı. Yargı, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerine tüm gücüyle gitmeliydi.
Güzel temenniler ama şimdilik mümkün değil. 17 Aralık dosyası AKP iktidarda kaldığı, Erdoğan Cumhurbaşkanı koltuğunda oturduğu sürece açılmaz.
Hayale kapılmayalım.
Ben de biliyorum dinlemelerin, teknik takibin hukuksuz olduğunu…
Ben de biliyorum FETÖ’cü polislerin/savcıların/hakimlerin amacının yolsuzlukları ortaya çıkarmak olmadığını…
Ben de biliyorum amacın iktidarı devirmek olduğunu…
Ama şunu da kabul edelim iddialar çok büyük, deliller hukuksuz yöntemle toplansa da yabana atılır gibi değil.
İktidar, özellikle Cumhurbaşkanı kendini korumak için sosyal medyaya saçılan ses kayıtlarına montaj dedi, dublaj dedi.
Ama Adli Tıp Kurumu montaj değil, dublaj değil, kayıt gerçek raporu verdi. Rapor dikkate alınmadı.
Hatırlarsanız Meclis’te araştırma komisyonu kuruldu. Rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla suçlanan bakanların Yüce Divan’a gönderilmesi eğilimi çıkınca Beştepe devreye girdi.
O zamanlar Saray denmiyordu.
Külliye de denmiyordu.
Adı Beştepe’ydi.
Komisyon Başkanı Azmi Ateş Beştepe’ye gitti. Komisyondaki oylama ertelendi. Komisyondaki AKP’li vekiller ‘bu badireyi atlatalım biz bunun hesabını kendi içimizde halledeceğiz’ diye ikna edildi.
Aslında rüşvet ve yolsuzluk olduğu kabul edildi.
AKP’yi destekleyen yazar çizer takımı ekranlarda 17/25 Aralık’ı ‘yolsuzluk susturucusu takılmış darbe girişimi’ olarak adlandırdı.
Yani onlar da rüşvet ve yolsuzluğu kabul ettiler. Yerel seçim öncesi ortaya atılmasını manidar buldular. Yerel seçimden sonra AKP’nin bu sorunu kendi içinde çözeceğini söylediler.
AKP kendi içinde halletti mi?
Evet etti!..
Çikolata kutuları içinde rüşvet aldığı iddia edilen bakan büyükelçi yapıldı!
Suçlanan Bayraktar yedi yıl sonra konuştuğuna göre, dönemin Yolsuzluk Araştırma Komisyonu Başkanı Azmi Ateş de konuşmalı. Komisyonun AKP’li üyeleri de.
Ama önce başkan. Beştepe’ye gittiğinde kimler ne söyledi açıklamalı.
Yapar mı?
Mümkün değil, hayalci olmayalım.
Peki medya vasıtasıyla kamuoyu baskısı yaratılır mı?
Bu da mümkün değil.
Bakın, AKP iktidara 3Y ile mücadele edeceği sözü ile geldi.
Neydi onlar?
Yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk…
Üçü de diz boyu. Hele yoksulluk had safhada.
3Y unutuldu yerine 2Y geldi: Yandaşlık ve yalakalık.
İlla 3Y değişmesin diyorsanız, yanına yardakçılığı da ekleyin.
Yani yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluğun yerini yandaşlık, yalakalık, yardakçılık aldı diyelim.
Hayırlı uğurlu olsun!.