Bengi Başer
Vitamin Kullanırken Sağlığınızdan Olmayın!
Vitaminler doğal yollarla gıda ürünlerinden alınabilen, vücudun yenilenmesi, gelişmesinde önemli rol oynayan ve günlük olarak alınması gereken organik bileşiklerdir. Günlük yaşamda her vitaminin sağlık açısından ayrı bir önemi ve görevi vardır. Vitamin ihtiyacını karşılamanın en doğru şekli ise, doğal besinler tüketmektir. Bazı tıbbi durumlar, genetik özellikler, yaş gibi faktörlerden dolayı yeteri kadar alınamayan vitaminler, takviye ürünlerden hekim kontrolünde karşılanabilir. Ancak vitamin desteğinden en iyi şekilde verim alabilmek için, önce eksiklik saptanmalı ve vitamin kullanımı bu doğrultuda gerçekleştirilmelidir.
Vitamin ve gıda takviyeleri, önerilen miktarda kullanmak koşuluyla, yetersiz beslenme, emilim bozukluğu ve ileri yaş gibi farklı durumlara sahip olan kişiler için oldukça etkili olmaktadır. Vitamin takviyeleri kontrol altında ve bilinçli bir şekilde kullanıldıkları sürece fayda sağlar.
Ancak günümüzde, reklamlar, kulaktan dolma bilgiler ve çevre tavsiyeleriyle, gereksiz ve vücudun hiç ihtiyacı olmamasına rağmen alınan bu destek ürünlerinin, vücuda yarardan çok zarar verdiği ve öncelikli olarak doğal yollardan alınması gerektiği unutulmamalıdır. Takviye olarak üretilen bu ürünler vitaminlerin konsantre halini içermekte olup, vitaminlerin yağda ve suda çözünen çeşitleri olarak bazı farklılıkları vardır.
Yağda çözünen vitamin türlerinin fazladan kullanımı, suda çözünen türlere göre daha olumsuz etki oluşturma potansiyeline sahiptir. A, D, E ve daha düşük toksisiteye sahip K gibi yağda çözünen vitaminler vücudun belirli bölgelerinde depolanırken, belirli dozlarda ve sürelerde alındığı sürece herhangi bir yan etkinin gözlenmediği suda çözünen diğer vitaminler vücutta depolanmaz.
Günlük olarak alınması oldukça önemli olan C vitamini, bağışık sistemini ve sinir iletimini destekleyici özelliklerinin yanı sıra güçlü bir antioksidan olmakla beraber, fazlalığında, kusma, karın ağrısı, böbrek taşı görülebilir. A vitamini fazlalığı ise karaciğere toksik etki yaparak, deride pullanma, saçlarda dökülme, görme bozukluğu, kas güçsüzlüğü meydana getirebilir. D vitamini fazlalığında kanda kalsiyum seviyesini yükseltir; bu da kalpte ritim bozukluğuna, böbrek taşı oluşumuna ve kas kramplarına yol açabilir. Fazla E vitamini, baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, K vitamini fazlalığı ise pıhtılaşma bozukluklarına neden olabilir. B1 ve B6 vitaminlerin fazla tüketilmesi sinir sisteminde hasar oluşturarak, ellerde ve ayaklarda uyuşma, his kaybı ve güçsüzlük geliştirebilir.
ABD'de yapılan bir bazı bilimsel araştırmalarda, aşırı vitamin kullanımı ile prostat kanseri arasında bağlantı olduğuna dair sonuçlar alınmıştır. Ayrıca çeşitli ilaçlarla birlikte alınan vitaminler, etkileşime girerek, birbirlerinin etkinliğini de etkileyebilmektedir.
Yağda çözünen vitaminlerle, suda çözünen vitaminlerden farklı bir tüketim biçimi vardır. Bu takviyelerin başka bir çeşit yağ içeren gıdalarla birlikte alınması ile maksimum verim elde edilebilir. Alınan farklı vitamin türleri birbirlerinin etkilerini olumlu ya da olumsuz olarak değiştirebilmektedir. Buna örnek olarak, A ve E vitaminlerinin, K vitamininden ayrı olarak alınmasının gerektiği, B D ile K vitamin takviyelerinin bir arada kullanılmasının, kalsiyum seviyesini destekleyerek kemik sağlığını korumak adına önem taşıdığı gösterilebilir. Bir diğer suda çözünen vitamin türü olan B vitamini takviyeleri, günün herhangi bir saatinde kullanılabilmekte olup, genelde sabah saatlerinde alınması önerilmektedir.
Bu arada, macun, özel bal veya çeşitli karışımlardan oluşturulmuş bir ürünün hangi öğeyi ne kadar içerdiği bilinmiyorsa, olabildiğince uzak kalınmasında fayda vardır.
Vitaminlerin çoğu bitkisel ve hayvansal besinlerde zaten bulunmakta olduğundan, mevsimine göre uygun taze sebze-meyve ağırlıklı bir beslenmeyle vücudunuzun günlük vitamin ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilirsiniz.
Sağlıklı, doğal ve dengeli bir beslenmenin yerini hiçbir takviye ürünün alamayacağını önemle belirtmek isterim.
Sağlıkla kalın!