Türkiye Afganistan'da rol üstlenirse, Rusya olumlu bakmaz

Türkiye Afganistan'da rol üstlenirse, Rusya olumlu bakmaz
halktv.com.tr, Orta Asya'da üç büyük güç olan Rusya, Çin ve İran'ın Afganistan'da Taliban'ı destekleyerek yürüttükleri stratejiyi, planı ve kurmaya çalıştıkları dengeyi konunun uzmanlarıyla konuşmaya devam ediyor. Bu kapsamda gerçekleştireceğimiz bu üç bölümlük söyleşi dizimizin ilk konuğu, Rusya üzerinde çalışmalar yürüten Uluslararası İlişkiler Uzmanı Araştırmacı/Yazar Oğul Tuna.

DOĞU TUNÇ

ABD yönetimi, Taliban ile 29 Şubat 2020'de anlaşmaya varmış ve 1 Mayıs 2021'de Afganistan'dan tamamen çekileceği konusunda mutabık kalmıştı. Biden yönetimi, 1 Mayıs'tan başlamak üzere 11 Eylül'e kadar tamamen çekilmiş olacaklarını açıklamıştı. Bu süreçte, ABD'nin hızla çekilmesi, Taliban'ın her gün hakimiyet alanlarını genişletmesi ve son olarak da başkent Kabil'e girmesi Afganistan'da tansiyonu hızla yükseltti. Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin ülkeden kaçması ile Taliban resmi olarak Afganistan'da iktidarı ele geçirdiğini açıkladı. Tüm bu gelişmeler kapsamında, bölgesel üç büyük güç ve ABD'nin ezeli düşmanları olan Rusya, Çin ve İran'ın ne tepki vereceği merak konusu olmuştu. Hepsi hızlı açıklamalarla Taliban ile ilişkileri geliştirmek istediklerini ve tanıyacaklarını açıkladılar. 

-İlk önce Sovyetler Birliği'nin Afganistan müdahalesini, ABD işgaline kadar olan süreci ve ABD işgali sürecindeki durumu kısaca özetler misin?

"Rusya'nın, Afganistan'a yönelik yaklaşımı, ilgisi ve politikaları 19. yüzyıla dayanıyor. Burada asıl meselenin ismi "Büyük Oyun" ismiydi. Büyük Oyun, Rusya'nın Afganistan üzerinden Orta Asya'yı kontrol stratejisinin ismiydi. Aslında bu oyun sadece 19. yüzyılda kalmadı, 20. yüzyılda da işledi. Rusya, Afganistan'a daima olumlu yaklaştı. Oradaki çıkarlarını korumaya gayret etti. Mesela 1920'lerin başında Afganistan'daki yeni rejimi ilk tanıyan Sovyetler Birliği'dir. Tabi tarihin önemli bir noktası, Sovyetler Birliği'nin Afganistan müdahalesi oldu. Bugün hala Afganistan'daki karışıklıkların kökü buna bağlanıyor. Açıkçası burada biraz Sovyetler Birliği'nin günahı alınıyor. Çünkü Afganistan'da Sovyetler Birliği öncesi de çok derin sosyal meseleler vardı. Afganistan, imparatorlukların mezarlığı olarak biliniyor. O yüzden dışarıdan müdahalelere daima kapalı. Ancak bölgeyi ve coğrafyayı iyi bilen, hükümdarlar ve devletler bu bölgede egemen olabiliyor.

sscb-sinir.jpg

20. yüzyıl boyunca, Kabil ne kadar modernleşse de taşra daima geri kaldı, aşiret yapısı ve kabileler daima var oldu. Afgan ismi bu milletleri birleştiren bir unsur görevi göremedi. Sovyetler Birliği de bu mirası 1970'lerin sonunda eline almak istedi. Afganistan iktidarı Sovyetler Birliği'ne yakın olmadığı için müdahale gerçekleştirildi, tabi çok kanlı bir dönem. Daha sonra, Sovyetler Birliği'nin çekilişi zaten dağınık olan bir Afganistan'ı paramparça etti. Çünkü Sovyetler Birliği burada merkezi otoriteyi kuramadı. Kuzeyde CİA-ABD ve Çin tarafından da desteklenen mücahitler kuzeyi ve Kabil'in büyük bir kısmını yönetiyorlardı. Bizim bildiğimiz 11 Eylül, El-Kaide ve Taliban'ın yükselişi ve sonrasında gelişen ABD'nin Afganistan savaşı bu şekilde başladı."

-Son dönem yaşanan gelişmeler kapsamında Rusya'nın Afganistan/Taliban tavrı nedir?

"Şimdi burada, Sovyetler Birliği'nin mirasçısı olan Rusya'nın stratejik ve politik bir yaklaşımı devam ettirdiğini görüyoruz. Burada bir devamlılık söz konusu. Fakat değişen gelişmeler de var tabi. Evet, Afganistan önemini koruyor. Fakat Sovyetler Birliği döneminde düşman olarak görülen, İslami bir hareket olan Taliban bugün Rusya tarafından destekleniyor.

thumbs-b-c-a038cea593c8e9aa35f047d712f75cc3.jpg

Peki Taliban Rusya'nın diplomatik sahada desteklediği ve kabul ettiği bir aktör haline nasıl gelebildi? Önemli olan soru bu. Çünkü Taliban şu an hala Rusya tarafından terör örgütü olarak tanınıyor. Rusya medyası her ne kadar Taliban'ı olumlu gösteren haberler yapsa da Taliban'dan hala terör örgütü olarak söz ediyorlar. Ortada büyük bir ikilik var. Hem terörist, hem de Rusya'nın tanıdığı ve masaya oturduğu bir aktör.
Unutmayalım ki Rusya, Sovyetler Birliği dağılması sonrası büyük travmalar yaşamış bir ülke. Bu dağılma ardından, Kafkasya'da ve Orta Asya'da, İslami hareketlerle çetin bir mücadeleye girdi. Çeçenistan ve Dağıstan bunlara örnektir. Afganistan'da iç savaş çıkaran mücahitler ve bu savaşa destek veren Taliban Rusya'nın uzun yıllar boyunca en büyük derdi ve problemiydi. Bu sebeple, ABD işgaline rağmen Rusya, Afganistan'da ki hükümeti silah ve para yardımıyla destekledi. Hatta Rusya, 11 Eylül sonrası ABD'nin Afganistan operasyonunu örtülü bir şekilde de olsa destekledi."

-Peki Rusya'yı Taliban ile aynı masaya ne oturttu?

"Rusya açısından kırılma noktası 2014 yılı. Ukrayna Krizi ve Kırım İlhakı ile Rusya, Afganistan'daki desteğini çekmeye başladı. ABD'nin buradan çekileceği Obama döneminden beri belliydi zaten. Rusya da değişecek Avrasya jeopolitiğini kendine göre uyarlamaya başladı. Rusya biliyor ki ABD çekilirse bu bölgeye Çin yerleşecek. Çin'in Kuşak ve Yol projesi girişiminde en büyük saha Afganistan olacaktı. Afganistan sadece haşhaş üzerinden biliniyor. Fakat uzmanlara göre trilyon dolarlık madenlere sahip. Afganistan, Orta Asya'ya, İran'a, Hindistan'a sıçramak için mükemmel bir jeopolitik konuma sahip. Bu yüzden İslamcı bir hareket olmasına rağmen, eski düşmanı olmasına rağmen Taliban ile şuan masada. Hatta müzakereler 2015 yılında başladı. ABD'nin Trump döneminde Taliban ile müzakereleri uluslararası ve meşru bir konuma çekmesinden Moskova da faydalandı. Hatta Taliban delegelerini Moskova'da ağırladılar. Sadece Taliban'la değil diğer Afgan temsilcilerle de görüştü. Bunun yanı sıra Avrupalıları ve batılıları uzak tutarak güçlü bir ülkeler grubu oluşturdu. Rusya, Çin, İran ve Pakistan arasında görüşmeler hala devam ediyor. Şu an Rusya, Çin ve İran, Afganistan'a aynı şekilde bakıyor. Hepsi Taliban hükümetini tanımakta hevesliler. Putin'in Afganistan'daki özel danışmanı ve Rusya'nın Kabil büyükelçisi tarafından da dile getiriliyor. Hatta Taliban ülkeyi ele geçirdikten sonra "Şu an ülkede Eşref Gani'den daha güvenli bir ortam var" gibi bir açıklama yapıldı. Yani burada açık açık Taliban'ı tanımak ve Taliban'ın güvenliğine dikkat çekmek söz konusu. Fakat şunu da belirtelim Rusya şu an Çin kadar hevesli değil. Rusya yapacağı maddi yardımlardan bahsetmiyor, işleri sadece diplomatik bir sahada götürmek istiyor. Şu an Kabil'de dört büyük elçilik hala işliyor ve bunlardan biri Rusya'ya ait."

