Olcay Aydilek
Köprü ve Otoyollara Tüm Zamanların En Yüksek Ödemesi!
Türkiye, tarihi bir dönemden geçiyor. Ekonomik kriz her gün daha çok derinleşiyor. Yoksulluk, dalga dalga genişliyor ve yayılıyor. Küçük bir azınlığın dışında geniş kesimlerin alım gücü belirgin biçimde düşüyor.
Yoksulluk, hem bedensel hem de zihinsel yeteneklerimizi sınırlıyor. Bütün çaba, doğal ve zorunlu gereksinimlerin karşılanmasına, yaşamda kalmaya odaklanıyor. Yeme-içme, barınma, giyinme gereksinimleri gereği gibi karşılanamadığı için kültürel-sanatsal ve bilimsel dünyamıza bir türlü sıra gelmiyor.
Yoksulluk, umutlarımızı tüketiyor; neşemizi kaçırıyor. Hayalsiz yaşıyoruz. Bu denli daralmış bir ortamda yaratıcı yeteneklerimiz harekete geçemiyor.
Çağdaş değerlerle temas azalıyor. Yerelden, evrensele çıkamıyoruz. Olup bitenleri uzaktan ve geriden izliyoruz. Anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz. Gelişmiş ülkelere ve bu ülkelerin vatandaşlarına sunduğu yüksek olanaklara gıptayla bakıyoruz.
Arzularımız, isteklerimiz hep öteleniyor. Biz yaklaştıca uzaklaşan bir ufuk çizgisi gibi...
Peki, yoksulluk normal mi? Neden, bu verimli topraklarda, bu güzel ülkede milyonlarca insan, uçurumun kenarında varlık yokluk mücadelesi içindeymişcesine yaşıyor?
Türkiye, vatandaşlarını belli refah düzeyine taşıyamıyor. Sorunlar, yeni kuşakları da içine alacak biçimde büyüyor. Gerçek değiştirilemediği için algılarla oynanıyor. Retorik öne çıkıyor.
KÖPRÜ VE OTOYOLLARA BÜYÜK ÖDEME
Ekonomi temelde üretim ve bölüşüm, tüketim ve tasarruftur. Sınırlı kaynakların, üretken ve istihdam yaratacak alanlar gözetilerek, doğru ve öncelikleri bilimsel olarak belirlenmiş alanlara yöneltilmesidir. Yatırımların, ince elenip sık dokunarak, günün gereksinimleri ve gelecek perspektifiyle yapılmasıdır.
Bu ölçütler ışığında uzun bir süredir tartışma konusu olan yap-işlet-devret (YİD) yöntemiyle inşa edilen köprü ve otoyollara bakalım.
Yavuz Sultan, Osmangazi, 1915 Çanakkale köprüleri ile İstanbul-İzmir, Kuzey Marmara, Malkara-Çanakkale, Ankara-Niğde, Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolları YİD yöntemiyle inşa edildi. Devlet, bu projelere dolar ya da euro üzerinden araç geçiş garantisi verdi.
Bu projelerde araç geçişleri, her yıl garanti sınırının altında kalıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, köprü ve otoyolların yapımını ve işletmesini üstlenen firmalara üç ayda bir milyarlarca lira garanti ödüyor.
2023’ün ekim-kasım-aralık dönemini kapsayan yılın son çeyreğine ilişkin garanti ödemesi de en geç gelecek hafta yapılacak. Tutar, büyük ölçüde netleşti. Bugüne dek üç ayda bir yapılan ödemelerin üstüne çıkacak.
3 aylık dönem için 17 milyar TL’yi aşkın garanti ödenecek. 2023 yılı için ödenen garanti tutarı, 60-65 milyar TL aralığına ulaşacak.
Sorumuzu yineleyelim: Yoksulluk normal mi? Küçük bir azınlığın bedeli kitlesel yoksulluktur. Kim, normal diyebilir ki…