Patronların asgari ücret talebi belli oldu
TÜRK-İş'in açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gerekli aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 28 bin 412 TL’ye yükselirken yoksulluk sınırı 93 bin TL'ye dayandı.
Açlık sınırının altında kalan asgari ücretlinin gözü ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu 12 Aralık Cuma günü gerçekleşecek toplantısında. Araştırma şirketi Loginsight’ın reel sektör yöneticileriyle yaptığı çalışmaya göre patronların beklentisi de belli oldu.
“Asgari ücret belirlenirken en çok hangi denge gözetilmeli?” sorusuna çalışan refahı yüzde 46,5, enflasyonla mücadele yüzde 24,8 işveren maliyet dengesi yüzde 10,9, istihdamın korunması yüzde 8,9 ve ekonomik büyüme yüzde 8,9 şeklinde yanıt veren işverenler, 2026 yılında asgari ücreti 27 bin 800 TL düzeyinde bekledikleri ortaya çıktı.
Şimşek'ten sanayiciye destek mesajı
Piyango bileti fiyatları uçtu: Vatandaşlar ortaklaşıp alıyor!
"BU SÜRECİ SAĞLIKLI YÖNETEBİLEN ORGANİZASYONLAR AYAKTA KALACAK"
Marketing Türkiye'nin aktardığına göre, araştırma sonuçlarını değerlendiren Bağımsız araştırma şirketi Loginsight CEO’su Kadir Duzcu, bulguların iş dünyasında önemli bir zihniyet dönüşümüne işaret ettiğini vurguladı ve şöyle dedi:
“Araştırma bulguları, iş dünyasında ücret gündeminin giderek daha bütüncül bir zemine taşındığını; çalışan refahı ile makro ekonomik dengelerin birlikte değerlendirildiği yeni bir yaklaşımın güç kazandığını gösteriyor. Yani iş dünyası asgari ücreti artık tek başına bir maaş düzenlemesi olarak görmediğini çok net şekilde ortaya koyuyor. Kamu politikaları, enflasyonla mücadele, verimlilik ve dijital dönüşüm aynı denklem içinde ele alınıyor. Şirketlerin verimlilik ve otomasyon yatırımlarına yönelmesi, önümüzdeki dönemde ücret artışlarının sürdürülebilirliğinin ancak dönüşümle sağlanabileceğini gösteriyor. 2026’ya yaklaşırken asıl kritik soru ‘asgari ücret ne kadar artacak?’ sorusu değil; ‘bu artış şirketler ve ekonomi için nasıl sağlıklı yönetilecek?’ sorusu olacak. Bu süreci sağlıklı yönetebilen organizasyonlar ayakta kalacak.”