Türkiye'de binlerce kişiyi kanser etmişti! Çernobil'de büyük felaket kapıda
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Ukrayna'daki nükleer tesislerin güncel durumu hakkında kritik bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Çernobil Nükleer Santrali'nde radyoaktif sızıntının engellenmesi amacıyla inşa edilen devasa çelik yapı olan "Yeni Koruma Kalkanı'nın" şubat ayındaki dron saldırısı sonucu hasar gördüğü ve dış kaplamasında yangın çıktığı belirtildi.
Geçen hafta UAEA müfettişlerinin tamamladığı değerlendirmeye göre, bu yapının artık temel güvenlik işlevini yerine getiremediği kaydedildi. Çatıda sınırlı da olsa geçici onarımların yapıldığı ancak nükleer güvenliğin tam olarak sağlanması için kapsamlı restorasyona ihtiyaç olduğu vurgulandı.
UAEA Başkanı Rafael Mariano Grossi, konuya ilişkin görüşlerinde, "Tesiste kalıcı bir ekibi bulunan UAEA, Çernobil tesisinde nükleer emniyet ve güvenliğin tam olarak yeniden sağlanmasına yönelik çabaları desteklemek için elinden gelen her şeyi yapmaya devam edecek" ifadesini kullandı.
Belediye önünde kendini yakan işçinin darbedildiği ortaya çıktı!
ZAPORİJYYA'DA KRİTİK GÜÇ KESİNTİSİ
Açıklamada, Avrupa'nın en büyük nükleer tesisi olan Zaporijyya Nükleer Güç Santrali'ndeki duruma da değinildi. Santralin çatışmalar sırasında, savaşın başlamasından bu yana 11. kez tüm dış güç kaynağını geçici olarak kaybettiği bildirildi. Yaklaşık yarım saat süren kesintinin ardından santralin 330 kv güç hattına yeniden bağlandığı, ancak 750 kV'lık ana hattın hala kesik durumda olduğu bilgisi paylaşıldı.
Grossi, gece boyunca süren askeri faaliyetlerin elektrik şebekesini etkilediğini ve Ukrayna'da faaliyetteki nükleer santrallerin üretimi azaltmasına neden olduğunu belirterek, nükleer bir kaza yaşanmaması adına taraflara itidal çağrısında bulundu.

AKILLARA ÇERNOBİL FACİASI GELDİ!
Çernobil'deki mevcut güvenlik sorunları, 26 Nisan 1986'da patlayan reaktörün yarattığı büyük felaketi bir kez daha gündeme getirdi. Ukrayna'nın kuzeyinde Kiev yakınlarında meydana gelen bu patlama, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarını tam 200 kat aşan bir etki yaratmıştı. Patlamanın ilk anlarında santralde görevli 31 kişi hayatını kaybetmiş, ancak Türkiye'nin de dâhil olduğu yakın coğrafya, on yıllar boyu sürecek ölümcül bir felaketin pençesine düşmüştü.
Çernobil kazasının ardından çevre ülkelere yayılan radyoaktif parçacıkların büyüklüğü ve etkileri üzerine uzun yıllar boyunca yeterli bilimsel araştırma yapılmamış ve radyasyon seviyesini gösteren sayısal değerlerin açıklanmamış olması, patlamanın hemen sonrasında Türkiye üzerindeki etkilerle ilgili yeterli veriye ulaşmayı imkânsızlaştırdı. Ancak Avrupa haritaları, radyoaktif serpintinin çok geniş bir alanda yayıldığını ve pek çok ülkeyi doğrudan etkilediğini gösterirken, Türkiye'deki kanser vakalarının artışının nedeni olarak Çernobil kazası olduğu yönündeki kuşkular hâlâ devam etmektedir.
Türk Tabipler Birliği'nin Nisan 2006'da yayımladığı "Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser" başlıklı raporu, kazanın Karadeniz bölgesi üzerindeki potansiyel etkilerini incelemiştir. Raporda, patlama sonrasında oluşan radyoaktif bulutların 3 Mayıs 1986'da Marmara'ya, 4-5 Mayıs'ta Batı Karadeniz'e, 6 Mayıs'ta Sivas üzerinden İç Anadolu'ya ve 7-9 Mayıs tarihlerinde Trabzon-Hopa hattına ulaştığı, 10 gün sonra ise tüm Türkiye'ye yayıldığı belirtilmektedir. Çalışma sonucunda, özellikle Hopa'da kanser görülme sıklığı ile kanserden ölümlerin, Türkiye'nin diğer coğrafi alanlarına göre daha fazla görülmesi olasılığının araştırılmaya değer olduğu ifade edilmişti. Rapor, elde edilebilen veriler ışığında, bölgede Çernobil nükleer kazası ile gerek kanser olgu sayıları, gerekse kanserden ölümlerle ilgili kanıta dayalı nedensel bir bağlantı kurmanın olanaklı görünmekte olduğunu kabul ederek, bu konuda kesin sonuca varmak için daha ayrıntılı araştırmalar yapılması gerekliliğini vurgulamıştı.
Kaynak:Anadolu Ajansı (AA)