İlahiyat fakültesi gidiyor İslami ilimler geliyor
Söz konusu okullardan biri olan Muş Alparslan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin adı, 2013’te İslami İlimler Fakültesi olarak değiştirildi. Yalova İlahiyat Fakültesi, 17 Nisan 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi ismini aldı. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde de aynı şekilde İlahiyat Bilimleri Fakültesi ismi yerini 2016’da İslami İlimler Fakültesi’ne bıraktı. Ankara Hacı Bayram Üniversitesi’nde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Fakültesi’nin adı İslami İlimler Fakültesi olurken, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde de yine İslami İlimler Fakültesi bulunuyor.
BirGün'den Meral Danyıldız'ın haberine göre; İhsan Eliaçık, önce içeriğin değiştirildiğini fakültenin isminin de buna uygun hale getirildiğini anlattı. Önemli olan bu fakültelerin içeriğinde ne öğretildiğidir” diyen Eliaçık, şöyle konuştu: “Mevcut hükümet ve Diyanet şu anda eski İslam kültürünü esas alıyor. İslam dini ile İslam kültürü farklıdır. İlahiyat fakülteleri için de bunu söyleyebiliriz. İçeriği eski İslam kültürü olacaktır ve çağdaş problemler konusunda tıkanıp kalacaktır.”
Dini okullar bağımsız olmalıdır
Bu fakültelerin açılma amacının iktidara uygun nesiller yetiştirme amacı güttüğünü belirten Eliaçık, okulların bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi. Eliaçık, “Bu fakülteler Müslümanların şu anda yeryüzünde yaşadığı sorunları çözme amacıyla açılmıyor. Şu anda açılacak olan İslami İlimler fakültelerinin amacı insanların İslam’ı yaşamasını sağlamak değil zihinleri kontrol altında tutmaktır. Oysa dini okulların, ibadethanelerin, camilerin devletten bağımsız olması gerekir” ifadelerini kullandı.ilahiyat-fakultesi-gidiyor-islami-ilimler-geliyor-679041-1.
İlahiyatçı Cemil Kılıç ise, ilahiyat fakültelerinin adına uygun bir müfredata kavuşturulması gerektiğini aktardı. Kılıç, “İlahiyattan anlaşılan da fiilen ‘İslami İlimler’dir. Dolayısıyla içerik açısından bir fark yok. İlahiyat Fakültesi demek normalde teoloji fakültesi demektir. Bütün din ve inanışları esas alır, onlara dair çalışmalar yapar. Ancak Türkiye’deki ilahiyat fakülteleri bu teoriye uygun değildir. Pratikte tamamen İslamiyet esaslı ve İslamiyet’in egemen yorumunu esas alacak biçimde çalışmalarını devam ettirir. Benim kanaatimce İlahiyat Fakülteleri adına uygun şekilde bir müfredata kavuşturulmalı. İslami İlimler ayrıca düşünülebilir belki ama İslami İlimler Fakültesi adıyla kurulan kurumlarda yine sadece İslam’ın belli bir yorumunu merkeze alan bir anlayış var. Diğer yorumları ise ötekileştirerek inceliyorlar. İslami İlimler Fakültesi adıyla bir kurum kurulacaksa bu bütün İslami akımları tarafsız bir şekilde ele alan durumda olmalı ancak uygulamada öyle değil” dedi.