new-project-2-38.jpg

-Rusya ne için Taliban'da ısrarcı peki?

Çünkü, Çin ile paylaştıkları çok önemli güvenlik kaygıları var. Evet jeopolitik, evet coğrafik konum, evet maden ve kaynaklar. Fakat Rusya'nın güvenlik kaygıları hepsinden önemli. Afganistan ve Pakistan'da yıllarca cihatla meşgul olan Türkistan İslam Partisi, Özbekistan İslam Hareketi ve İmam Buhari Hareketi gibi terörist örgütlere karşı Taliban'ı destekliyor. Taliban bunları 2010'lu yıllarda boyunduruğu altına aldı. Taliban'ın sözünden çıkmıyorlar. Rusya ve Çin, bu örgütlerin ipini elinde tutmak istiyor. Evet, şu an bir etkinlikleri yok, ama bundan sonra da olmamasını istiyorlar. Başka bir sebepte IŞİD. Evet, IŞİD orta doğuda ölü ama IŞİD'in ismini kullanan ve bir marka haline gelen örgütler var. Zaten birisi Afrika'da, diğeri de bu bölgede. Bu örgütün ismi de 'İslam Devleti Horasan Vilayeti' Horasan'dan kasıtta bütün İran, Afganistan ve Pakistan bölgesinde bir İslam devleti kurmak. Rusya bu hareketin büyümesinden korkuyor."

-Orta Asya devletlerinin bu konudaki rolü ne peki?

"Bu örgütler Afganistan sonrası nereye sıçrayacaklar? Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan. Bunlar da Rusya'nın faaliyet alanları. Aynı zamanda komşuları. Kafkasya'ya da sıçrayacak tabii ki. Çünkü, Suriye'de olduğu gibi Kafkasya kökenli cihatçılar, Afganistan'da üs elde edip tekrar Kafkasya'ya ilerleyebilirler. Rusya aylardır Urallar'da, Kafkasya'da ve Kırım'da çok önemli terör operasyonları düzenliyor. Çok sayıda IŞİD'li yakalanıyor. Rusya'da Çeçenistan örneği var mesela. Kadirov sayesinde Moskova'nın elinde evet, ama bunların dışına çıkabilecek örgütler ve hareketler Rusya'yı korkutuyor. Bunların önünü almak içinde de Taliban'ı destekliyor. Taliban'ın kontrolü eline alması, diğer örgütleri kontrol alanı altında tutması demek. Kaldı ki, hiç bir şey kesin değil. El-Kaide' de dahil diğer tüm örgütler Taliban'a boyun eğiyor olsa bile, yarın farklı çıkarlar için Taliban'a karşı çıkmayacakları kesin değil. "

-Rusya'nın Afganistan sınırındaki Orta Asya Ülkelerinde yaptığı tatbikatlar ve gövde gösterileri ne anlam ifade ediyor?

"Rusya aylardır Tacikistan'da çok önemli askeri manevralar yapıyor. Tacikistan, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü(KGAÖ)'nün dönem başkanı. Bu örgüt bazı eski Sovyetler Birliği ülkelerinin NATO'su gibi bir şey. Orta Asya devletleri Rusya ile birlikte Tacikistan'da çok önemli manevra ve tatbikatlar yaptı. Ayrıca Tacikistan'ın bir diğer önemi de şu, Tacikistan laikliğin son derece sert uygulandığı bir ülke. Cihatçılar, Afganistan'dan sonra her an buraya sirayet edebilirler. Unutmayalım, Tacikistan'ın Başkent'i Duşanbe'de 201. Rusya asgari üssü var. Orta Asya'da ki nadir üslerden biridir bu. Ayrıca diğer bir hedef Özbekistan. Özbek cihatçılarda Afganistan'da son derece aktif. Burada da Rusya ve Özbekistan'ın önemli diplomatik faaliyetleri var. Temmuz ayında Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nün düzenlenen konferansında cihat ve teröre karşı iş birliği adımı atılması önerildi. Özetlemek gerekirse Rusya'nın hedefi diplomatik bir şekilde Taliban'ı desteklemek. Orta Asya'daki asgari gücünü ve manevra kabiliyetini arttırmak."

harita-orta-asya-696x592.png

-Rusya tarafından yapılan, Taliban hakkında önemli bir açıklama var mı?

"Putin resmi olarak bir açıklama yapmadı. Yapılan açıklamalar ABD'nin sorumsuzca ve aceleci bir şekilde çekildiği yönünde. Tabi ki bir yandan çekilmeyi olumlu karşılıyorlar fakat öte yandan acelecilik ve sorumsuzluk olarak değerlendiriyorlar. Taliban'a dair ise Kabil büyükelçisi genelde olumlu açıklamalarda bulunuyor. Afganistan'ın ve Kabil'in güvenli olduğuna dair bilgilendirmeler yapıyorlar. Ayrıca Türkiye'nin havalimanı projesini son derece olumsuz karşılıyorlar. Türkiye'deki karar alıcılar tarafından pek dikkat edilmemiş bir nokta da var. Rusya ve Çin 'in başını çektiği güvenlik örgütü olan Şanghay İşbirliği Örgütü bu duruma tamamen karşı. Türkiye'yi Pantürkizm'le ve Turancılık'la suçlayan bir makale yayınladılar resmi internet sitelerinde."

-ABD 'Taliban'ı Rusya, Çin ve İran'a bela etmek' istiyor görüşü hakkında ne düşünüyorsunuz?

"Ortada çok büyük bir ABD yenilgisi var kimse bunu inkar edemez. Çok büyük bir insan ve maddi kaynak kaybı yaşadı. Çekilmek zorundaydı burası kesin. Fakat çekilirken neden Taliban diplomatik bir partner olarak seçildi? Kabil neden 2 günde düştü? Bunları sormak ve kafa yormak gerekiyor. Benim gördüğüm kadarıyla batılıların planı şu, Taliban iktidarında ortaya çıkacak terör örgütlerinin Çin, Rusya ve İran'a sıçraması. Sanıyorum ki Çin'in, Rusya'nın ve İran'ın hızla Taliban'ı desteklemesi ve meşru hale getirmesi ABD için beklenmedik bir durum oldu. Taliban Çin'i çok daha olumlu karşılıyor açıkçası. Çünkü, Çin 300 milyon dolarlık maddi yardım teklifinde bulundu. ABD için beklenmedik olan sanıyorum bu oldu. Diğer ülkelerden Afganistan'a geçecek cihatçıların Taliban'la ve Orta Asya'daki diğer ülkelerle savaşması gibi bir düşünce hakim. Ayrıca, İran Taliban'la gayet iyi. İran'a şu an Taliban'dan bir zarar gelmez. Yani, Taliban bir yerde duracak, ama IŞİD ve diğer örgütlerin Taliban boyunduruğundan çıkıp ülkelere zarar vermesi bir başka stratejik hamle olabilir."

ob-238316-carte-iran-chine-russie.jpg

-Taliban Rusya'da dahil olmak üzere çoğu ülke tarafından hala terör örgütü olarak tanınıyor, bunun çıkartılması gibi bir durum var mı sizce?

"Böyle bir tartışma yok. Zaten Taliban denilmiyor. Yeni Afgan yönetimi deniliyor. Ama Taliban'ın sadece Rusya, Çin ve İran tarafından değil, batı tarafından da tanınacağını görecek gibiyiz. Çünkü AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borell: "Taliban, savaşı kazandı; onlarla konuşmamız gerekiyor" dedi. Batı ve ABD'nin Rusya, Çin ve İran'ın diplomatik hamlelerinden çekindikleri için, zaten verecekleri desteği öne çekme planları var. Sadece Birleşik Krallık Taliban'ı tanımaya karşı. Bunun dışında herkes tanıyacak gibi. Bunun dışında ne gibi bir uluslararası hukuk kuralları düzenlenir, terör örgütleri listesinden çıkarırlar mı bunu hep birlikte göreceğiz..."

-Rusya'nın, Afganistan'dan çıkan göç dalgasına bakış açısı ne?

"Orta Asya devletleri ile netleşen ortak bir politikaları var bu konuda. Orta Asya devletleri kesinlikle kapılarını açmıyorlar. Hatta geçtiğimiz aylarda Afgan askeri personelinin komutanlarını bile kabul etmediler. Raşid Dostum'un kaçışıyla Özbekistan kapılarını açtı ama burada önemli sayıda askeri personel bekletiyor. Tabi ki bu Rusya'nın onayıyla gerçekleşen bir durum. Çünkü ne Orta Asya devletleri ne de Rusya bir göç dalgası istemiyor. Tamamen savunma pozisyonundalar."

-Afganistan/Taliban gelişmeleri Rusya-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiler?

Rusya ve Türkiye ilişkileri zaten çok kırılgan ilerliyor. Bir yandan da Karabağ'da ve Suriye'de olduğu gibi bir partnerlik ilişkisi söz konusu. Fakat öte yandan Suriye'de ki örnek çok kırılgan mesela her an bir husumete dönüşebilir. Ukrayna'da da çok tehlikeli ilişkiler söz konusu. Afganistan'da tıpkı Ukrayna ve Suriye gibi tehlikeli olmaya aday bir bölge. Rusya, gerek üstü kapalı olarak kendi iç medyasında yaptığı yayınlarla, gerekse doğrudan dış işleri sözcüsüyle Türkiye'nin Kabil Havalimanında bir rol almasını istemiyor. Dış İşleri Bakanı Lavrov'da Temmuz ayında "Türkiye'nin Kabil'de alacağı görevin, ABD'nin Taliban ile yaptığı anlaşmayı iptal edeceğini" söyledi. Bu çok önemli bir uyarı. Bununla beraber Rusya iç medyası düzenli olarak Türkiye'yi Pantürkizm ve Turancılık'la suçluyor. Türkiye'nin, Azerbaycan'da üslendiği rolün, Orta Asya'da ekonomik ve askeri faaliyetlerinin, Rusya, İran ve Çin'i sarsacağını düşünüyorlar. Afganistan'da Türkiye'nin üsleneceği bir durum olursa, Rusya'da hiç bir olumlu görüş yaratmayacak. Ayrıca Çin ve İran'da da olumlu bir görüş yaratmayacak. Türkiye Afganistan'da bir rol üstlenecekse, bunu NATO üyeliği ile mi? Bağımsız kimliğiyle mi? Yoksa kırılgan partnercilikle mi? gireceğini düşünmelidir. Şuan için Türkiye'nin en yakın müttefiki Pakistan. Zaten Pakistan ve Azerbaycan ile savunma ve strateji anlaşmaları imzalandı. En son 3 ülkenin meclis başkanları bir araya gelip bir anlaşma imzaladı. Türkiye bir rol üstlenecekse, bunu Pakistan üzerinden yürütecektir. Şu an Rusya, Çin ve İran'ı rahatsız etmeden hareket etmesi gerekir. Yoksa Türk askerini de, diplomatlarını da, iş insanlarını da tehlikeye atabilir.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

"Rusya ve Çin Afganistan konusunda büyük bir iş birliği içindeler. Taliban'ı ve Afganistan'ı IŞİD ve diğer cihatçı örgütlere karşı tampon örgüt ve tampon ülke olarak kullanmak istiyorlar. Rus medyası ve Rus yetkililer sürekli Eşref Gani'yi suçluyorlar.  Bu da Taliban'la anlaşmanın bir uzantısı olarak görülebilir."

Etiketler :