Zıııır… Telefon…
AKP’ye destek veren gazeteci arkadaşlarımdan biri aradı. Daha alo demeden lafı oturttu:
‘Sabah izledim, sonunda Metropoll’ün Cumhurbaşkanımız için yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınlamak zorunda kaldınız. Dünya lideri olduğunu biraz zorlanarak da olsa kabul ettiniz.’
Sözü kaptım… Ve dedim ki; Özer Sencer güvenilir araştırmacıdır bu bir… Çıkan sonuçları hiçbir zaman çarpıtarak aktarmayız ki bu iki… Kimseye düşmanlığımız yok bu üç… İyi iş yapanı, hurdasız iş yapanı destekleriz bu dört…
Beşinci maddeye geçemeden bu kez sözü o ağzıma tıkadı: Bunları biliyoruz geç; Cumhurbaşkanımız cümle aleme dünya lideri olup olmadığını göstermedi mi? Kapısını çalmayan ülke yok. Almanı da geldi, Hollandalısı da Beştepe de kuyruk oluşturdular. Telefonla görüşmek için sıraya giren başbakanların haddi hesabı yok.
(Karışıklık olmasın diye bir parantez açma ihtiyacını duydum. Konuştuğum kişi ‘krizde dünya lider yarattık’ diye yazan Hıncal Uluç değil. Erdoğan’ın uzun yıllar, dünya lideri olduğunu savunan gazeteci. Parantezi kapatıyorum)
Arayı girdim. Değerli yalnızlık politikası bitti mi dedim. Yalnızlığın değerli olmadığını anladılar ki… Dememe kalmadı yine sözümü kesti: ‘Siz böylesiniz işte, kabul edin dünya lideri, Amerikalısından Rusyalısına, Alman’ından Arap’ına kadar herkes kabul etti. Muhalefette kabul etmeli, boyun eğmeli’
Telefonu karşılıklı nazikçe kapattık. AKP’ye gönül veren gazeteci arkadaşımın morali yerindeydi. Erdoğan anketler de üç puan yükselmişti. 43 bandına çıkmıştı.
Kısa ama derin anlamlar taşıyan telefon görüşmesinden sonra uzun uzun düşündüm.
Erdoğan gerçekten dünya lidere mi? Dünyayı geçtim, Avrupa gözünün içine bakıyor, ağzından çıkan her sözü önemsiyor mu?
Bilmem…
Gördüğüm şu; kendini dünya lideri olarak konumlandırıyor. Öyle davranıyor. Saray çevresi demek ki her sabah ‘ en büyük Tayyip başka büyük yok’ sloganını atarak güne başlıyor.
Akşam saatleri… Bu yazıya başlamadan sabah konuştuğumuz gazeteci arkadaşımı aradım.
Zııır… Telefon, bu kez benden…
Yapıştırdım soruları peş peşe…
Dedim ki O artık dünya lider diyorsun da… Farz edelim öyle…
Erdoğan’ın dünya lideri olması mı iyi enflasyonun yüzde beşlere düşmesi mi iyi?
Erdoğan’ın dünya lideri olması mı iyi doların üç lira olması mı iyi?
Erdoğan’ın dünya lideri olması mı iyi benzinin beş lira olması mı?
Erdoğan’ın dünya lider olması mı iyi dünya sıralamasına giren beş üniversitemizin olması mı?
Erdoğan’ın dünya lideri olması mı iyi batı standardında demokrasiye geçmemiz, düşünce suçunun tarih olması, liyakatin, laikliğin, kurumsallaşması mı?
Erdoğan’ın dünya lideri olması mı iyi yargıya güvenin yüzde 90’lara çıkması mı daha iyi?
Konuşmayı uzatmadım, yanıtını beklemedim, kapattım telefonu…
Sizce hangisi daha önemli?
