Serpil Yılmaz
Ticaret Bakanlığı’nda Varan-1: İstifalar Gelmeye Başladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 21 Nisan 2021 tarihinde görevden alınan eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan elinde makas, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Eximbank’ın Ümraniye’deki yeni merkez binasının açılış kurdelesini kesiyordu.
23 Şubat 2024 tarihinde halktv.tv.com.tr’de yayımlanan “Ruhsar Pekcan prokolde ortaya çıktı” başlıklı köşemde yazdım, haberin fotoğrafını da koydum.
Bu bilgiyi Ticaret Bakanlığı resmi sitesinde göremezsiniz, devletin haber ajansı AA törenin fotoğrafını geçmiş ama resim altında Ruhsar Pekcan’ın adını koymamış.
Utangaç bir tavırla, perdeleme!
Aynı yazımda Ticaret Bakanlığı’nda etkili konumların; gümrükleme mevzuatı ve işlemleri konusunda bilgisi “0”; sağlıkçı, turizmci, belediyeci elamanlarla doldurulduğuna yer vermiştim
Ticaret Bakanlığı’nda, Bakan ve bakan yardımcılarından sonra en etkin bölüm olan “Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı” na Ekim 2023 tarihinde atanan Dr. Muzaffer Saraç’ın bu yazımın üzerinden 5 gün sonra istifa ettiğini öğrendim.
Bakanlığın mali konuları dahil kritik bölümlerinde “imza yetkisine” sahip Stratesi Geliştirme Daire Başkanlığı’na Saraç’ın yerine, Personel Genel Müdür Yardımcısı Adil Yıldırım atanmış. Yıldırım hızıyla bir terfi!..
Yıldırım, Bolat’ın kadrosuna geçmeden önce AKP döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nde memurdu.
Saraç’ın sosyal medyası X hesabından istifa ettiğinin söylendiği gün, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Dezenenformasyon Merkezi’nden yapılan şu açıklamayı yeniden paylaşması da dikkat çekmiyor değil:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan “Ticaret Bakanı Ömer Bolat görevinden ayrılmak istedi ve talebini Cumhurbaşkanı'na iletti” iddiası doğru değildir. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, göreve geldiği günden itibaren çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bakan Bolat’ın özel işlerini aksattığı için görevinden ayrılmak istediği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Piyasalarda güvensizlik oluşturmaya yönelik kulis adı altında yapılan manipülatif haberlere itibar etmeyiniz.”
Bolat’ın istifa edeceği dair söylentileri Ankara’da siyasi ve bürokrasi koridorlarına hakim Ekonomi Yazarı Erdal Sağlam 10Haber’deki köşesinde kaleme almıştı.
DEZENFEKTANI SATIN ALAN DA TERFİ ETTİ
Ruhsar Pekcan'ın eşi Hasan Pekcan ile birlikte sahibi olduğu Nanoksia Biyoteknoloji şirketinin 2020'de Ticaret Bakanlığı’na piyasa fiyatının 3-4 katına dezenfektan sattığı 16 Nisan 2021'de ortaya çıktı.
Pekcan, 21 Nisan 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alındı, yerine AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş atanmıştı.
Bu süreçte bir de ne oldu biliyor musunuz?
Günlerce Pekcan’ın şirketinin bakanlığına fahiş fiyatla dezenfektan satışı kamuoyunun gündemini meşgul ederken, Bakanlık’ta “satın alma” işlemini yapan “Destek Hizmetleri, Tasfiye İşleri ve Döner Sermaye” Daire Başkanı Oğuzhan Şatıroğlu, aynı birimin Genel Müdürü yapılarak, terfi aldı.
Bolat yönetime gelir gelmez, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) n’daki memuriyetlerini takiben 10 Ağustos 2023’de Ticaret Bakanlığı’na Personel Genel Müdürü olarak Yasin Aydoğan’ı atamıştı.
GÜMRÜKLER ELEK GİBİ
Bolat önceki gün, yani henüz ayın sonu gelmeden Gümrük Muhafaza birimlerince yürütülen operasyonlarda 2024 yılı Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 215 artışla, 4 milyar 200 milyon lira değerinde kaçak eşya ve uyuşturucu madde ele geçirildiğini açıkladı.
Acil durum bildirisi gibi…
2023 yılında yakalanan uyuşturucu miktarı 12 ton olmuş.
Gümrük Muhafaza ekibi, 2023'te 2022'deki yakalamalara göre yüzde 93 artışıyla 23 milyar 74 milyon lira değerinde uyuşturucu madde ve kaçak ticari eşya yakalıyor.
2019- 2021 arasında yakalamalarda miktar olarak artış yüzde 10’lardan, yüzde 20’lere varmamıştı. Bu nedenle 2024 Şubat’ında önceki yılın aynı ayına göre yakalanan uyuşturucu tutarının yüzde 215 oranında artması önem taşıyor.
Bir ayda yakalanan kaçak eşya ve uyuşturucu madde rakamını tek başına okursanız, tabloyu tam göremezsiniz…
4 yıl öncesine gitmek gerekir.
Dönemin Ticaret Bakanı Pekcan 2020 yılı değerlendirmesi yaptığı basın açıklamasında, 4 bin 149 olayda yakalanan kaçak eşya ve uyuşturucunun maddi değerinin 4 milyar 403 milyon lira olduğunu söylüyordu.
4 yıl ara ile yıllık ve aylık yakalama rakamlarını yan yana koyduğunuzda ne görüyorsunuz?
