IMF programları çok matah değildir. IMF programları mutlak kurtarıcı da değildir. Birçok ülkede başarılı olamamıştır.
Çalışanın, ücretlinin ümüğünü sıkma üzerine kuruludur…
Vergi koyar, KDV’yi ÖTV’yi arttırır. Döviz kurunun yükselmesini ister. Bütün mal ve hizmetlerin bedelinin artmasını böylece tüketimin kısılmasını hedefler…

Bunun karşılığında da iki şey ister…
BİR: siyasetin ekonomik hayattan elini ayağını çekmesini, bağımsız kurullar oluşmasını, Merkez
Bankası gibi, Enerji Piyasası gibi kurulların oluşmasını şart koşar.
İKİ: Verdiği kredinin nereye harcandığını denetler.

2001 krizinde IMF’yi çağırdık. Dediğini harfi harfine yaptık. Siyaset piyasadan elini ayağını çekti. Bir yıl
içinde krizden çıktık. İkiz kuleler saldırısı sonrası resesyon olmasın diye ABD’nin dünyaya saçtığı
dolarlardan nasibimizi fazlasıyla aldık…
Ülke dolar yağmuru altında göbek attı. Erdoğan bunu siyasi ranta çevirmesini bildi. Uzun yıllar IMF’in
çizdiği politikadan sapmadılar, harfiyen uyguladılar. Üstüne üstlük yeni kredi bile aldılar.
Ama şimdi IMF en büyük düşman…
Neden?
Arap ülkelerine gidip para arıyorlar…
15 Temmuz’un finansörü dedikleri BEA emirinin altına turkuaz hali seriyorlar…
Gazeteci Kaşıkçı’yı öldürttüğünü iddia ettikleri Suudi Arabistan Velihat Prensi’ni kardeş ilan
ediyorlar…
Darbeci Mısır diktatörü Sisi’yle barış çubuğu tüttürmeye hazırlanıyorlar…
Ortağı oldukları IMF’in kapısını çalmıyorlar…
Neden?
Çünkü IMF kurumlarda şeffaflık istiyor. Verdiği parayı denetliyor. TÜİK’in doğru sonuç yayınlamasını
şart koşuyor. Verdiği krediyi kuruşu kuruşuna takip ediyor…
Arapların böyle bir derdi yok…
Ankara’ya kredi açan Moskova’nın umurunda değil…
Bu sebeple Erdoğan IMF’yi şeytanlaştırdı. Bu sebeple Arap sermayesini kutsadı.
IMF gelse Mehmet Şimşek’ten farklı bir şey yapmayacaktı. Zaten yıllar önce Erdoğan Şimşek’e batının
adamı, faizci diyerek meydanlarda yuhalatmamış mıydı?
Şimşek sağ elin verdiğini sol elle fazlasıyla almaya başladı. Kemerleri sıktıkça sıkacak.
İşin kötüsü verdiğimiz vergilerin nereye harcandığını bilmeyeceğiz. Mesela motorlu taşıtlar vergisini
bir kereye mahsus katlayarak alacaklar ya!.. Güya deprem için!.. Kim bilir hangi açığı kapatmak için
harcayacaklar. Kim bilir kimlere olan borçlarını ödemek için kullanacaklar…
IMF olsa yine nefes aldırmamacasına kemer sıkılacaktı, yine bedelini bizler ödeyecektik, yine daha da
yoksullaşacaktık, ama en azından verdiğimiz vergilerin nereye gittiğini bilecektik.
Diyorum ya iktidar bizi IMF'e bile muhtaç etti…