AKP'li vekilden şaşırtan Bartın açıklaması: Demek ki bir eksiklik var
Tunç, "Bu konuda TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasına dair önergemizi TBMM Başkanlığı’na sunduk. Hem TBMM’nin araştırması hem yargının soruşturması hem de yapılacak idari soruşturmalar neticesinde hadisenin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili bugün TBMM Genel Kurulu’nda konuşan AKP Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, şunları söyledi:
“SORUMLULARIN ORTAYA ÇIKARILACAĞINA VE BUNU BİZZAT TAKİP EDECEĞİME BURADAN SÖZ VERİYORUM”
“Amasra maden ocağı, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı bir müessese, 1967’den beri faaliyette. TTK’nın modernizasyonuyla ilgili olarak pilot uygulamaların başladığı bir ocak. Zonguldak-Bartın havzasında dik damarlardan oluşan, zor şartlara rağmen yarı mekanize sistemin ilk kez uygulandığı bir ocak. Üretimin saniye saniye izlenebildiği, gaz ölçümlerinin an be an yapılarak kaydedilebildiği, madencilerdeki çipler sayesinde tüm hareketlerin ocak içerisinde takip edilip kaydedildiği ve elektronik sisteme aktarıldığı, tüm süreçlerin ses, görüntü ve yazıların dijital ortamda kayıt altına alındığı, iş güvenliği uzmanlarının görev yaptığı, sürekli denetlenen maden ocağında tüm bunlara rağmen yüreklerimizi dağlayan bu elim kazanın sebebi mutlaka ortaya çıkarılacaktır, çıkarılmalıdır. Bölgenin bir milletvekili olarak, partimizin grup başkanvekili olarak bu sorumluların ortaya çıkarılacağına ve bunu bizzat takip edeceğime buradan söz veriyorum.
“KAZANIN KARA KUTUSU ARTIK YARGININ ELİNDEDİR”
Amasra Cumhuriyet Savcılığı, HSK’nın da merkezden görevlendirdiği savcıyla beraber 6 savcı soruşturmayı yürütmektedir. Şu anda arama ve el koyma işlemleri yapılmıştır. Kazanın olduğu yer, şu anda olay mahalli olarak giriş çıkışlara kapatılmıştır. Kazanın kara kutusu artık yargının elindedir. Bütün cihazlar, dijital sistemler, hepsine el konulmuştur ve bunlar yargının elindedir. Tüm kayıtlar incelendiğinde, kaza mahallinde uzman bilirkişiler tarafından yapılacak keşif ve araştırmalar neticesinde olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılacağına ve sorumlulardan hesap sorulacağına yürekten inanıyoruz. Bu tür kazaların bir daha gerçekleşmemesi için başka hangi tedbir alınması gerekiyorsa bunun da alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN ‘KADER’ İLE İLGİLİ CÜMLESİNİ ÇARPITANLAR OLDU”
Soma kazası sonrası kurulan araştırma komisyonunun önerileri doğrultusunda çok sayıda düzenleme yapıldı. Hayata geçirilenler var, alınan tedbirler var. Bu alınan tedbirlere rağmen, rapordaki tavsiyeler doğrultusunda gerçekleştirilen uygulamalara rağmen bu kazaların devam ediyor olması, demek ki bir yerlerde eksiklik, var bunu gösteriyor. Bu konuda TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmasına dair önergemizi TBMM Başkanlığı’na sunduk. Hem TBMM’nin araştırması hem yargının soruşturması hem de yapılacak idari soruşturmalar neticesinde hadisenin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Cumhurbaşkanımızın ‘kader’ ile ilgili cümlesini burada çarpıtanlar oldu. Kader, tedbire mani değildir. Cumhurbaşkanımızın orada ifade ettiği öncelikle şudur; ‘Hiçbir faaliyet insan hayatının önüne geçemez. Bu konuda alınması gereken tedbirlerin mutlaka alınması gerekir. Almayanlarla ilgili olarak da gerekli soruşturmaların yapılması gerekir’ diyor. Önce tedbirden bahsediyor.”
MHP Ankara Milletvekili Sadir Durmaz ise maden faciası hakkında şöyle konuştu:
“YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ”
“Elbette giden canlarımız geri gelmeyecek, acılar silinmeyecek, lakin kafalarda soru işareti kalmaması, ihmal veya kusur varsa bunun ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilmesi açısından bu detaylı soruşturma son derece önemlidir. Grizu patlaması söz konusuysa sensörlerin durumu ve ölçüm yapan teknik elemanların değerlendirmeleri mutlaka incelenecektir. Biz de MHP olarak konuyu hem adli ve idari soruşturma boyutuyla hem de kurulması düşünülen Meclis araştırma komisyonu marifetiyle yakından takip edeceğiz.
“SORUMLULARIN DA HUKUK ÖNÜNE ÇIKARILMASINI HERKESTEN FAZLA İSTEMEKTEYİZ”
Henüz acılarımız çok tazeyken, henüz patlama yeni olmuşken, henüz işçilerimiz toprak altından bile çıkarılmamışken Sayıştay’ın 2017 ve 2019 raporlarında Amasra Müessese Müdürlüğü’yle ilgili bölümleri birdenbire servis edip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önü arkası iyice araştırılmalıdır. Yaklaşık iki asra yaklaşan bir deneyime sahip olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ve tecrübeli personeli, Sayıştay raporlarının sonucunda ne yapmaları gerektiğini ve hangi tedbirleri alacaklarını elbette hepimizden daha iyi bilmektedir. Burada Sayıştay raporlarını es geçtiğimiz, denetim faaliyetlerini görmezden geldiğimiz kesinlikle düşünülmesin, aksine gerekli tahkikatın yapılarak varsa eksik, hata veya ihmallerin tespit edilmesini, sorumluların da hukuk önüne çıkarılmasını herkesten fazla istemekteyiz.
“KALICI ÖNLEM VE KONTROL, MADEN FACİALARINI ÖNLEMEDE BÜYÜK ÖNEME SAHİPTİR”
Tüm iş sektörlerinde kaza riski elbette vardır ama madencilik sektörü doğası gereği özellik arz etmekte, bilhassa yer altı kömür ocakları en fazla kazanın ve facianın yaşandığı alan olarak öne çıkmaktadır. Yer altı kömür ocaklarında herhangi bir olumsuz durumun zincirleme hâlinde birbirini tetikleyebilecek riskleri içerdiği ve dünyanın neredeyse en zor ve en riskli işkolu olduğu bilinmektedir. Cenabı Allah, Kur'an-ı Kerim'de, ‘Önce tedbir, sonra tevekkül’ buyurmuştur. Bu konuda teknoloji kullanımının daha da artması, çalışanlara ve işverenlere iş güvenliği ve emniyet kültürünün mutlak suretle kazandırılması gerekmektedir. Kalıcı önlem ve kontrol, maden facialarını önlemede büyük öneme sahiptir. İşletmelerimizde maliyetine bakılmaksızın iş güvenliği sistemi ve sıkı denetimin faciaları önleme ve hayat kurtarmada etkili olduğunun bilincinde olarak bu konudan asla taviz verilmemelidir. Söz konusu facia maalesef ilk değildir ama son olmasını diliyoruz.”