Kaçakçıları “ürkütülmemiş”, tam gaz devam etmiş. 2020 yılında gerçekleşen toplam yakalama tutarı, 2024 yılına gelindiğinde bir ayda gerçekleşmiş.
Yine son 4 yılın karşılaştırmasından devam edersek…
Gümrük Muhafaza ekipleri 2020'de 9.7 ton uyuşturucu madde ele geçirmişti. 2019 yılına göre yüzde 11.5 oranında artışa denk düşüyordu.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş açıklıyor: 2021'de Gümrük Muhafaza ekiplerince, toplamda 10.8 ton uyuşturucu madde ele geçirilmiş.
Bolat, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Komuta Kontrol Merkezi'nde gerçekleştirilen “2023 Yılı Kaçakçılık Verileri Değerlendirme Toplantısı'nda açık bir itiraf yapıyor:
“ İhracattaki kontrol oranı sadece yüzde 2, ithalatta ise yüzde 13 civarında bulunuyor.”
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMALARI
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 28 Şubat’ta CNNTürk’e çıktığında, emniyet güçlerinin sürdürdüğü uyuşturucu operasyonlarında son 9 ayda 107 ton uyuşturucu yakalandığını söyledi.
Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı yıllık yakalanan 12 ton uyuşturucu nire, İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı 107 ton nire…
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), İçişleri ve Adalet Bakanlığı, Siber Daire ile koordineli şekilde mücadele verdiklerini belirten Yerlikaya, kara para operasyonlarıyla “fenomenlerin” 83 milyar TL maddi varlığına el konulduğunu ekliyor.
İçişleri Bakanlığı Gümrük Kapılarında yapılan operasyonlarda, ülkeye döviz girişi yapılmış gibi gösterilen “sahte işlemlerle” ilgili de yakalamalar yaptı.
“2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı” uyarınca, “Uyuşturucu Arzının Önlenmesinin İnisiyatifleri ve Faaliyetleri” başlığı altında “Uyuşturucucunun finans boyutunun izlenerek, uyuşturucu ticareti suçundan gelir elde edilmesinin önlenmesi ve terör örgütüne finans kaynağı olmasının engellenmesi” görevi MASAK’a verilmişti.
Burada çok açık biçimde şu soruyu sormalıyız; uyuşturucu da, kara para da “gümrüklerden” girerken, neden Ticaret Bakanlığı bu kapıların denetiminde eksik kalıyor?
Dünyada narkotik endüstrisinin yıllık hacmi 300 milyar dolar…
Küresel mal ihracatı 25 trilyon dolar. Ticaret yoluyla aklanan rakam bir trilyon dolar. Bir trilyon dolarlık para, ticaret yoluyla aklanan yasa dışı ticaretten sağlanıyor.
Türkiye’nin Paris merkezli Mali Eylem Görev Gücü (FATF)’nün “gri listesinden” çıkması ülkenin doğrudan yabancı sermaye çekmesi için büyük önem taşıyor.
Listede “kara para aklama” ve “terör finansmanı” mücadelesinde yetersiz görülen, aralarında Türkiye’nin dâhil olduğu 23 ülke bulunuyor.
HAYALE TUTUNARAK DÖVİZ GELMİYOR
2024 Yılı Orta Vadeli Program (OVP)’da ihracat hedefi 267 milyar dolar.
Bolat “Hedefe ulaşmak için çabamız, tempomuz artarak devam ediyor. 267 milyar dolara ulaşmak için yüzde 4.4'lük bir artış sağlamak zorundayız” diyor.
2023 yılında ithalat yüzde 0.5 azalarak 361 milyar 774 milyon dolara geriledi. Türkiye’nin ithalatında üretimde kullanılan ara malının payının yüksekliği dikkate alındığında, üretim gücünde gerilemeyi de dikkate almalı.
TÜİK rakamlarına göre ithalatta, 2022 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı yüzde 80.4, sermaye mallarının payı yüzde 11.1 ve tüketim mallarının payı yüzde 8.4 oldu.
2023 yılında da benzer bir tablo var. 2023 Ocak-Aralık döneminde ara mallarının payı yüzde 72.2 gibi yüksek bir oran.
Kamu ve özel sektörün dış borç geri ödemelerinin yanı sıra cari açık finansmanı dış kredi kullanımı dolayısıyla Türkiye'nin 2024 yılında bulması gereken toplam dış kaynak 260-270 milyar dolar arasında…
Bu tablo bize şunu gösteriyor ki, Ticaret Bakanlığı’nın övünmesi gereken konu ihracatta sağlayacağı başarı olmalı.
Ne var ki zira hedefin tutturulması mucize ile eş değer…
Bolat, Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) düzenlenen “Yasa Dışı Ticaretle Mücadele Konferansı” nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 154 aktif gümrük kapısı olduğunu ve 623 milyar dolarlık mal ticaretinin bu gümrüklerden yapıldığını vurgulamıştı.
Aynı konferansta Bolat, 2023'ün 11 ayında, sonradan yapılan kontrol ve ikinci kontrol çalışmalarıyla 3 milyar liraya yakın gümrük vergisi ve cezası tahakkuk ettirildiğini söylüyor.
4.5 trilyon TL'lik toplam vergi gelirlerinin yüzde 32.33'lük kısmı KDV’den sağlanırken, açıklanan bu tutar övünülecek bir duruma işaret etmiyor.
Tam tersine temel ihtiyaçların üzerine binen KDV ile vergi yükünün geniş halk kitlelerine yüklendiğini gösteriyor.
Yine geliyoruz; gerçekçilik, liyakat ve etik sorununa…