Kavga, fıkıh profesörü Hayrettin Karaman’ın Tayyip Erdoğan’a gözü kapalı, sorgusuz sualsiz oy verin, destek verin kampanyasıyla başladı.
Fıkıh profesörü dedik ama bir grup muhafazakar/mütedeyyin de kendisini İslam’a davet ediyor. Dinden çıktığını iddia ediyor!.
Niye mi?
2017 yılından beri verdiği demeçler nedeniyle, yazdığı yazılar sebebiyle.
İslam dinini siyasete alet ettiği için.
Biliyorsunuz 2017 yılında rejim değişikliğine oy vermek farzdır diye demeç vermişti!
Yani Allah’ın buyruğu!
O gün bugündür, siyasetçi gibi, AKP militanı gibi, Erdoğan sevdalısı gibi yazılar yazıyor.
Gibi ifadesi fazla gerçekten militan!..
En son evdeki bulgurdan olmayalım diye WhatsApp grubundan mesaj atınca bir dönem omuz omuza yürüdüğü ama son yıllarda yolları ayrıldığı yazarlar isyan ettiler.
Yeter artık dediler.
Çünkü onlara göre..
“iktidar evet muhafazakar görünüyor ama bizzat muhafazakarlığa, samimi dindarlığa da bir bedel ödetiyor. Tüm yanlışları insanların İslam’la ilişkilerine aşındırıcı etki yapıyor. Özellikle genç nesillerin iktidarın yanlışlıklarına bakıp “İslam buysa” gibi çıkarımlarda bulunması ülkenin geleceği adına kaygı veriyor. Adaletsizlikler var, oysa muhafazakar düşüncenin olmazsa olmazı adaletsizlikten kaçınmaktır. Yolsuzluklar var, iktidar eliyle zenginleştirmeler var, bunun yanında yaygın bir yoksullaşma var, bürokraside yaygın adam kayırma var, toplumun belli kesimlerine yönelik dışlama var, siyasi çıkar için sürdürülen kamplaştırma politikası var, var, var… Bunlar çoğaldıkça, dindar/ muhafazakar çizgi, taşınamayacak bir bagaj altına giriyor.”
Tespit doğru. 20 yıllık AKP iktidarında kendini dindar olarak tanımlayan kişi sayısı azaldı.
Gençler ‘İslam buysa’ demeye başladı.
Erdoğan’ın baskıyla dindar ve kindar nesil yetiştirme sevdası gençleri dinden soğuttu.
Adaletsizliği, kayırmacılığı, keyfiliği, kutuplaştırıcı politikayı, iktidar eliyle zenginleşmeyi, yolsuzlukları gören muhafazakar kesim yavaş yavaş AKP’yi terk ediyor.
AKP’li Karaman’ın aman evdeki bulgurdan olmayın demesinin sebebi bu.
Kopuşun önüne geçme cabası.
Bu çağrıya muhafazakar kesimden yanıt gecikmedi: ‘ olmayalım, o bulgur kurtlandı çünkü, böceklendi, mayası değişti. Sorayım hocalarımıza: Evdeki bulgurun böcekli halinden sizlere yemek yapılsa onu yer miydiniz?”
Bu soru kavgayı alevlendirdi, ateşi yükseltti.
Karaman bulgurun kurtlandığını yani AKP’nin ömrünün dolduğunu söyleyenleri yıkıcılıkla suçladı..
Ve dedi ki..
‘Yemeyince açlıktan öleceksem daha temizini buluncaya kadar yerdim. Hayatta kalınca da temizlemek için elimden geleni yapardım. Yaparken de iyi olanı da görür “Bu iyi”, kötü olanı da görür “Bu kötü” derdim. Bunu derken de uygun üslup, zaman ve mekânı seçerdim.’
Karaman’a göre AKP’nin daha doğrusu Erdoğan’ın iktidardan inmesi açlıktan ölmek demek…
Hainlerin, zalimlerin, düşmanların iktidara gelmesi demek…
Bu sözler üzerine hain diye yaftaladığı eski dostları da boş durmadı. Eski yazılarından örneklerle ipliğini pazara çıkardılar. Din adamı değil, dini kullanan adam olduğunu belgelediler.
Söylediklerinden bir kaç örnek.
●  İktidara zarar, muhalefete koz verecekse haksızlık ve yanlışlardan şikayetle doğruları söylemek caizdir diyemem…
● Düşmanın, zalimin, kötü niyetli kimselerin işine yarayacak doğruyu söylemek fazilet değildir...
● Şahsın yalan söylemesi, mazlumun yerini söylememesi farzdır ve bu gibi durumlarda ‘Doğrucu Davutluk’  etmek caiz değildir…
●İktidara zarar, muhalefete koz verecekse haksızlık ve yanlışlardan şikayetle doğruları söylemek caizdir diyemem…
● Savaş sırasında âdî suçluların cezası infaz edilmez ve biz zalimlerle savaş halindeyiz…
● ‘Doğrucu Davutluk’ adına düşmana fırsat vermek ve bindiğimiz dalı kesmek de makul ve meşrudur diyemem..
Karaman zalimlerle savaş halindeyiz diyor ya.. Zalim dediği bizleriz!.
İktidara kayıtsız şartsız biat etmeyenler…
İktidarın yaptığı haksızlıklara, adaletsizliklere ses çıkaranlar…
Kurtlu bulguru yemeye razı olmayanlar…
İktidarın icraatlarını sorgulayanlar…
Seçime doğru bakalım neler göreceğiz. Diyanet Partisi Başkanı Cuma hutbesi okutursa şaşırmam