
Serpil Yılmaz
Bir asır sonra önemli olan: Kadının yaşaması
Serpil Yılmaz
Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti kurulurken milli ekonomi politikasının; bir dayatma olamayacağını, halkın pratiği ve önerileri dikkate alınarak inşa edilmesi gerektiğini görmüştü.
Türkiye’nin dört bir yanından işçi, tüccar-sanayici, çiftçi, sanatçıdan oluşan 1135 delegenin katılımıyla, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etmeden 8 ay önce, 17 Şubat’ta İzmir İktisat Kongresi; 2 hafta önce de Kadınlar İktisat Kongresi düzenlemişti.
İkincisi 1 asır sonra, Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda gerçekleşti. Yine İzmir’de…
On birlerce insanın yaşamını kaybettiği 6 Şubat depreminin büyük yasının yaşandığı günlerden geçirilirken, planlanandan bir ay sonrasına ertelenen ve 15-21 Mart tarihleri arasında düzenlenen 2. İktisat Kongresi’nin ana teması “Sadakat” olmuştu.
BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK
2023 yılının 2 Şubat’ında, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) bileşenlerinden Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) tarafından düzenlenen ve kongre sekretaryası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Planlama Ajansı (İZPA) tarafından yürütülen “İkinci Yüzyıl İzmir İktisat Kongresi” ne gidilirken, 100 yıl öncesi vizyonla düzenlenen İzmir Kadınlar Kongresi’ni izledik.
Bu yıl İzmir İktisat Kongresi olur mu, hangi havada geçer bilemem ama, 18-19 Şubat 2025 tarihinde ana kongrenin öncüsü olan “İzmir Kadınlar Kongresi” yine çok geniş katılımla gerçekleşti.
Ne var ki bu yıl kongrenin atmosferi, ikincisine benzemiyordu.
Devlet TÜRKONFED’e şekil vermişti.
TÜSİAD’IN ADI YOKTU
2023 İzmir İktisat Kongresi’nin açılış konuşmacıları arasında yer alan Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, kongrenin yapıldığı 18 Şubat’ta ifade vermek üzere polis nezaretinde iş yerinden alınmış ve Emniyet’e götürülmüştü.
26 bölgesel, 5 sektörel olmak üzere 31 federasyon, 373 üye dernek üzerinden 100 bine yakın şirketin çatı kuruluşu olarak 2004 yılında kurulan TÜRKOFED’in; hem fikir babası hem de kurucusu olması, TÜSİAD’ı bu kongrenin paydaşı yapmasına karşılık; son gelişmeler yok sayıldı. Fikir yürütülmedi. Görüntü verildi.
Üstelik Turan, TÜRKONFED’in mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez’den önceki yönetim kurulu başkanı.
2025 İzmir Kadın ve Kadın İktisat Kongresi’nde ne TÜSİAD’ın, ne de Turan’ın adı geçti.
AİLE BAKANI GÖKTAŞ SUNDU
Kongreye yüksek düzeyli katılım sağlanmıştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş kongreye gönderdiği video mesaj ile 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesiyle hedeflenen programlar hakkında bilgi verdi.
Göktaş, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve eşi Olena Zelenski’nin Ankara ziyareti nedeniyle oluşan programlara katıldığından kongreye gelemediğini belirtiyordu.
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı anlatan Bakan Göktaş bu kapsamda kadın girişimcilere ve kadın kooperatiflerine destek olduklarını belirterek, "Kadın girişimcilere e-ticaret ile markalarını daha geniş kitlelere tanıtarak, yerel pazarlardan global pazarlara adım atma fırsatı sunuyoruz. Kadınların işgücüne katılımını artırmak ve istihdamı teşvik etmek için mevzuat iyileştirme çalışmaları yapıyoruz. Bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında kadınlara yönelik yeni imkanlar yaratıyoruz." diye konuştu.
KADININ KAYNAĞI YOKSULLUĞA GİDİYOR
Soru şu: Bakanlık bütçesi kadının güçlenmesine yönelik yeterli destek sunabilecek mi?
2024 yılında 334 milyar 349 milyon 925 bin lira olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi 2025 yılı için yüzde 21.7 artışla 407 milyar 10 milyon 627 bin liraya yükseltildi. Genel bütçeden aldığı pay ise yüzde 2.8’den 2.5’e düştü.
Bu bütçenin yüzde 50.6’sı kadınlara yönelik hizmetlere ayrılırken, “Kadının Güçlenmesi Programı” nın bakanlık bütçesinden alınan pay yüzde 1.2’de kaldı. Geçen yıl bu programa sadece 2 milyar 900 milyon lira ayrılmıştı, 2025 yılında bu tutar 6 milyar liraya yükseldi. 2025’de ailenin korunmasına yüzde 4 “Yoksullukla Mücadele ve Sosyal Yardımlaşma” programına yüzde 54 pay ayrılıyor.
