İlahiyatçı Mustafa Öztürk: Cinsel açlığınızı doyurmak için bunları önümüze din diyanet diye getiriyorsunuz
Tefsir ve Kuran araştırmaları alanında çalışmalar yapan Prof. Mustafa Öztürk, geçtiğimiz günlerde gazeteci Timur Soykan'ın ortaya çıkardığı ve Türkiye'nin gündemine oturan cinsel istismar konusunda olayın faillerine tepkisini gösterdi.
'Tek göz odada yaşamak yok ama karı kız meselesi olunca sünnet aklınıza geliyor'
"Bu uygulamanın fıkıh kitaplarında bir mesnedi var. Mesnedi de Kuranı Kerim'den ziyade, Peygamber'in Hz Ayşe ile evlenmesi, sehabe uygulaması ve sehabe icmasıdır. En büyük dayanak budur" diyen Öztürk, "Peki bu bugün kabul edilebilir bir şey midir? Eğer siz kalkıp bugün sünnete itibar etmek, peygamber ve sehabenin sünnetini yaşatmak adına yapıyorsanız, çok amiyane, basit bir mantık yürüterek bu sünnetçilere şu soruyu sormakta fayda vardır: Hz Peygamber'in gündelik yaşam alışkanlıklarından şu tek göz odalarda yaşama sünnetine riayetiniz yok. Deve sünnetine yok, çadır sünnetine yok. Günübirlik yaşamın diğer koşullarına ait sünnetlerine yok" diye devam etti.
Açıklamalarına devam eden Öztürk, "Onların yerine en lüks arabalara binmek var, en lüks rezidanslarda yaşamak var. Fakat çok afedersiniz karı kız meselesi olunca sünnet meselesine uymak aklınıza geliyor. Bence cinsel açlığınızı, cinsel boşluğunuzu doldurmak, doyurmak için sünnet münnet deyip, fıkıh kitaplarındaki bu çürümüş fetvaları kendi Arap toplumunun arkaik uygulamalarını getirip, iki Arapça ibareyle, iki üç tane süslü rivayetle, ciltli kitapla önümüze koyup, bize din diyanet diye getiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
'Siz insan evladı falan değilsiniz'
Öztürk konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Ve bugün 6 yaşındaki çocuklara göz göre göre din adına tecavüz ettiriyorsunuz. Siz insan evladı falan değilsiniz. Bunun insan onuru, insan haysiyeti, insanlık vicdanı açısından hiçbir tolere edilebilir yanı yoktur. 'Peygamber döneminde nasıl tolere edilebiliyordu?' O dönemin kültürü beni hiç alakadar etmiyor. Onu onlara sorarsınız. Arap'ın örfünü olduğu gibi alıp getirip, 'Beyler buyrun bunlar dindir' diye bizim önümüze koyarsınız bunun altında ezim ezim ezilirsiniz. Sonra da altından kalkamadığınız zaman gelip tarihselciliğin sığınağına sığınırsınız. Tıpkı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2012 44 no'lu fetvasında yaptığı gibi..."
İstifasını istemişti
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, uzun süre önce doktora öğrencileriyle yaptığı dersin gizli kayda alınarak sosyal medya üzerinden yayınlanması sonrasında, "Allah kelamını inkar ediyor" denilerek linçe uğramıştı.
Öztürk, sosyal medyada uğradığı lincin ardından 3 Aralık 2020'de emeklilik başvurusunu sosyal medya hesabından yayınlayarak, "Bugün itibariyle akademiye, akademisyenliğe ve ilahiyat alemine veda ediyorum. Artık yeter. Benden bu kadar" ifadesini kullanmıştı.
Can Atalay'dan Timur Soykan'a mektup: Yüz akı bir gazetecilik kuşağının parçasısın!
