
Mehmet Tezkan
2007’nin Kazlıçeşme’si 2025’in Saraçhane’si
Önce sizi 18 yıllık bir yolculuğa çıkarmak istiyorum… Filmi geriye saralım 2007 yılının sıcak yazına gidelim. Yaşı yetenler hatırlayacaktır. 367 engeli nedeniyle AKP Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtiremedi. (Minik hatırlatma o zaman Cumhurbaşkanları TBMM tarafından seçiliyordu)
Hukuki tartışma sürerken Genelkurmay Başkanı Büyükanıt e-muhtırayla sürece müdahil oldu…
AKP anında erken seçim kararı aldı. Mağdur olduğunu söyledi, halk destekledi. Halk haklı buldu… Halk ‘asker AKP’li cumhurbaşkanına karşı çıkıyor aman ha sesimi çıkarmayayım’ demedi.
Halk, asker darbe yapar diye korkmadı. Meydanları doldurdu.
Erdoğan’ın yaptığı her miting insan seline dönüştü. Ülkede Erdoğan fırtınası esti… Seçim 22 Temmuz günüydü. Erdoğan 15 Temmuz’da İstanbul Kazlıçeşme’de miting düzenledi. Kalktım gittim.
Aman Allah’ım o ne coşku, o ne sevgi, o ne kalabalıktı…
O tarihte Vatan gazetesinde yazıyordum. Yazımın başlığı şuydu.
İnsan ancak sevgilisine böyle bakar
O yazıdan küçük bir alıntı…
“Ben böyle insan seli görmedim. Miting alanı dolu değildi hıncahınçtı…
Miting alanına iki saat önce gittim, iki saat boyunca coşku dinmedi…
Erdoğan ile Gül sahneye çıktığı zaman küçük bir sarsıntı yaşadık. Öncü deprem gibi.
Herkesin yüzü gülüyordu, ağızlar bir karış açık…
Erdoğan mikrofonu eline aldığı zaman deprem oluyor zannettim…
Gördüm ki insanlar onu dinlemeye değil, görmeye geliyor. Leyla ile Mecnun gibi.” (16.07.07-Vatan)
Sonuç: AKP yüzde 46,7 oy oranıyla tek başına iktidar oldu…
Filmi 18 yıl ileri saralım. 2025 yılının mart ayına gelelim. Mesele aşağı yukarı aynı Cumhurbaşkanı seçimi.
Ama bir fark vardı dünün mağduru bugünün muktediri olmuştu. Rejimi değiştirmiş tek adam yönetimi kurmuştu. Saltanatını ömür boyu sürdürmek istiyordu…
Güçlü bir rakip çıkınca kimine göre yargı darbesiyle kimine göre sivil darbeyle oyun dışına atılmak istendi. İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi yetmedi uyduruk iddialarla hapse atıldı.
İmamoğlu mağdur olmuştu. Halk haklı buldu. Dün askeri darbe ihtimalinden korkmayan halk bugün de sivil darbe girişiminden korkmadı.
Tutuklanırım, başım belaya girer işimden gücümden olurum, okulumdan atılırım demedi…
Yine meydanları doldurdu.
İmamoğlu Silivri’de yatıyordu ama onun için düzenlenen mitinglere insan seli aktı. Ülkede İmamoğlu fırtınası esti. CHP yedi gün üst üste Saraçhane’de miting yaptı.
Dünya siyasi tarihinde görülmeyen bir olay yaşandı.
Her miting bir öncekinden daha kalabalık, daha coşkuluydu… O kalabalığı o coşkuyu görünce 18 yıl önce yazdığım satırlar aklıma geldi. Aynı cümleleri kopyaladım küçük değişiklikler yaptım. Bakın ne çıktı…
“Ben böyle insan seli görmedim. Miting alanı dolu değildi hıncahınçtı…
Miting alanında saatler boyunca coşku dinmedi…
CHP Genel Başkanı Özgür Özel otobüsün üstüne çıktığı zaman küçük bir sarsıntı yaşadık. Öncü deprem gibi.
Herkesin yüzü gülüyordu, ağızlar bir karış açık…
Özel, İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun adını andığı zaman deprem oluyor zannettim.”
Kazlıçeşme ile Saraçhane karşılaştırması böyle…
Dün Erdoğan fırtınası vardı bugün İmamoğlu fırtınası var… Saray kabul etmek zorunda…
Yasaklarla, tutuklamalarla, korkutmayla önüne geçemez…
Yedi gün boyunca yaşadıklarımız bize şunu gösterdi: Halk bunalmış. Halk haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe tahammül edemiyor.
Açlığa tahammül ediyor, haksızlığa tahammül etmiyor.
Değişim istiyor, bu rejimden kurtulmak istiyor… İşin tek cümlelik özeti bu…