Bahçeli: HDP'nin Türk siyasetinde yer almasına 1 saniye bile tahammül edemiyoruz

MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında Taksim'deki terör saldırısı üzerinden HDP'yi hedef alan Bahçeli, "HDP'nin Türk siyasetinde yer almasına 1 saniye bile tahammül edemiyoruz" dedi. Öte yandan saldırıya ilişkin Gezi Parkı benzetmesi yapan Bahçeli, "İstiklal Caddesi saldırısı tıpkı Gezi Parkı gibi büyüyen ve güçlenen Türkiye'yi geriye düşürme girişimidir" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Taksim'de gerçekleşen ve 6 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin konuşan Bahçeli, HDP'yi hedef alarak, "TBMM'de bölücü sima istemiyoruz. Terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabrımızı kevgire çeviren HDP'nin Türk siyasetinde yer almasına 1 saniye bile tahammül edemiyoruz" dedi.

Bahçeli'nin satırbaşları şöyle:

  • Değerli milletvekili arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, haftalık olağan Meclis grup toplantımıza başlarken sizleri muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en iyi dileklerimi sunuyorum. İnandığımız müddetçe bir amaç ve anlam dairesine bağlı olduğumuz sürece mücadele ediyor olmak bir hayat ve siyaset kuralıdır.
  • Gayenin de gayretin de ağırlık merkezi sabırdır. Selametin sıcaklığı eninde sonunda belirecektir. Bu da bir zaman meselesidir. Biz dava ve siyaset mücadelemizi inançla ve sabırla ifade ediyor, yurdumuzun her köşesinde yüksek hedeflerimizi anlatıyoruz. Anadolu'nun en ücra köşelerine gidiyoruz. Bugüne kadar 583 köyümüzü ziyaret ederek hasret giderdik, gönül köprülerini beraberce kurduk. Buna da devam edeceğiz. Köylülerimizin ayağına gidip cumhuriyetin 100. yıldönümüyle ilgili anlaşıyoruz. Çalışmalarımızın ibresini daha çok bütçe görüşmelerine çevirip daha çok bu alanda yoğunlaşacağız. Emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımızın lehine sonuçlanacak kanuni düzenlemeleri de hayata geçirmiş olacağız.
  • Cumhur İttifakı hiç oyalanmıyor, MHP de hiç durmuyor. Demokrasilerde sahada başı pişenin sandıkta aşı pişecektir. Mücadelemizin hiç aksamadan yürütüyoruz. Zira milletimizi, ülkemizi, insanımızı çok seviyoruz. 2023'e doğru aday belli karar net temalı Elazığ mitinglerimizi pazar günü gerçekleştirdik. Bu mitingimizde gakkoşlar meydanı hınca hınç doldurdular. Önümüzdeki pazar günü aynı tabloya Samsun mitingimizde de sahip olacağımızı düşünüyorum. Adım adım 2023 Köyüm Benim Sohbet Toplantılarımızda görev alan siz milletvekili arkadaşlarımıza ayrı ayrı tebrik ve teşekkürlerimi iletiyorum. Allah hepinizden razı olsun diyorum. Türkiye'yi zilletin 6+1 ayaklı kumar masasına teslim etmeyeceğiz.
  • Değerli arkadaşlarım terör örgütleri sadece insanımızın değil tüm insanlığın ortak can düşmanıdır. Terörizmin hiçbir şekli masum değildir, meşru değildir. Türkiye'nin üstesinden gelmesi kaçınılmaz olan sorunu bölücü terör sorunudur. Bu melanetin hakkından gelmedikten sonra hayatın diğer alanlarında tam bir istikrar yakalamamız çok zordur. Bu alanda çok ciddi neticelerin aldığı malumlarınız. Ekonomik güvenliğimizin sürekliliği, toplumsal huzurumuzun sükuneti terörle mücadeleden alınacak kalıcı ve kesin sonuçlara birebir bağlıdır. Türkiye terörle yaşamaya alışmayacak, teröre müsamaha göstermeyecektir. Bölücü teröristleri temizlemedikten, bunlarla her anlamda hesaplaşmadıktan sonra rahat duramayız. Milli bekamız, milli birliğimiz buna bağlıdır. Bayrak inmesin diye yavrularını mezara inen şehit analarına vefa borcumuzu kesinlikle ödemek zorundayız. Terör örgütleri muhasım çevrelerin çıkarına kullanılan kiralık katiller sürüsüdür.
