Mehmet Tezkan
Kemal olsun istiyorlardı, Kemal olmasın diyorlar
Diyen kim diyeceksiniz?
AKP’yi yönetenler böyle söylüyor. Ben değil onlar ‘Kemal’ diyor. Küçümsemek için, aşağılamak için, kendilerince seviye farkı yaratmak için.
Reislerini yüceltmek için…
Tamam da neden Kemal aday olsun diyorlardı?
Reis çatır çıtır yer diye…
Peki şimdi neden Kemal olmasa daha iyi olur diyorlar.
Kemal eski Kemal değil de ondan…
Kemal diye hitap ettikleri CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu… Son bir yıldır sazı eline aldı çalışıyor. İktidar peşinden koşuyor.
Reis de seyretmek zorunda kalıyor.
Aslında Reis seyretmekle kalmıyor, ‘Bay Kemal’ diye hitap ederek aşağılamaya çalıştığı kişi ne derse telaşla hemen yapıyor.
Kemal şunu dedi, Reis yaptı listesini benden istemeyin.
Son bir yıla bakın. Önemli kararları aldıran yapı var; muhalefet.
Hükümet şaşkın ördek gibi. Ne yaptığını bilmiyor. Ne yapsa dikiş tutturamıyor.
Vaziyeti kurtarmak için Kemal’in peşinden gidiyor.
Şunu diyebilirsiniz… Keşke ülkemizin kurucusu olan Kemal’in peşinden gitselerdi de bu sıkıntıları çekmeseydik…
Ama şu bir gerçek. Hükümet o Kemal’den de bugünkü Kemal’den de nefret ediyor. Cuma günü sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin kurtuluşunun 100’ üncü yılıydı. Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı cuma hutbesinde Kemal’in adını anmadı. Kemal’e bir Fatiha okutmadı.
Maalesef Diyanet İşleri’nin başında ‘keşke Yunanlılar kazansaydı’ diyen ‘Fesli’nin yetiştirdiği Taliban zihniyetli imam var!..
Bütün imamları Talibanlaştırmak istiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ü camilere sokturmuyor. Cemaatle buluşturmamak için elinden geleni yapıyor.
100 yıl önceki Kemal’den korktukları gibi…
100 yıl sonraki Kemal’den de korkuyorlar…
İspatı mı?
İktidara tam destek veren yazarları takip edin, görün. İktidarı korku sardı, bu sebeple Türkiye’nin kurtuluş gününü hafife alma gayretine girdiler.
Bu sebeple birinci Kemal’i yok sayıyorlar...
Bu sebeple ikinci Kemal’i itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar…
Başaramayacaklar. Çünkü. Tarkan’ın İzmir’den yükselen sesi Türkiye’nin sessiz haykırışıydı.
Evet; ne kadar özledik kutuplaşmalar, ayrıştırmalar, bölünmeler, düşmanlıklar olmadan yaşamayı, bütünleşmeyi…
Evet çok ama çok özledik. Adam gibi yaşamayı!
Sonuç…
Birinci yüzyıla Kemal’e adım attık…
İkinci yüzyıla da Kemal’e geçeceğiz telaşı var…
İktidarın korkusu bu…
Ama korkunun ecele (siyasi tükenişe) faydası yok…