Erdoğan dün yine uzun bir konuşma yaptı. Ana konusu yurt açılışıydı, gençlerdi. Şu sözüne takılıp kaldım. Dedi ki:
‘Bugün Türkiye yurtlar ve üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar bakımından dünyanın en iyi ülkeleri arasında yer alıyor’
Üniversite öğrencilerine tanınan fırsatlar ne?
Bizi Almanya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den farklı kılan ne? İngiliz üniversite öğrencisine İngiltere’nin tanıdığı fırsatlar ne Türk üniversite öğrencisine Türkiye’nin tanıdığı fırsatlar ne?
Bunlar söylenmiyor…
Sorulmuyor, sorulamıyor da…
Erdoğan’a göre ölçü farklı… Her alanda imam hatiplilerin olması. Demiş ki: ‘İmam hatipliden savcı hâkim olmaz dediler. (…) Yıllarca bu ülkenin insan kaynağını saçma sapan bahanelerle heba ettiler.’
AKP’nin tüm imkanları seferber etmesine rağmen yine imam hatipliden doktor, mühendis, hâkim, savcı olmuyor.
Olmaz tabii imam hatip eğitimi farklı. İmam hatiplilerin doktor, mühendis olmasını geçtim, büyük çoğunluğu üniversitenin kapısından bile giremiyorlar.
Barajı kaldırmalarının sebebi bu değil mi? Neyse bu ayrı konu…
Erdoğan 81 ilde üniversite olmasını da dünyanın en iyileri arasında olmamızın sebebi sayıyor?
Ne diyeyim…
Üniversite mezunu, bakkal, kasap, tezgahtar, inşaat işçisi, temizlik işçisi, taksici, otobüs şoförü yetiştiriyoruz desem ayıp olur mu?
Ama maalesef gerçek bu…
On gençten sekizi yurt dışına kapağı atmak istiyor. Erdoğan taş koymasaydı, son altı kriter de yerine getirilseydi. Avrupa’da vizesiz dolaşım sağlansaydı o zaman seyrederdik gümbürtüyü.
Schengen vizesinin artık kılı kırk yararak verilmesinin sebebi bu değil mi?
Gidenin dönmeme ihtimalinin yüksek olması…
Gençleri dünyanın en iyi fırsatlarını veren ülkeden kaçan kaçana! Daha doğrusu kaçmak isteyen isteyene…
Aslında Avrupa sınırlarını açsa da her isteyene vize verse de gençlerin gitmesi zor. Avrupa’dan önce en büyük engeli Erdoğan koydu…
Yunanistan gibi sınıra çelik duvar örerek değil. Türk lirasını değersiz hale getirerek. Edirne sınırına adeta Euro’dan duvar ördü…
Hadi 18 liradan 20 liradan Euro al da git gidebilirsen. Harca harcaya bilirsen.
Gençler için Avrupa, Amerika hayal oldu. Bulgaristan’a gitmek bile imkânsız hale geldi. Dokuz lira ver, bir leva al….
Şaka gibi…
Takımlarımız Avrupa liginde oynuyor. Avrupa’nın süper liginde değil (Şampiyonlar Ligi) ama ikinci, üçüncü liginde top koşturuyorlar.
Maçlarına giden baba yiğit var mı?
İngiltere’ye dil kursuna giden baba yiğitler kaç kişi?
Yurt dışına konser izlemeye giden var mı?
Müzeleri gezmeye tarihi yerleri görmeye kaç kişi gider/gidebilir?
Bakın üniversite hayatı için, yüksek lisans için, doktora için bile demiyorum… Akademisyenler konferanslara bile gidemiyor. Yurt dışından kitap getirtmek bile büyük mesele oldu.
Erdoğan ülkeyi bu hale getirdi…
İnanıyorum seçimde gençler bunun hesabını soracak.