  • Terörün haklı bir gerekçesi asla olamaz. Terörün milliyetinden, irade ve inancından asla bahsedilemez. Türkiye güçlü adımlarından ne zaman söz ettirse, çok gecikmeden asimetrik saldırılara maruz kalmaktadır. Bu durum yabancısı olmadığımız karanlık bir döngüdür. Terörle mücadele teröristle mücadele değildir. Olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül şekilde yorumladığımızda asıl tehdidin çok aktörlü, dış kaynaklı, küresel mücadelelerde bağlantılı terörizm müsibeti olduğu fark edilecektir. Terörizmle mücadele aslında Türkiye düşmanlarıyla topyekun bir mücadeledir. Devlet seyirci değildir, kesinlikle olmamıştır.
  • Terörle ve terörizmle mücadele yalnızca askerimize, polisimize ihale edilmiş basit bir asayiş olarak değerlendirilemeyecektir. Diplomatik mücadele eylem planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Terörizmle mücadele siyasi, ekonomik ve diplomasi sorunudur. İç ve dış odakları iyi tanımlamak gerekmektedir. Bölünmemizi ve parçalanmamızı rüyalarında bile göremeyeceklerdir. Herkes terörle arasına kalın bir çizgi çekmek zorundadır. Türkiye'de siyasetin de teröre sıcak mesaj verenler suç ortağıdır, işlenmiş cinayetlerde pay sahibi olan alçaklardır. TBMM'de bölücü sima istemiyoruz. Terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabrımızı kevgire çeviren HDP'nin Türk siyasetinde yer almasına 1 saniye bile tahammül edemiyoruz.
  • HDP, CHP'nin ikiz kardeşi, diğer marjinal partilerin çıkar ortağıdır. Teröre karşı 3 maymunu oynayanlar da zulmün göbek taşıdır. İstiklal Caddesi'nde özel eğitimli Suriye uyruklu bir teröristin eylemi yüreklerimizi kavuran bir sahne ortaya çıkarmıştır. 6 vatan evladımız şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Yaralı kardeşlerimize şifalar temenni ediyorum. PKK/YPG'yi ve arkalarında duran kan emicileri bütün hissiyatımla lanetliyorum. Bir gün bile geçmeden teröristin ele geçirilmesinden dolayı ekiplerimizi kutluyorum. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, terör örgütlerinin kökünü kazıyacağız. Kiralık katillerini üzerimize salanlara da misliyle cevap vereceğiz. Türkiye güçlüdür, hiçbir caninin önünde eğilmeyecektir. Türkiye sözde müttefiklere diz çökmeyecek, oyunlarına boyun eğmeyecektir.
  • İstiklal Caddesi'nin eylem yeri olarak neden seçildiği, hangi ülkelerin parmağının olduğu mutlaka netleşecektir. Masumlara bombayla saldıranlar, buna göz yumanlar, bununla itibar kazanacaklarını zannedenler şerefsiz kere şerefsizdir. Haklı mücadelemizden geri dönüş yoktur. Düşmanca saldırıların hesabı A'dan Z'ye sorulmazsa, bunlara acırsak, gök girsin kızıl çıksın.
  • Düşmana asla merhamet edilmeyecektir. Bölücü terör örgütüne aman verilmeyecektir. Terörizmle mücadelede muazzam sonuçlar alınmaktadır. CHP yönetimine çağrım terörizmle aralarına kesin bir çizgi koymalarıdır. Zillet ittifakının yeni bir toplantısı İstiklal Caddesi saldırısının gölgesinde yapılmıştır. Sonuç bildirgesinin hiçbir satırında PKK, YPG yoktur. Terör diyorlar ama örgüt ismini sayamıyorlar. Terörist bellidir, terör örgütü belirlenmiştir. YPG bize saldırmaz diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? Bu terör örgütünün ismi, cismi, kimliği nasıl tarif edilmelidir. HDP'nin sözde taziye mesajıyla 6'lı masanın mesajı arasında fark var mıdır? Zillet ittifakı katile katil diyememiştir. Bu siyaset, Türkiye'nin hakkını ve hukukunu savunan bir siyaset değildir. Zillet ittifakına sesleniyorum; korkmayın, ürkmeyin, 40 dereden su getirmeye kalkmayın. Çıkın milletimizin huzuruna, mertçe, PKK terör örgütüdür, canidir, hem milletimizin hem de insanlığın ortak düşmanıdır deyin. Cesaretle konuşun ki adam mısınız değil misiniz onu idrak edelim.
  • Terörist Demirtaş'ı serbest bırakacağım diyen Kılıçdaroğlu'nun PKK'ya çıtını çıkarması eşyanın tabiatına aykırıdır. HDP neyse CHP aynısıdır. Aynı gövdenin zehirli sarmaşıklarıdır.

Washington'ı işaret etti

ABD’nin bölücü teröre bakışıyla zillet ittifakının bakışı arasında bir fark göreniniz var mıdır? ABD’nin sahte ve samimiyetsiz taziye mesajlarıyla zillet ittifakının bu neviden mesajı arasında en küçük bir çelişki göreniniz olmuş mudur? Suriye veya Irak’taki terörist kamplarda eğitilip terör eylemi amacıyla canlı ceset gibi Türkiye’ye sızan ya da sızdırılan canilere hedef listesi veren, stratejik ve kalabalık mahallere gönderen hiçbir ülke dost değildir, dürüst değildir, esasen müttefik de değildir. Terörizmle hesaplaşmak Emperyalizmin bizatihi varlığıyla hesaplaşmak demektir. Biz terörizmin kaynağını sınırlarımızın mücavir alanlarında değil, Washington başta olmak üzere yabancı ülkelerin başkentlerinde olduğunu, bunun da saklanacak gizlenecek bir yanının kalmadığını biliyor ve görüyoruz. (Bahçeli'nin bu açıklamaları yaptığı saatlerde Biden ve Erdoğan G20 Zirvesi kapsamında bir araya geldikleri Bali'de el sıkışıyorlardı. Tartışma yaratan taziye mesajları ardından Biden'ın Erdoğan'a taziye mesajı ilettiği görüşmenin haberini için tıklayınız)

İstiklal Caddesi saldırısı, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi’ne bombalı cevaptır. İstiklal Caddesi saldırısı, bölgesel güç küresel aktör olan Türkiye’nin hızını kesme, istikbaline ve istikrarına darbe vurma saldırısıdır. İstiklal Caddesi saldırısı, tıpkı Gezi Parkı gibi, tıpkı 6-8 Ekim olayları gibi, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi terör aparatlarıyla engelleme, geriye düşürme, istiklali üzerinde kuşku uyandırma tertibi ve girişimidir. 7 Haziran 2015’ten 1 Kasım 2015’e kadar denenen hunhar eylemlerin aynısıyla tekrarı için faaliyet halinde olanlara diyorum ki, geleceğiniz varsa göreceğiniz de vardır ve o gördüğünüz yer gömüldüğünüz yer olacaktır.

