Teröriste maaş İBB çalışanına bloke! PKK yöneticilerinin emekli maaşı aldığı ortaya çıktı

Teröriste maaş İBB çalışanına bloke! PKK yöneticilerinin emekli maaşı aldığı ortaya çıktı
Karar yazarı İbrahim Kahveci, İBB soruşturmalarındaki "çifte standardı" en sert örnekle gözler önüne serdi. Geçmişte Kandil'deki terör örgütü PKK yöneticilerinin ve FETÖ elebaşı Gülen'in dahi devletten emekli maaşı alabildiğini hatırlatan Kahveci, bugün ise suçu ispatlanmamış İBB çalışanlarının emekli maaşlarına bile bloke konularak ailelerinin "açlık cezasına" mahkum edildiğini yazdı.

Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, "Zindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’" başlıklı bugünkü yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilişkilendirilen soruşturmalar kapsamında tutuklanan veya malvarlıklarına tedbir konulan kişilerin yaşadığı mağduriyetleri kaleme aldı.

Kahveci yazısında, geçmişte PKK yöneticilerine ve FETÖ elebaşına dahi tanınan emekli maaşı hakkının, henüz haklarında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan İBB davasındaki kişilere tanınmadığına dikkat çekti. Yazının odak noktasını ise terör örgütü liderlerinin mali hakları ile mevcut sanıklara uygulanan "fiili açlık cezası" arasındaki tezat oluşturdu.

İşte İbrahim Kahveci'nin o yazısından öne çıkanlar ve detaylar:

"PKK YÖNETİCİLERİ VE FETÖ ELEBAŞI BİLE MAAŞ ALIYORDU"

İbrahim Kahveci, yazısında çok çarpıcı bir kıyaslamaya imza atarak, geçmişte terör örgütü PKK yöneticilerinin dahi emeklilik haklarından faydalandığını ancak bugün İBB soruşturmalarında adı geçenlerin bu haktan mahrum bırakıldığını belirtti. Kahveci konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"PKK yöneticileri meğerse Kandil’de SGK’dan emekli maaşı alıyormuş. Hatta bir dönem FETÖ elebaşı Gülen bile emekli maaşı alıyordu. Hakan Şükür’ün milletvekilliğinden doğan emekli maaşının ne olduğunu hala bilmiyoruz. Lakin 2018’de verilen cevaba bakıldığında her türlü mali haklarının devam ettiğini görüyoruz."

Kahveci, bu örnekleri verdikten sonra can alıcı soruyu sordu:

"Peki, bu isimler hakkında bu maaşlar olurken İBB’de durum ne? Teröristlere bile bağlanan emekli maaşları her nedense İmamoğlu’nun isminin geçtiği herkese yasak."

"KAÇMA ŞÜPHESİYLE FİİLİ CEZALANDIRMA YAPILIYOR"

Yazısında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 8 aydır neden hapiste olduğunu sorgulayan Kahveci, kamuoyuna yansıtılan iddialarda henüz somut bir suçun ispatlanmadığını ve yargı sürecinin bir karara bağlanmadığını vurguladı. Kahveci, tutuklamaların "kaçma şüphesi" gerekçesine dayandırıldığını ancak bunun bir "fiili cezalandırma" yöntemine dönüştüğünü şu sözlerleifade etti:

"Kimin aklına gelirdi koskoca belediye başkanı bu basit gerekçe ile hapse atılacak. Suçlama yaparsınız ama suçlamanız ispat edilene kadar tutuklayamazsınız. O nedenle İBB Başkanı ve etrafında kim varsa kaçma şüphesi ile hapiste tutuluyor. Şu anda hapis cezası fiili bir cezalandırma yöntemidir."

Kahveci ayrıca, İmamoğlu'nun iletişim kanallarının kesilmesini de eleştirerek, "Teröristbaşı Öcalan’a tanınan haklar bile İmamoğlu’na tanınmıyor. O derece yani…" değerlendirmesinde bulundu.

"DIŞARIDAKİ AİLELERE AÇLIK CEZASI"

Kahveci, fiili cezalandırmanın sadece hapistekilerle sınırlı kalmadığını, dışarıdaki ailelerin de "açlık ve susuzlukla" cezalandırıldığını belirtti. "Bavul dolusu para iddialarının tamamı boş çıktı ama bu insanların aileleri yoksullukla, açlıkla cezalandırılmaktadır" diyen Kahveci, bu duruma "Cezasız Ceza" adını verdi.

"TEDBİR ADI ALTINDA PEŞİN CEZA"

Konuyu hukuki boyutuyla incelemek için Avukat Hasan Demir’in görüşlerine başvuran Kahveci, malvarlığı dondurma kararlarının hukuken bir "güvenlik tedbiri" olması gerekirken, kişilerin emekli maaşına dahi erişemediği bir "cezaya" dönüştüğünü aktardı.

Avukat Demir’in aktardıklarına göre; İBB dosyasında insanların banka hesapları kilitleniyor, emekli maaşları bu hesaplara yattığı için kişiler paralarına ulaşamıyor ve "Hesabınız bloke edilmiştir" uyarısıyla karşılaşıyor. Devletin suçla mücadele ederken kişinin ev kirasını, çocuğunun okul masrafını nasıl ödeyeceğini dikkate almadığı vurgulandı.

YASA "NEFES ALANI TANI" DİYOR AMA UYGULANMIYOR

Yazıda, malvarlığı dondurma işlemlerinin CMK m.128 ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a dayandırıldığı belirtilse de, aynı kanunun 13. maddesinin göz ardı edildiğine dikkat çekildi. Kahveci, kanunun ilgili maddesini şöyle açıkladı:

"Malvarlığı dondurulan kişinin ve bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının asgari geçimini sağlamak üzere, MASAK’ın izniyle belirli harcamalara izin verilebilir. Yani kanun koyucu, 'Bu insanları tamamen aç ve açıkta bırakmayın' diyor."

Ancak uygulamada, 5510 sayılı Kanun’un emekli maaşlarının haczedilemeyeceğine dair hükmüne rağmen, banka hesaplarına konulan blokelerle bu maaşlara fiilen el konulduğu ifade edildi.

İBB ÇALIŞANLARI VE AİLELERİNİN DRAMI

Kahveci, iktidar medyasının oluşturduğu algının aksine, İBB soruşturmaları kapsamında tutuklanan memurların ve iştirak şirketi çalışanlarının büyük bir sefalet yaşadığını yazdı. Yazıda şu detaylara yer verildi:

  • Tutuklanan memurlar maaşlarının yalnızca üçte ikisini alabiliyor.
  • İştirak şirketi çalışanlarının maaşları tamamen kesiliyor, sigorta işlemleri durduruluyor.
  • Yöneticilerin banka hesaplarına ve emekli maaşlarına bloke konulduğu için aileler temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
  • Evini satmaya çalışanlar, çocuğunu okuldan almak zorunda kalanlar bulunuyor.

"SÜRGÜN" CEZASI VE VİCDAN ÇAĞRISI

Yazısının son bölümünde bir başka fiili cezalandırma yöntemi olarak tutukluların ailelerinden kilometrelerce uzağa, şehir dışındaki hapishanelere gönderilmesine değinen Kahveci, 1 saatlik görüş için ailelerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

İbrahim Kahveci yazısını, yaşananların evrensel hukuka ve vicdana sığmadığını belirterek şu sözlerle noktaladı:

"Yakın tarihte görülmedik bir dram yaşanıyor. Bu zulme kim dur diyecek? Fiili cezalandırma sistemi evrensel hukuka, adalete, vicdana sığmıyor. Bu kadar zulmü reva gördüğünüzde aklınıza insanlığınızı da getirin. Ve aynaya bir bakın… Acaba ne görüyorsunuz?"

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi