SBK, TMSF'ye nasıl geldi?

TMSF Eski Yöneticisi, Gelecek Partisi KK üyesi Abdullah Güzeldülger, TMSF'de Tahsilat Daire Başkanı olduğu dönemde Sezgin Baran Korkmaz'ın gelerek, 'Siz de kelepir şirket var mı?' diye kendisine sorduğunu söyledi.

TMSF Eski Yöneticisi, Gelecek Partisi KK üyesi Abdullah Güzeldülger, 2014-2015 yıllarında Sezgin Baran Korkmaz'ın TMSF'ye gelerek, ziyaretinin hemen başında kendisine "Siz de kelepir şirket var mı?" diye sorduğunu söyledi. 

Halk TV'de Can Coşkun ile Haber Masası'na katılan Güzeldülger, "2014-2015 daha Sezgin Baran Korkmaz'ın tanınmadığı, kamuoyunca çok bilinmediği ama ABD'deki Kingston kardeşlerle ilişkisini nakde tamil ettiği ve Türkiye'yi sermaye aktardığı dönem olsa gerek..." diyerek şöyle anlattı:

TMSF'ye geldi ben de o zaman Tahsilat Daire Başkanı'ydım. Varlık tarafı benim yetkimdeydi. Özellikle bu batık bankalardan devreden malların satışı, ihaleleri... O dönemde Sezgin Baran Korkmaz ziyarete başlar başlamaz birinci dakikada, 'Siz de kelepir şirket var mı?' diye bana sordu. Ben de, kelepir şirket olmadığını söyledi. 

Normal bir görüşme tarzı değildi biraz böyle 'senli benli' olmak isteyen tavrı vardı. Ben mesafeli kapınca, 'Tamam, anladım' dedi ve gitti. Ben gitmeden önce sordum. Ortaokul terk, bir eğitim almamış bu konuda. ABD'li bir fon yöneticisi ile büyük bir sermaye grubu ile ilişki kurmasından, yabancı dili olmasından bile şüpheliyim. Hemen bu şüphemi doğrulayan bir aksiyon aldı. Özellikle birbirleriyle kavgalı aile şirketlerini ya da ortaklar arasındaki kavgayı fırsat bilip ortaklardan birine yaklaşıp onun hissesini alıp, şirketi ucuza kapatma yöntemi izliyordu. 

Parasal kaynağının gücü ile Ankara'daki irtibatları, ilişki ağları genişledi. Bakanlar, milletvekilleri, cumhurbaşkanlığı ofisinde çalışanlar... Kimisini maaşa bağlamış, kimisini Paramount Oteli'ne götürüp tatil yaptırmış. Böyle bir Sezgin Baran Korkmaz geldi geçti. 

Ben onun böyle bir probleme yol açacağını biliyordum. Beş dakikada sahtekar olduğunu anladım ama cumhurbaşkanlığı ile o kadar yakın bir ilişkiye girdi ki... Devletin sistemi, süzgeci anlayamadıysa yazıklar olsun yani. 

'Kayyumlar sonradan tasfiye edildi'

Nurettin Canikli tarafından gönderildiğini söylediği belinde silah olan 30 yaşındaki CEO iddiasına ilişkin de konuşan Güzeldülger şöyle devam etti:

İmran Okumuş ve 7 tane arkadaşları aşağı yukarı 100 şirkete kayyum olarak atandı. Bunlara 5'er bin liradan kimisine asgari ücretten aylık 3-3.5 milyon lira maaş bütçesi oluşturuldu. Bu bizi üzüntüye sevk etti. Biz de TMSF olarak tavrımızı gösterdik. Sonra siyaset kurumu bir karar alarak TMSF'yi doğrulayan bir politika olarak bu işin mimarı yaptı. Sonradan kayyumlar tasfiye edildi. Biz TMSF'de bu kayyumlarla ilgili, onların kendi yangın çevrelerine işler tebliğ ettiklerini gördük ve bunları raporlaştırdık. O dönemin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'ye aktardık.

Daha sonra ben Boydak Gruba CEO olarak atandım. Ulusoy Lojistik'ten hiçbir tecrübesi olmayan birini CEO olarak gönderdiler. Finans eğitimi, iş eğitimi yok. Daha ikinci gün bir sponsorluk dosyası ile geldi bana. Bizden önce mahkemenin kayyum olarak atadığı kayyumlara sordum. Onlar da geldi ama 300 bin lira istedi dediler. Bana 2 milyon 800 bin lira dedi. 

Bunun arkasından bir seyahat programı düzenledi kendisine. Bir fatura ile geldi. 40 bin dolarlık bir fatura. Boydak'ın özel uçağı, THY'den uçma imkanı var mı? Var, neden bu fatura diye sordum. Ben bunu gündem edince baktı iş başka noktaya gidecek faturayı hemen geri çekti. Böylelikle şüphelerimi doğrulayan sinyaller verdi. 

Nurettin Canikli tarafından gelen talimatlar doğrultusunda imza sirkülerindeki 've', 'veya' olarak değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanı 'veya' diğer üyeler oldu. Böylelikle yönetim kurulu başkanı önemli işlerden bypass edilmiş oldu. 

FETÖ şirketleri dediğimiz zaman böyle bir ganimet gözüyle bakılmaya başlandı. Bu ganimetse 80 milyonundur. Senin, benim ganimet gözüyle bakması abestir.