Ahmet Özer’den "Umut Hakkı" açıklaması
Bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, uzun yıllar akademisyenlik ve siyaset yaptığı Mersin’de sivil toplum örgütleri ve işçilerle bir araya geldi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’i ziyaret eden Özer, kayyum sonrası sendikalarla yapılan sözleşmelerin iptal edildiğini anlattı. Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özer, şöyle konuştu:
- "Hem barış sürecinin onurlu ve kalıcı olabilmesi hem de taleplerin karşılık bulabilmesi için iktidarın behemehal atması gereken bazı adımlar var. Birincisi, tutuklu yargılama bir istisnadır. Şu anda 16 belediye başkanımız içeride. Dolayısıyla arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz. İkincisi, üçü CHP’den, 10'u DEM’den olmak üzere kayyum vardır. 21'inci yüzyılda Türkiye’de yerel yönetimlerin kayyumla yönetilmesi ortadan kalkmalıdır. Üçüncü olarak hasta tutuklular var. Muhittin Böcek, Murat Çalık, Halil Çalış gibi isimlerin serbest bırakılıp tedavilerini insan haklarına uygun ortamlarda gerçekleştirmeleri gerekiyor."
Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanması gerektiğini vurgulayan Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
- "Dördüncüsü, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in aldığı kararlar var. Bu kararların yerine getirilmesini talep ediyoruz. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve daha bilmediğimiz birçok arkadaşımız, AYM ve AİHM kararları gereğince serbest kalmaları gerekirken hâlâ tutukludur. Onların serbest kalması toplumu rahatlatacak ve barışa olan inancı yükseltecektir. Toplumun önemli bir kesimi dışlanarak barış elde edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’ne yapılan operasyonların son bulması gerekir."
Son Dakika | CHP'den 'Umut hakkı' açıklaması
ÖZER'DEN UMUT HAKKI AÇIKLAMASI
"Umut Hakkı"na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özer, şöyle devam etti:
- "Umut Hakkı Türkiye’nin icat ettiği bir şey değildir. Bu zaten hem Avrupa Birliği yasalarında hem de dünyanın gelişmiş demokrasilerinde var. Türkiye pekâlâ bu hakkı tanıyabilir ve hayata geçirebilir. Tabii bu denilince yine Öcalan akla geliyor. Öcalan’la ilgili Sayın Bahçeli’nin bir çağrısı olmuştu. "Gelsin Meclis’te konuşma yapsın, örgüte çağrıda bulunsun, lağvetsin, Umut Hakkı'ndan faydalansın" diye. 11 Temmuz’da Süleymaniye’de silah yakılmasıyla birlikte silahların devreden çıkarılması konusunda toplumda büyük bir umut oluştu ve nihayetinde 5 Ağustos’ta Meclis’te bir komisyon oluşturuldu."
DEM Parti'nin komisyon raporundan Öcalan'a özgürlük talebi çıktı
"GEÇİŞ YASASI VEYA BARIŞ YASASI LAZIM"
"Komisyon da çalışmalarını tamamladı" diyen Özer son olarak şunları söyledi:
"Şimdi yapılması gereken şudur: Silah bırakıldı. Bir yasa çıkması lazım; geçiş yasası ya da barış yasası. Sonra eve dönüşler olmalı. Ardından toplumsal entegrasyon ve beraberinde hakikatlerle yüzleşme, aynı zamanda toplumsal rehabilitasyon gibi adımlar atılmalıdır. Bunlar olduğu takdirde Türkiye kucaklaştığında, gerçek anlamda kalıcı ve onurlu bir barışı sağladığında inanıyorum ki önümüzdeki 5–10 yıl içinde bu coğrafyanın en saygın demokrasilerinden biri olacaktır. Bizim çabamız da buna yöneliktir."
Kaynak:ANKA