Kadının asıl sorunun “yoksulluk” olduğu gerçeği, güçlenmenin önüne geçiyor.
İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener, TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, BASİFED Başkanı Semiha Güneş’in açılış konuşmalarında, kadının güçlenmesine yönelik görüşler ortaya kondu.
ÖNEMLİ OLAN KADININ YAŞAMASI
8 Şubat 1935'te yapılan seçimlerde meclise giren 18 kadın vekilden birinin büyük babaannesi Hatice Özgener (Selanik doğumlu bir öğretmen) olduğunu söyleyen İZTO Başkanı Özgener’in kongreye sunduğu çerçeve çok netti:
“Hepimizin kırmızı çizgisi olması gerektiğine inandığım bir konu… Kadınlarımızın eğitim alması, çalışması, ekonomik özgürlük elde etmesi çok önemli. Ancak benim için en önemlisi kadının yaşaması.
Kadına yönelik şiddet, eğitim ve sosyal statü ayırt etmeksizin toplumdaki her kadını tehdit ediyor. Bu noktada şiddeti doğru tanımlamak, kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veya acı veren her türlü eylemi bu kapsamda değerlendirmeliyiz.”
Özgener’in kadına yönelik şiddete ilişkin saptaması sıklıkla tekrarlanması gereken gerçeklerdi.
ŞİDDET AYNI ZAMANDA HASTALIK
“Şiddetin aynı zamanda bir hastalık ve bir psikolojik problem olduğunu düşünüyorum" diyen İzmir Valisi Süleyman Elban, çocuk ve kadın kimliklere vurgu yaparak, “Kim kime gücünün yetebileceğini düşünüyorsa ona şiddet uygulamaya çalışıyor” dedi .
Vali Elban yalnızca dezavantajlı topluluklar tanımına uygun bir görüş ortaya koymakla kalmadı, akademide kadın oranının yüksekliğine ve İzmir övgüsüne de yer verdi:
“Güzel Atatürk, 100 yıl önce toplumu bir bütün olarak ele aldı. O dönem Avrupa’nın çok ötesinde bir vizyonla erkek ve kadını ayırmadan her ikisinin enerjisinden yararlanmayı düşünen anlayışla Cumhuriyet’in ilk temelleri bu şehirde atıldı.”
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DUYALIM
BASİFED Başkanı Güneş çözüm önerisi duymak isteyenlerin sesi oldu; “Cins kırıma varan bu saldırıların bir an evvel son bulmasını, kadına yönelik her türlü şiddete karşı daha caydırıcı cezaların uygulanmasını bekliyoruz. Kadınların taciz edildiği, saldırıya uğradığı ve cinayetlere kurban gittiği değil, özgürce yaşadığı, emeğinin karşılığını aldığı bir ülke için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
134 YIL BEKLEYECEK MİYİZ?
TÜRKONFED Başkanı Sönmez’in “Kadın varsa ekonomi var, kadın güçlenirse Türkiye güçlenir. Kadınların güçlenmesi yalnızca bir hak mücadelesi değil, ekonomik inovasyonun ve sürdürülebilir kalkınmanın anahtarıdır” sözleri arka planda akan verileri hatırlatıyor:
OECD 2023 yılı verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı OECD ülkeleri arasında yüzde 53, Türkiye ise yüzde 36 ile ortalamanın altında yer alıyor.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunda Türkiye, 146 ülke arasında 127. sırada.
Mevcut duruma göre, toplumsal cinsiyet eşitliğe ulaşmanın 134 yıl alacağı ve önlem alınmadığı takdirde 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) kapsamında belirlenen hedeflere ulaşılamayacağı belirtiliyor.
KADIN KONGRESİNDE KOTA TARTIŞMASI
Hal böyleyken; kadınların güçlenmesi için şirketlerde, partilerde, siyasette, kamusal alanda kota belirlenmesine karşı görüşler dile getirenlere (Ki bu kongrede de savunanlara rastlamak ilginçti) hatırlatmamız gerekenler var:
Devlet ne zaman; kredi, kreş, yaşlı bakımı, eğitim-sağlık-spor gibi sosyal alanlarda kadının erişimini sağlar, dini ve geleneksel dogmalarla mücadele eder, yargıyı harekete geçirir; kadın ve erkeği toplumsal alanda eşitler; o zaman kotaya gerek kalmaz!