New York Times'ı eleştirdi

ABD menşeili bir gazetenin bombalamayı haber değerinde servis etmesi kirli bir kampanyadır. Beyoğlu'nun en işlek caddesinin seçilmesi tesadüf değildir. Bu kanlı saldırının maksadı Türkiye'nin 2023 vizyonunu baltalamaktır. Saldırıyı seçimler nedeniyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler sadece namussuz değil, aramızda dolaşan casuslardır. Bu iddiayı diline dolayanların Türkiye diye bir ülkesi olamayacaktır. Bunlar hakkında aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir. Kafalarını ezmeye devam edeceğiz, her hain korkaktır. Susmayacağız, sinmeyeceğiz, geri gitmeyeceğiz, terör ihanetinin üzerine üzerine yürüyeceğiz. Allah bizleri dostlarımızın ihanetinden korusun.

Ekonomimizi hedef alıyorlar. Bin yıllık kardeşlik hukukumuzu hedef alıyorlar. İç barış ve huzur ortamımızı hedef alıyorlar. ABD menşeli bir gazetenin “her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi’nin bombalandığını” haber niteliğinde servis etmesi psikolojik harekâttır, skandal bir paylaşımdır, bayağı bir algı oyunudur, kirli bir kampanyadır. Beyoğlu’nun en işlek caddesinin seçilmesi tesadüfi değildir. Terörizmin amacı korku üretmektir. Bunun yanında hayatın olağan akışını kesintiye uğratmaktır. Bu kanlı saldırının maksadı Türkiye’nin imajını, itibarını ve 2023 vizyonunu baltalamaktır.
İstiklal Caddesi saldırısını yaklaşan seçimler sebebiyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler, bunu yazıp çizenler, sadece namussuz değil, aynı zamanda aramızda dolaşan casuslardır. Bu sapık iddia ve iftirayı diline dolayanların Türkiye diye bir ülkesi, Türk milleti ismiyle bir milleti olamaz, olamayacaktır. Bunlar hakkında teröristlere hangi muamele yapılıyorsa aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir.

Terörden korkmuyoruz, terörizmden çekinmiyoruz. Son teröristi, son kanlı silahıyla ele geçiresiye kadar durmayacağız, kafalarını ezmeye devam edeceğiz. Her hain korkaktır. Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise yanlışa sürükleyecektir. Pusmayacağız, susmayacağız, sinmeyeceğiz, geri gitmeyeceğiz, terör ihanetinin üzerine üzerine yürüyeceğiz. Nihayetinde bu illeti önümüzden ve ömrümüzden söküp atacağız. Allah bizleri dostlarımızın ihanetinden, düşmanlarımızın da merhametinden korusun. Allah ecrimizi arttırsın, encamımızı da hayır etsin.

Enerji krizi

Dünya karmakarışık bir ortama savrulmakla kalmamış, adeta kaynayan ve kapak tutmayan kazana dönüşmüştür. Avrupa ülkelerinde grev dalgası yaygınlaşmakta, kutuplaşmanın cesameti yoğunlaşmaktadır. Enerji krizi, yüksek enflasyon, azgınlaşan hayat pahalılığı, salgın sonrasının artçı sarsıntıları Avrupa ülkelerini sallamaktadır. Fransa, Almanya, İspanya, Birleşik Krallık ve Belçika toplumsal protestolara sahne olmaktadır. 2023 yılı için hem AB’de hem de Avro bölgesinde ekonomik büyüme tahminleri yüzde 0,3’e çekilmiştir. Resesyon beklentisi günden güne AB ülkelerinde ivme kazanmaktadır.

Avrupa’da yalnızca dört ülkenin, yani İrlanda, Malta, Romanya ve Bulgaristan’ın yüzde 1’in üzerinde büyüyeceği öngörülmektedir. ABD’de siyasi ve toplumsal cepheleşme 8 Kasım ara seçimleri münasebetiyle iyice belirginleşmiştir. Sırbistan ile Kosova arasındaki gerilim çıta yükseltirken, Doğu Afrika’da Kongo Demokratik Cumhuriyeti karışıklık içindedir. Ve Kenya bu ülkeye asker göndermiştir.

Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik tacizkar, tahripkar ve tehditvari siyasetinde herhangi bir azalma yoktur. Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın ülkesinin karasularını genişletmeye devam etme niyetini telaffuz etmesi küstahlıktır, ateşle oynamaktır. Bu bakanın haddini ve sınırını aşarak Türkiye’yi zorbalık ve aldatıcı davranmakla itham etmesi de akıl dışılık ve gerçekleri saptırmaktır. Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarma amacı savaş çağrısı, korkaklığın meydan okumasıdır. Hele karasularını 6 mile bir çıkarsınlar da görelim, el mi yaman, Türkiye mi yaman hep birlikte şahit olalım. Hakkımızı çiğnetmeyiz, uluslararası hukuka aykırı hiçbir fiili işgale Allah’ın izniyle müsaade etmeyiz.

Bu gerilim ortamında Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirve Toplantısı hepimizi umutlandıran, heyecanımıza heyecan katan gelişmelere vesile olmuştur. Cezayir’de yapılan 31’inci Arap Birliği Zirvesi fiyaskoyla sonuçlanırken, Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı Süheyl yıldızı gibi parlamış, Turan illeri diriliş ruhuyla şahlanmıştır. 11 Kasım 2022 tarihinde, Semerkant’ta “Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru” temasıyla bir araya gelen Türk Devletleri, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin kurulmasına ilişkin Nahçıvan Antlaşması’nın amaç ve ilkeleri doğrultusunda işbirliği ve dayanışmayı derinleştirme ve genişletme konusundaki taahhütlerini vurgulamışlardır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a “Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı’yla Türk Dünyası Ali Nişanı”nın tevdi edilmesinden memnuniyet duyuyor, zatı devletlerini tebrik ediyor, bu nişanların tarihi birlik ve kardeşliğimizin simgesi olduğunu huzurlarınızda ifade ediyorum.

KKTC’nin dünya çapında tanınmasının önündeki engeller birer birer kaldırılmaktadır

Ayrıca Kıbrıs Türklüğü Türk Dünyasının bir parçası görüldüğünden dolayı KKTC’ye Türk Devletleri Teşkilatı Gözlemci Statüsü verilmesi tarihi bir adım olmuştur. Artık KKTC’nin dünya çapında tanınmasının önündeki engeller birer birer kaldırılmaktadır. Kıbrıs Türk’tür, yeri Türk Birliği’nin içindedir. AB Komisyonu sözcüsüyle AB Dış ilişkiler Servisi tarafından KKTC’nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanması Rum ağzıdır, Yunan dilidir, hükümsüzdür, hukuksuzdur, ahmakça bir sızlanmadır. Semerkant Zirve Bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır. AB’nin iki yüzlü siyaseti, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı hilafına Kıbrıs Türklüğünün uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması çarpıklıktır. Kıbrıs Rum kesimi, Ada’nın hakimi ve sahibi değildir. Olması da tarihi ve kültürel açıdan mümkün değildir. Rumlar boşuna kürek çekip hayali fırtınalar koparsa da, Türklüğün kervanı yürüyecek, Allah’ın inayetiyle kutlu menzile önümüzdeki yıllarda vasıl olacaktır. Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilecektir. Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş uluslararası işbirliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan Ortak Güvenlik ve Refah için Semerkant Dayanışma Girişimi müstesna bir karar ve açılımdır.

Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın teklifiyle 2023’ün “Türk Medeniyetinin Yükseliş Yılı” ilan edilmesi bizim nezdimizde ve zirve nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir. Türk halklarının ortak tarihi, dili, kültürü, gelenekleri ve değerleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok taraflı iş birliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır.

Cumhuriyeti’mizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı hem de Türk yüzyılı olacaktır. Issık Gölü’nün kutlu hatıraları etrafında Türk halkları kenetlenecektir. Tanrı Dağı’nın eteklerinden dünyaya, adalet, barış, huzur ve istikrar yayılacaktır. Buradan Özbekistan’a, Azerbaycan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan’a, Türkmenistan’a, Macaristan’a, KKTC’ye selamlarımı iletiyor, bu ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ayrı ayrı tebrik ediyorum.