
Fikret Bila
İmamoğlu’nun dik duruşu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın yaptığı operasyonlara karşı dimdik bir duruş sergiledi.
Duruşundan en küçük bir ödün vermedi.
Emniyette ve savcılıkta sorulara verdiği yanıtlar, gözaltındayken paylaştığı mesajlarla iktidara meydan okumaya devam etti. CHP’lilere moral verdi, onları Saraçhane meydanında toplanmaya yönlendirdi.
Bu dik ve cesur tutumu liderliğini pekiştirdi. Sadece CHP’lilerden değil CHP’li olmayan kitlelerden de büyük destek gördü.
İmamoğlu’nun bu duruşu iktidara karşı çok büyük bir toplumsal muhalefetin oluşmasını da sağladı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, CHP’de önseçimin yapılacağı gün tutuklama kararının çıkması ters tepti. Milyonlar hem önseçim sandığına hem de dayanışma sandığına koştu.
Üniversite gençliğinden 92 yaşına kadar her yaştan, her meslekten, her partiden insanlar İmamoğlu için oy kullandılar.
Önseçimi seçime dönüştürdüler.
Sandıklara koşan halk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, İmamoğlu’na karşı seçim kazanamayacağını bir kez daha gösterdi.
Buna karşın iktidar İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını önlemeye kararlı görünüyor.
Bu yolda ilk girişimi İmamoğlu’nun üniversite diplomasını hukuksuz şekilde iptal ettirmek oldu.
Ardından gözaltı ve tutuklama kararı geldi.
İmamoğlu terör suçlamasından serbest bırakıldı ama mali suçlamalar nedeniyle tutuklandı.
Bu durum terörle bağlantı iddiasıyla tutuklanması olasılığını ortaran kaldırmış değil.
Çünkü mahkeme mali iddialardan zaten tutuklandığı için kuvvetli suç şüphesi olmasına karşın terörden tutuklamaya –şimdilik- gerek duyulmadığı kararını verdi.
Bu kararla gerek duyulduğunda terörle iltisak iddiasıyla da tutuklanmasına açık kapı bırakmış oldu.
İmamoğlu, diplomasının iptal edilmesine karşı açtığı davaları kazanamaz veya bir yıldan fazla hüküm giyerse cumhurbaşkanlığı adayı olamıyor.
İktidar, diplomanın iptal kararırın kesinleşmesi veya bir yıldan fazla mahkumiyetle İmamoğlu’nu saf dışı bırakmaya çalışıyor.
İktidar, İmamoğlu’nun adaylığını engellese bile siyaset dışında bırakmayı başaramaz.
Yakın siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle dolu.
En yakın örnek ise Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Erdoğan da İstanbul Belediye Başkanı’yken okuduğu şiir nedeniyle cezaevine konulmuş, siyasi yasak getirilerek mağdur edilmişti.
Ancak CHP Lideri Deniz Baykal’ın girişimiyle anayasa değiştirilerek Erdoğan’ın yasağı kaldırılmıştı.
Mağdur Erdoğan halkın desteğini kazandı. Milletvekili oldu,
AK Parti Genel Başkanı oldu, Başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu.
Tıpkı Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan gibi.
Onlar 12 Eylül darbesiyle cezaevine gönderildiler, siyaset yapmaları yasaklandı.
Ancak halk referandum sandığında yasakları kaldırdı. Demirel’i, Ecevit’i, Erbakan’ı başbakan yaptı.
Demirel cumhurbaşkanı da seçildi.
Bu nedenle iktidar İmamoğlu’nu bu seçimde yarış dışı bıraksa bile halk bunu tersine çevirecektir. İlk fırsatta İmamoğlu’nu Demirel, Ecevit, Erbakan gibi seçecektir.