
Sedat Kaya
Derbide maymun tartışması: Yok Türk insanına hakaret etmiş yok mahkemeye gideceklermiş
Futbol sadece rekabetin değil, üslubun ve temsil ettiği değerlerin de bir sahnesi olmalı.
Bu nedenle Mourinho gibi büyük ismin, kelimeleri tıpkı bir ustanın fırçasını kullanması gibi dikkatle seçmesi gerekiyor.
Zira futbol, bir sanat ve bir felsefedir. Bu sanatın içinde coşku kadar saygı, rekabet kadar nezaket de olmalıdır.
Portekizli hocanın, derbi sonrası Galatasaray yedek kulübesi ve Okan Buruk'a yönelik sarf ettiği "maymun gibi zıpladı" sözü, bu felsefeye de, karizmasına da gölge düşürüyor.
Bir anlık öfke veya kontrolsüzlükle ağızdan çıkan sözlerin, tarihte büyük yankılar uyandırdığı çok görülmüştür.
O yüzden keşke özür dilense, keşke yanlış bir ifadenin gölgesi, iki güzide kulübümüzü birbirine daha da düşman etmese.
Evet, Mourinho'nun bu sözü hoş olmadı. Mutlaka eleştirilmeli.
Ancak bu söz üzerinden Galatasaray tarafından koparılan fırtınanın da gerçeklikle bağı yok.
Hele hele Mourinho’nun sözlerini "ırkçılık" mertebesine çıkarıp, uluslararası mahkemelere taşımaya kalkmak, bir hak arayışı olmaktan çıkıp, trajikomik bir senaryonun parçasına dönüşüyor.
Bu söz bir siyahi futbolcuya söylense anlaşılır da, beyaz ırka yönelik bu sözün ırkçılıkla ne alakası olabilir?
Yok Türk insanına hakaret etmiş.
Yok UEFA'ya gideceklermiş.
Hakaret davası da açacaklarmış.
Daha neler neler.
Galatasaraylı yöneticiler, bunları inanarak söylüyor ve bunlardan bir şey çıkacağı sanıyorlarsa, resmen bir akıl tutulması yaşıyorlar.
Eğer "maymun gibi zıplamak" sözü hakaretse, "maymun iştahlı olmak", "üç maymunu oynamak" sözleri de hakaret!.
Keşke iki takım da dilleri kadar futbollarını konuşturabilseydi de, böyle incir kabuğunu doldurmayacak küçük olaylarla gündeme gelmeselerdi.
Galatasaray ve Fenerbahçeli yöneticilerin, teknik adamların ve tribüne oynama eğilimli bazı sivri dilli futbolcularının artık bir aynaya bakma zamanı gelmedi mi?
Eğer bakarlarsa aynada gördükleri yüze şu soruyu sormaları gerekiyor.
Gerçekten neyi savunuyoruz, neyin mücadelesini veriyoruz? Futbolu bir arenaya, kendimizi de birer gladyatöre çevirmek yerine, bu oyunun ruhunu yaşatmaya devam etmek daha doğru olmaz mı?
Antik Roma'da gladyatörler arenaya çıkarken, seyirciye şöyle seslenirdi.
"Birazdan ölecek olanlar sizleri selamlıyor!"
İki kulübümüz de bu gidişle sadece futbolu değil aklı başındaki seyircilerinin forma aşkını da öldürecekler.
Ezeli rekabete yazık oluyor.