İsmail Pehlivan

İsmail Pehlivan

Suriye’de zulüm var duyuyor musun?

‘Özü öze bağlayalım

Sular gibi çağlayalım

Bir yürüyüş eyleyelim

Tevekkeltü Tealallah

Pir Sultan Abdal

Suriye, Kerbela çölüne döndü! Canlar inim inim inliyor. Duyuyor musun?!

Suriye’de insanlık katlediliyor. Kadınlar kaçırılıyor. Toplu katliamlar yapılıyor. Suriye’de HTŞ teröristlerinin zulmü ülke sathında devam ediyor. Azınlıklara hayat hakkı tanınmıyor. Özellikle Aleviler Baas iktidarının halefleri görülerek cezalandırılıyor; soykırıma maruz kalıyor. Dürziler, Ezidiler, Ermeniler, Kürtler, Süryaniler, Çerkesler, Hristiyanlar, Rum Ortodokslar, İsmaililer, Sünni laik kesim yok edilmek isteniyor.

Farkında mısın?!

Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) terör örgütünün 8 Aralık’ta Suriye’de iktidarı ele geçirmesinden sonra etnik ve dinsel azınlık gruplarına karşı artan tehdit, şiddet ve baskıların önlenmesi, can ve mal güvenliklerinin sağlanması, bu amaçla uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunulması için “Suriye’de Baskı Altında Olan Topluluklar İçin İnsan Hakları İnisiyatifi” kuruldu.

Yazılı, sözlü medya, sosyal medya ve demokratik kitle örgütleri aracılığıyla hassasiyet ve ilgi uyandırmak için hazırlanan imza kampanyası, kamuoyuna sunuldu.

Farklı dillerde change.org üzerinden imzaya açılan ilk çağrı metnine imza atanlar arasında Arif Sağ, Zülfü Livaneli, Hacıbektaş Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy, Yazar Aslı Erdoğan, Günter Wallraf, Erdal Erzincan gibi pek sanatçı, yazar, politik ve düşün insanları bulunuyor. İnisiyatif içerisinde Avrupa ülkelerinden ABD’ye, Avustralya’dan KKTC’ye kadar dünyanın farklı coğrafyalarından Aleviler, Dürziler, Ezidiler, Ermeniler, Kürtler, Süryaniler, Çerkesler, Hıristiyanlar, Rum Ortodokslar, İsmaililer, Sünni laik çevreden isimler bulunuyor.

‘Suriye’de Baskı Altında Olan Topluluklar İçin İnsan Hakları İnisiyatifi’ tarafından hazırlanan ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine (BM) verilen 70 sayfalık 7 dile çevrilmiş detaylı raporda şu görüşlere yer verildi.

Aleviler, fiziksel imhaya varan ağır bir baskı ve zulüm altındadır. Eski rejimin faturası üzerlerine yüklenmek istenen Alevilerin evleri, işyerleri, tarlaları kuşatma altındadır. Temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan bu insanlar, rastgele taramalara ve yargısız infazlara maruz kalmaktadırlar. Evlerinden alınan birçok kişi tutuklanmakta ve yerleşim bölgesi dışına götürülüp infaz edilmektedir. Suriye’de yalnızca Aleviler değil, diğer tüm azınlıklar (Dürziler, Ezidiler, Ermeniler, Kürtler, Süryaniler, Çerkesler, Hıristiyanlar, Rum Ortodokslar, İsmaililer) ve demokratik yaşamdan yana olan Suriyeliler aşırı düzeyde insanlık dışı baskılar ve yargısız infazlarla karşı karşıya kalsa da sadece “Alevilerin katli vaciptir” diye propaganda yapılmaktadır”

‘Suriye’de Baskı Altında Olan Topluluklar İçin İnsan Hakları İnisiyatifi’nin hazırladığı çağrı metninde, başta BM olmak üzere uluslararası toplum ve kuruluşların insan hakları ihlallerini yerinde incelemek üzere bölgeye heyet göndermesi, insani ihtiyaçlar için koridor oluşturulması, BM’in can ve mal güvenliği için askeri güç göndermesi talep edildi.

‘Bin Yılın Türküsü’ Yönetmeni Necati Şahin ve arkadaşlarının çağrısı ile kurulan "Suriye İnsan Hakları İnisiyatifi" yakında BİN Kurum ve BİN Sanatçı, Aydın, Gazeteci, Yazar, Aktivist adına Birleşmiş Milletler'e ikinci başvurusunu yapacak...

El-Kaideci-Selefi İslamcı terör örgütü HTŞ’nin elebaşı şimdiki adı Ahmed Hüseyin El Şara olan Ebu Muhammed el Golani, Suriye’nin azınlıklarını, aydınlarını, gazetecilerini, insan hakları savunucularını kaçırarak, işkence yaparak katletmeye devam ederken, ülkemizde ayaklarına kırmızı halı serilerek Cumhuriyetimizin Cumhurbaşkanı tarafında kabul edildi. Ne acı!

Katliamcı, insanlık düşmanı bir cani, bir elebaşının ülkemde ağırlanmasını kabul edemem. Kınıyorum!

Sevgili Araştırmacı Yazar Hamide Rencüs’ün verdiği bilgilere göre bugüne kadar yapılan toplu katliamlar, Suriye’deki vahameti ortaya koymaktadır.

Meslektaşım Rencüs’ün bildirdiğine göre özellikle Hama ve Homs kırsallarındaki Alevi köylerine geniş çaplı saldırılar yaklaşık 2 aydır devam ederken, çok sayıda toplu katliam, kaçırma, yok etme ve cinayetler belgelendi.

SURİYE'DE BELGELENEN SUÇLAR

BİLİM İNSANLARINA YÖNELİK KAÇIRMA, TUTUKLAMA VE CİNAYETLER

• Homs Üniversitesinden Prof. Dr. Raşa El Ali 22 Ocak 2025 günü evinden Üniversiteye gitmek üzere çıktığı sırada HTŞ militanları tarafından kaçırıldı. Birçok araştırmaları ve kitapları olan ve Uluslararası düzeyde tanınan bir bilim insanı Prof. El Ali aynı zamanda Arap Yazarlar Birliği üyesidir. Arap Yazarlar Birliği üyeleri olan Prof. Raşa El Ali'nin derhal serbest bırakılması için Şam'daki HTŞ idaresine çağrı yaptı. Şu ana kadar hala kendisinden haber alınamadı. Arkasından bilim insanlarına yönelik saldırılar devam etti.

• Muayene sırasında tutuklanan hekimlerin görüntüleri sosyal medyaya yansıdı.

• Bilimsel Araştırmalar Merkezi doktoru Hasan İbrahim, görüşme amaçlı Şam’a çağrıldı. 1 Şubat 2025 günü cesedi Şam'ın kuzeyindeki Maaraba kasabası yakınlarında bulundu. Bu bilim insanlarının tek suçları Alevi olmaktı...

SURİYE’DE TOPLU KATLİAMLARIN EN YIKICI ÖRNEKLERİ

1-Homs doğu ve kuzey kırsallarında 5 Ocak 2025'e kadar çok sayıda kadın ve çocuk da dahil olmak üzere yaklaşık 90 kişi hayatını kaybetti. Ağır silahlara erişimi olan silahlı gruplar aşırı acı ve yıkıma neden olmak için yalnızca ateşli silahlar değil, aynı zamanda patlayıcılar ve yangın çıkarıcı silahlar da kullandılar. Tüm aileler evlerinde mahsur kaldı ve diri diri yakıldı, saldırganlar ise sistematik olarak kimsenin kaçamamasını sağladı.

2- Homs Batı kırsalında yer alan Al Fahil köyünden 23 Ocak 2025 günü 58 kişi öldürüldü, cenazeler bir süre alıkonuldu.

3- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi SOHR, “Alevi üyelerden oluştuğunu” belirttiği “Telkele Taburu Şehitleri’’ isimli 312 kişilik silahlı bir grubun liderlerinin öldürüldüğünü ve bir kısmının tutuklandığını, grubun bu şekilde dağıtıldığını belirtirken, toplam kaç kişinin öldürüldüğüne dair net bir bilgiye ulaşılamadığını bildirdi.

4- HTŞ’nin “Genel Af” çağrısına uyarak silah bırakıp teslim olan eski rejim askerleri tutuklandı, işkenceye maruz kaldılar ve 30 bin kişi üzerinde askerin hayatta olup olmadıkları hala bilinmiyor.

5- 24 Ocak 2025’te Homslu Gazeteci Vahid Yazbek’in hastane morglarından rapor ettiği cinayetler: “Homs'taki hastanelerde kimliği belirlenemeyen onlarca ceset bulunuyor. El Valid Hastanesinde, kimliği belirlenemeyen 23 ceset bulundu. Al-Waer'deki Büyük Adli Tıp Merkezi ve Kerem el Louz Hastanesinde 102 ceset bulunuyor. Çoğunun yüzleri tahrip olmuş vaziyette...”

6- 31 Ocak 2025’te Hama kırsalındaki Arza köyüne baskın düzenleyen HTŞ’ye bağlı silahlı gruplar, Alevi erkeklerin tamamını Asi nehri yatağına götürdüler ve öldürdüler. Çok sayıda ceset daha sonra Hama Ulusal Hastanesi'ne nakledildi.

Ayrıca Cihatçı Selefi HTŞ teröristleri tarafından kaçırılan ve kendilerinden hala haber alınamayan yüzlerce kadın olduğu bildirildi.

Uluslararası toplumu harekete geçirmek amacıyla, bu kirli savaşa ortak olan tüm emperyalist devletlere baskı unsuru oluşturmak için açılan imza kampanyası önemli bir girişimdir. Anadolu’nun güzel insanları hep mazlumdan yana olmuştur. İnanıyorum ki zulüm gören Suriye’nin mazlum halkları için açılan imza kampanyasına aynı hassasiyetle bir imzasını esirgemeyecektir.

Muhabbetlerimle…

Fotoğraf: Darren Conway / BBC

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Pehlivan Arşivi

Sultan Nevruz Bayramı ve kaos

23 Mart 2025 Pazar 07:42

Korkunun eceli!

20 Mart 2025 Perşembe 11:50

Benim ailem!..

13 Mart 2025 Perşembe 05:00

Özlenen tablo bu mu olmalı?

23 Şubat 2025 Pazar 05:00