AKP ‘agoni’ sürecine girdi!

Erdoğan, iktidar da kalmak için onu yapar bunu yapar. İktidardan giderse dönmek için şu yolu izler, bu yolu tercih eder gibi doğmamış çocuğu bir hayli don biçtik!

Biçtik de senaryoların gerçeklik tarafı var. Hiçbiri uydurma değil, hepsinin ayakları yere basıyor. Siyasetle uğraşanların ortak görüşü şu: Erdoğan şapkadan tavşan çıkarsa bile Rusya’ dan Türki cumhuriyetlerinden, Arap ülkelerinden milyar dolarlar bulsa bile yüzde 50’yi geçmesi çok zor…

Tabi hile hurda olmazsa!

Bazı siyaset bilimciler seçimi kaybetse de AKP yaşar, AKP gücünü korur, iddiasını sürdürür iddiasında, aynı kanı da değilim.

Hemen şu notu düşeyim Erdoğan’ı ayrı tutuyorum. Erdoğan bir şekilde tutunabilir ama AKP siyasi ömrünü tamamladı.

Tıp dilinde buna agoni diyorlar…

Ölüme giderken el ayak soğumasının başlaması. Geri dönülmez yola girilmesi. Yaşamla ölüm arasındaki kritik süreç.

AKP agoni sürecine girdi.

AKP yöneticileri son zamanlarda fikir üretemiyorlar, halkın arasına çıkamıyorlar, ülkenin içinde bulunduğu durumla övünemiyorlar, bırakın övünmeyi savunamıyorlar bile…

AKP’nin bu duruma düşmesinde Erdoğan’ın kişisel tercihi veya kaprisiyle yaşanan büyük başarısızlıklar var…

Dış politikadaki kararların zaten elle tutulur tarafı yok. Tel tel dökülüyor.

En son Suriye meselesi patladı… 11 yıldır devirmek için uğraştıkları Esad’a barış çubuğu uzatıyorlar.

Masaya oturmak istiyorlar.

İsrail’le Suudilerle, BAE’yle niye sert kavgalar ettik, neden barıştık?

Cevabını bilen var mı?

Avrupa ile ilişkiler limoni, ABD ile buz gibi…

Dış politika başarısızlıklarla dolu patika yolda ilerlemeye çalışıyor…

Ya iç politika!..

Ekonomi desen iflas noktasında. Ülke temerrütte düştü düşecek. Uçan kuştan dolar dilenir haline geldik. Halk bir yılda varını yoğunu kaybetti. Orta sınıf kalmadı. Orta sınıf yoksul sınıf oldu…

Başka…

Kürt açılımı yaptılar başarısızlıkla sonuçlandı.

Alevi açılımı; başarısız…

Roman açılımı; başarısız.

Bu sebeple AKP raf ömrünü tamamladı agoni dönemine girdi diyorum…

AKP’nin üst düzey yönetimi İbni Haldun’u sever. Erdoğan da sever. İbni Haldun devletlerin ömründe beş aşama olduğunu söyler.

Ve der ki:

1. Kuruluş Devresi: Grupta canlılık ve etkinlik en üst düzeydedir. Henüz geleneksel alışkanlıklarını yitirmemiş, mütevazi ve kanaatkardır. Siyasi lider henüz kendisini vatandaşlarından ayrı tutmaz.

2. Otorite Devresi: İktidarı elinde tutan lider kendi grubu üzerinde otoritesini tesis eder, mülkü ve nimetlerini kendisi için istemeye başlar. Grupta rakip olacak ileri gelenler yönetimden uzaklaştırılır, kendine bağlı itaatkâr kişiler yönetime gelir.

3. Rahatlık Devresi: İktidarın meyveleri toplanır, servet genişletilir, şan ve şöhret ön plana geçer, kendini ölümsüzleştirecek eserler meydana getirilir. Siyasi liderin hem kendi grubunu hem de diğer grupları tam egemenlik altına aldığı dönemdir.

4. Taklit Devresi: Siyasi iktidar, atalarının bıraktıklarını yeterli görmeye başlar. En doğru yolun kendisine miras bırakılan yolu takip etmek olduğuna inanır. Taklitçilik ve gelenekçilik, yenileşmenin önünü tıkar.

5. Savurganlık Devresi: Siyasi iktidar, atalarından kalan mirası arzu ve hevesine göre israf etmeye ve savurganlık yapmaya başlar. Devlet yönetimine ehliyetsiz kişiler geçirilir. Devletin çözülme süreci başlar. Ordusunun ve memurunun giderlerini karşılayamaz hale gelir ve yıkılır.

AKP’ye normal siyasi parti olarak bakmayın. Türkiye parti/devlet düzeniyle idare ediliyor.

Soruyorum; AKP parti devleti İbni Haldun’un listesinde kaçıncı aşamada!

Şuna da dikkatinizi çekmek isterim. Başarısızlıkların ötesinde AKP’yi bu duruma sokan bizzat Erdoğan.

Kurumsallaştırmadı. Kurucu kadroları tasviye etti; AKP’yi Erdoğan partisine dönüştürdü.

Kendini partinin önüne koydu.

Siyasal tarihimizden bunun örnekleri çok. Lider partileri ve genellikle merkez sağ ve İslamcı partilerde görülür. Lider her şeydir. Babadır, otoritedir, karşı gelinmez, itaat edilir, son sözü o söyler, tartışılmaz, her dediği doğrudur, doğru olmasa bile doğru kabul edilmelidir.

Popüler örnekler…

Demirel gitti; DYP bitti…

Özal gitti; ANAP bitti…

Ecevit gitti DSP bitti…

DSP nasıl Ecevit’i sevenler kulübüne dönüştüyse AKP de Erdoğan’ı sevenler cemiyetine dönüşecek. Kaçınılmaz son bu.

O zaman soru şu: AKP sonrası ne olacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi