CHP'li Murat Emir Esenyurt Mitingi tartışmasına noktayı koydu
Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer'in terör örgütü iddiasıyla tutuklanmasının ardından CHP, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda miting düzenledi.
AKP'lilerin iddiasına göre mitinge katılım olmadı. TBMM'de iddialarını sürdüren AKP'lilere CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yanıt verdi.
Emir, alanda hazır bulunan güvenlik güçlerinin bile bahsedilen sayıdan fazla olduğunu dile getirdi. Emir şunları ifade etti:
CHP'li Murat Emir Yenidoğan Çetesi'nde büyük skandalı açıkladı! Bakan Memişoğlu ayrıntısı
"TOKAT YEDİNİZ HALA..."
CHP'li Murat Emir "İsrail gözünü Türkiye'ye dikecek' diyen Erdoğan'a o görüşmeyi hatırlattı
- “Bir defa, bizim mitingimize sadece 3.800 polis -güvenlik gücü- geldi, haberiniz var mı? 30 binin üzerinde vatandaş katıldı, bu bir. Bir defa, gerçekleri saptıramazsınız, sadece 3.800 güvenlik görevlisi vardı. İkincisi: Size ne bundan? Yani siz CHP'nin güçlü mitingler yapmasını arzu ediyorsunuz, göremeyince üzülüyor musunuz? Size ne bundan? Siz kendi ne yaptığınızın hesabını verin, siz kendi ne yaptığınızın hesabını verin. Üç: Beyefendi, belediye sayımıza bakıyor, "Biner kişi getirseydiniz." diyor. Ya, siz itiraf ediyorsunuz yaptığınızı, bu sizin mesleğiniz; belediyeden işçi getirmek, yoklama yapmak, orada mı diye bakmak, gelmeyenlerin mesaisini kesmek sizin mesleğiniz, biz öyle şey yapmıyoruz. Bizim belediye işçilerimiz görevlerini yapıyorlar, onların görevi parti mitingleri değil. Bir defa, gelip buradan özür dileyeceksin özür ve diyeceksin ki: Bunu söylememem gerekirdi. Dört: Arkadaşlar, biz Türkiye ittifakını kurduk, Türkiye ittifakında herkes var; Millî Takım gol attığında gururlanan, Filenin Sultanları kazandığında boğazı düğümlenenler var. Biz Türkiye ittifakını kurduk, bu seçimleri kazandık, tokat yediniz, hâlâ anlamıyorsunuz, hâlâ anlamamaya çalışıyorsunuz.
"CESARETİNZİ VARSA SOKAĞA ÇIKIN"
- Ayrıca, arkadaşlar, bizim adaylarımız herkesten oy aldı, herkesten; biz seçmenleri Türk-Kürt diye ayırmıyoruz, biz seçmenleri Alevi-Sünni diye ayırmıyoruz, biz seçmenleri Çerkez-Laz diye ayırmıyoruz, biz seçmenleri fakir-yoksul diye ayırmıyoruz. Biz bu cumhuriyete inanan, bu devlete inanan, bu devletin iyiliğini isteyen ve nitelikli bir çevrede yaşamak isteyen, şeffaf belediyecilik isteyen, boğazından haram lokma geçmeyen belediye başkanı isteyen herkesten oy aldık; siz bunu anlamıyorsanız, artık bundan sonra da bir şey anlamazsınız. Bir defa Cumhuriyet Halk Partisinin kendi içine dönük olmayan tartışmaları, olmayan meseleleri varmış gibi buraya getirip konuşmak, milletin Meclisinde konuşmak kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir. Bir defa siz hadsizsiniz, o kelimelerinizin arkasında sanki Cumhuriyet Halk Partisini düşünüyormuş gibi, Cumhuriyet Halk Partisi daha iyi olsun istiyormuşsunuz gibi konuşuyorsunuz ama büyük bir hadsizlik yapıyorsunuz; sizi bundan men ederim, buna hakkınız yok. Bu birincisi. İkincisi, elbette ki biz milletimizleyiz, elbette ki seçmenimizleyiz. Açarsınız anketlere bakarsınız, cesaretiniz varsa sokağa çıkın, sokağa; insanların yüzüne bakamıyorsunuz.
