Erdoğan’ı 300 euro ile Paris’e yollasak!...

Dün Erdoğan Türkiye’yi gariban ülke yaptı dedim. AKP’li olduğunu tahmin ettiğim bir grup okur abartıyorsun diye tepki gösterdi.

Erdoğan’a haksızlık ettiğimi söylediler…

Söylediklerimi/yazdıklarımı test etmek fantezi denecek bir önerim var.

Derim ki; Erdoğan tebdil-i kıyafetle Paris’in göbeğine bıraksak. Cebine de 300 euro koysak. (Neden 300 euro mu? Asgari ücret… Pardon artık ortalama ücret.)

Erdoğan’a o para kaç gün yeter?

Üç öğün yemek, şehri gezmek, gece konuklamak?

Kaç gün yeter?

Mesele canı kahve içmek istedi. Garson üç/dört euro istedi. Cebinden çıkardığı parayı 20 ile çarpınca ne düşünür acaba?

Bir kahve 60 lira… 80 lira…

İstanbul Havaalanı’nda da aynı fiyat diye içinden geçirir mi? Zannetmiyorum Erdoğan havaalanında bir küçük suyun su 16 liraya satıldığını bilmiyordur…

90 sentte!..

Yerli ve milli havaalanlarımızda bütün fiyatlar euro üzerinden.

Erdoğan zaten çoğu şeyin ne olduğunu bilmiyor.

Bilmediği için Türkiye bu halde!..

Danışmanları, bakanları söylemiyor. Geçenlerde Sedat Bozkurt köşesinde yazdı. Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan yanına girenleri ‘beyefendinin hoşuna gidecek laf söylerseniz bu son randevunuz olur’ diye uyarıyormuş.

Yazıya tekzip gelmedi. Demek ki doğru…

Bu sebeple, Erdoğan bir şeyleri görsün anlasın diye Paris’in ortasına tebdil-i kıyafetle bırakalım dedim. 300 euro ile…

Bu satırları okuyan diyecek ki; yurt dışına çıkmasına gerek yok. Herhangi bir markete de herhangi bir pazara tebdil-i kıyafetle gitmesi hayatın zorluğunu görmesi için yeter.

Haklısınız ama ben övündüğü milli paramızın nasıl pul olduğunu görmesi için Paris’i önerdim.

Roma’da olabilir, Berlin’de…

Sizce Erdoğan parasını nasıl harcar, kaç günde bitirir. Tabi gitmişken kültür sanat faaliyetlerine katılır mı? Bir konsere gider mi?

Cebindeki para yetmez ama zaten sevmiyor. Türkiye’deki festivaller peş peşe bu sebeple yasaklanıyor…

Erdoğan istemediği için… Kendi kültürüne, kendi yaşam tarzına aykırı bulduğu için…

Sizinkine benimkine uyuyor ama Erdoğan’a uymuyor. Erdoğan’a göre zaten biz halktan sayılmıyoruz. Kendine oy verenler halk!..

Ceyhan ilçesinde İlkay Akkaya’nın vereceği 30 Ağustos Zafer Bayramı konseri yasaklanmış. Zafer Bayramı konserine bile izin yok!..

Memleketin düştüğü çukura bakın…

Festival, konser, toplantı dedin mi hükümetin (tek kişi) tüyleri diken diken oluyor.

Aykırı fikir söyleyene tahammülleri yok. En kötü ihtimalle ‘adlı taciz’ uygulatıyor.

Altını çiziyorum: Adli taciz…

Bu kavramı not edin seçime doğru çok sık karşınıza çıkacak.

Nasıl mı oluyor?

Anlatırım…

Dönelim mevzumuza. Erdoğan 300 euro ile Paris’te ne yapar? Kaç gün yaşar? Ne yer ne içer?

İddia ediyorum sudan çıkmış balığa döner.

Bu arada… Erdoğan ‘Fransa’da, Hollanda’da, Almanya’da İspanya’da marketlerde raflar boş. Büyük gıda sıkıntısı var. Biz de hamdolsun dolu’ diyor ya…

Bunu da test etmiş olur.

Raflar boş mu dolu mu?

Bir kilo et onlar da kaç para biz de kaç para?

Bunu da görmüş olur…

Fantezi de olsa önerim iyi fikir değil mi?

Osmanlı padişahları yapıyormuş. Onlar da tek adamdı, Erdoğan da tek adam… Onlar gibi tebdil-i kıyafetle sahaya çıksın…

Çıksın da görsün ülkemiz ne halde…

Avrupa’ya açılsın da görsün paramızın içler acısı durumunu…

Görsün Türkiye’yi 20 yılda ne hale getirdiğini…

Görsün takıntısının, inadının, gerçekle uyuşmayan saplantısının vatandaşını Avrupa’dan nasıl kopardığını…

Türkiye’nin fakir Ortadoğu ülkesi olduğunu görsün…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi