Mehmet Tezkan
Korku devleti olduk!
İktidarın seçim stratejisi belli oldu. Yargı yoluyla sesini çıkaranlara dava açarak, hapis cezası isteyerek korku ortamı yaratıp herkesi sindirme niyetindeler.
Bir elin beş parmağını geçmeyen haber kanallarının başına RTÜK’ü…Yaşama savaşı veren, gazetecilik yapmaya çalışan iki üç gazetenin başına da Basın İlan Kurumu’nu diktiler…
Yazarlara, çizerlere, gazetecilere, TV yorumcularına hapis cezası tehdidi... Onlara ekranlarını açan televizyonlara da para cezası sopası…
Seçime kadar izleyecekleri yöntem bu. Hani duyunca şaşkınlığı izah etmek adına küçük dilimi yuttum denir ya; yakında bu deyim bile durumu anlatmaya yetmeyecek.
İki Barış için (Pehlivan ve Terkoğlu) ‘siyasi yasak’ istenmesinin anlamı nedir? Duyunca ister istemez yok artık, yuh artık dedim. Bunu da görmek varmış!
Savcılığın talebine hakim de uyarsa Barışlar siyasi yazı yazamayacak mı?
Ekrana çıkıp konuşamayacak mı?
Köşelerinde yemek tarifi mi yapacaklar, bahar geldi çiçekler açtı yazıları mı döşenecekler?
Gazeteciye siyaset yasağı istemek ne demek?
Siyasete atılmasınlar mı demek, siyasete ilişkin yazılar kaleme almasınlar, siyasetin alanına giren konularda konuşamasınlar mı demek?
12 Eylül askeri cuntası bile gazetecilere siyaset yasağı getirmeye akıl edememişti. Siyasetçilere 5 yıl , 10 yıl yasak koymakla yetinmişlerdi.
Savcılık, gazetecilere siyasi yasak koydurmak isteyerek sansüre yeni boyut getirme peşinde… Tutarsa, iktidarı eleştirenlere eften püften nedenlerle ‘siyasi yasak’ gelebilir…
Direnen televizyonlara kapatma cezası verilebilir.
İktidar seçim öncesi bütün kanalların a haber gibi, CNNTürk gibi olmasını istiyor.
Sivil toplum kuruluşları sinsin, gösteri yürüyüş düzenlemek ‘terörle’ eşdeğer tutulsun, muhalif siyasetçiler seslerini duyuracak ortam bulamasınlar isteniyor.
Türkiye tarihinin belki de en zorlu seçim sürecine giriyor. Çünkü iki taraf da bu seçimi varlık yokluk meselesi olarak görüyor.
Gerçekten de öyle… Cumhur İttifakı kazanırsa İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in dediği gibi bu son seçim olur. Parlamenter sisteme tamamen veda ederiz. Otokrat rejim kök salar. Tek adam rejimi kalıcı olur…
Avrasya cumhuriyetlerine döneriz…
Millet İttifakı kazanırsa AKP/MHP ikilisinin kurduğu rejimin sonu olur. Milliyetçilikle sıvanan siyasal İslam bir daha gelmemek üzere gidebilir.
Türk siyasi tarihi kitaplarında bir bölüm olarak yerine alır.
İki taraf için de varlık yokluk nedeni dedim ama durum eşit değil.
Asimetrik siyaset var!
Bir tarafın elinde, savcısıyla, hakimiyle, güvenlik güçleriyle, istihbarat teşkilatıyla, hazinesiyle, darphanesiyle, medyasıyla muazzam devlet aygıtı var.
Belli, seçim yarışı da asimetrik olacak.
Baskı, ceza, susturma, sindirme başrole çıkacak.
Korku devleti olduk demem bundan…