Mehmet Tezkan
Dilerim İki Aday da CHP’den Büyük Kopuşu Görüyordur..
CHP Kurultay’ı yarın toplanıyor. Görünen o ki en çekişmeli kurultay olacak… SHP’deki (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) Erdal İnönü- Deniz Baykal çekişmesini/ yarışını hatırlatıyor…
1990, 1991, 1992 yıllarında üst üste yapılan kurultaylar kıran kırana geçmişti… Baykal, öyle yaptı böyle yaptı, uğraştı didindi ama İnönü’yü genel başkanlıktan indirmeyi başaramadı.
1992 yılının haziran ayında CHP’yi yeniden açarak 21 milletvekiliyle beraber SHP’den ayrıldı…
Sonra…
1995’te SHP/CHP birleşti…
Daha doğru değişle Karayalçın oyuna geldi, iktidarda olan SHP’yi o tarihte yüzde ikilik parti olan CHP’ye teslim etti…
Ve Baykal devri başladı…
O tarihten bugüne, tam 28 yıldır CHP ciddi bir genel başkanlık yarışına sahne olmadı. Kaset skandalından sonra Baykal çekilmek zorunda kaldı, çekilmeseydi onu yenecek, koltuğu devralacak bir kişi yoktu…
Baykal çekilince Kılıçdaroğlu 2010 yılının mayıs ayında yapılan kurultaya tek aday olarak girdi…
13 yıldır Genel Başkan…
Şimdi diyeceksiniz ki Muharrem İnce’ye haksızlık etme… Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıktı, aday oldu.
Ama sonucu belli kurultaydı. Heyecan yoktu, kafa kafaya derler ya böyle bir yarış yoktu.
Yarın ki durum farklı…
Bana 28 yıl önceki SHP kurultaylarını hatırlattı. İnönü/Baykal yarışını…
İnönü/Baykal çekişmesini…
Belli ki yarınki kurultay gergin geçecek. İstanbul kongresi böyle olacağının sinyallerini verdi.
İnönü /Baykal çekişmesinde SHP örgütü ikiye bölünmüştü. Yarış kıran kıranaydı. İnönücüler, Baykalcılar ayrımı keskindi. Delegelerin çoğunluğu İnönü’yü tercih etti…
Yarın galiba benzer bir kurultaya tanık olacağız…
Kemalciler/ Özgürcüler yarışına…
Kemalciler/ Özgürcüler çekişmesine…
SHP 1990’ların başında yaptığı kurultaylardan bütünleşerek çıkmadı. Ayrıştı… İki partiye dönüştü…
Sonuç; 1999 seçimlerinde baraj altı…
O tarihte sol seçmenin alternatifi vardı; Ecevit’in DSP’si…
Şimdi yok!...
Yarınki kurultay bölünme getirir mi getirmez mi bilinmez ama şu gerçek ki seçmen hala çok öfkeli…
Kim kazanırsa kazansın… İster Kılıçdaroğlu ve ekibi olsun ister Özel ve ekibi…
CHP’ye oy veren seçmenin CHP’den vazgeçip geçmediğini…
Vazgeçtiyse neden vazgeçtiğini…
Muhalif seçmenin muhalefetten umudunu kesip kesmediğini iyi analiz etmeli…
İyi düşünmeli…
Benim gördüğüm kopuş tahmin edilenin ötesinde…
Nihilizim sendromu yaşanıyor…
Politik evsizlik diyorlar ya… Hiçbir partiyi kendine yakın bulmama hali. Siyasetten sıdkının sıyrılması da denebilir…
Bakalım yarın ki kurultayda genel başkan adayları bu meselenin üzerinde duracak mı?
Bu meşeliyi önemseyip nasıl aşacaklarını anlatacaklar mı?
Çözüm planlarını dile getirecekler mi?
Yoksa pas mı geçecekler…
Bu duygu geçer, nasıl olsa gidecekleri başka kapı yok diyerek bu meseleyi görmezden mi gelecekler? Yarın göreceğiz…