"DERDİNİZ MİLLETİN İRADESİNE ÇÖKMEK"
- Enflasyon yüzde 60, asgari ücret hâlâ 17 bin lira. Asgari ücret on aydır 1 kuruş artmadı ve sizin sokağa çıkacak hâliniz yok; dönüp Cumhuriyet Halk Partisine "Niye milletle beraber değilsiniz?" Üstüne üstlük yalan söylüyorsunuz. Bakın, yalan söylüyorsunuz. Söylediğiniz yalan... Bizim belediye başkanlarımızdan hiçbiri Ahmet Özer için "Masum değildir." dememiştir. Bu yalandır. Burada gelip bunu düzeltmeniz lazım. Burada tartışılması gereken şudur arkadaşlar: Bir belediye başkanı var, bu belediye başkanı hakkında düzmece bir iddianame var. Söz konusu suçlar için -suç olduğunu bir an için varsaysanız bile- on yıl beklemişsiniz belediye başkanı seçilince o naftalinli delilleri çıkartmışsınız, dosyanın arasına koymuşsunuz ve belediye başkanını tutuklamışsınız. O yüzden de alelacele kayyum atıyorsunuz. Niye? Çünkü derdiniz milletin iradesine çökmek, derdiniz Esenyurt'a çökmek, derdiniz şehir rantına çökmek; buna katlanamıyorsunuz. Milletin vermediğini sahte iddianamelerle almaya çalışıyorsunuz, sizin biraz vicdanınız varsa buna hesap verin.
PKK'lı Remzi Kartal'la yemek yiyen AKP'li Hüseyin Yayman sessizliğini bozdu
"YAYMAN’IN TBMM’DEKİ VARLIĞINDAN UTANIN"
- Birincisi: Yani on yıl önceki isminin telaffuz edilmesini ve telefon görüşmelerini eğer delil sayıyorsanız Hüseyin Yayman'ın şuradaki varlığından utanın, ondan sonra konuşun.
- İkincisi: "Geçici tedbir" diye masum söylediğiniz var ya, 1 milyon Esenyurtlunun iradesinin bitirilmesi anlamına geliyor çünkü o kişiyi "Hakkında soruşturma var, hakkında kovuşturma var." iddiasıyla tutukladığınız anda daha yandaş medya sizden önde gidiyor, daha o sırada bir kaymakamı vali yardımcısı atayıp kayyumunu hazırlıyorsunuz. Böylesine kirli bir tuzağın içerisindesiniz ve bunu masum bir atamaymış gibi gösteriyorsunuz. Dolayısıyla burada yapılan hukuksuzdur, haksızdır, yersizdir ve bir darbe girişimidir.
MHP'li AKÇAY'A ÖCALAN TEPKİSİ
Emir, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'a sert Öcalan tepkisi verdi. Emir, terör örgütü elebaşı için net konuşmasını şu sözlerle istedi:
- Şimdi, Sayın Akçay'a bir soru geliyor, Sayın Akçay üç şey yapabilir; duymazdan gelebilir, "evet" diyebilir, "hayır" diyebilir ama dönüp "Bizim geleneğimizde yok." diyor. Benim kafam karışıyor. Yani Abdullah Öcalan'ın sizin kürsünüze gelemeyecek olması geleneğiniz olmadığı için mi yoksa getirmeyeceğiniz için mi? Bunu söyleyin bir defa millete, millet bunu duysun. Sen CHP'yi ne karıştırıyorsun, CHP'nin kürsüye kimi çağırıp çağırmadığını ne karıştırıyorsun. CHP'nin pozisyonu belli. Siz eğer "Hayır, gelemez." diyorsanız söyleyin, yok, "Gelebilir ama geleneğimiz müsait değil." diyorsanız onu da söyleyin, herkes duysun.