Kuru fasulye krizi: Bir bu eksikti!
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında yanında getirdiği kuru fasulyeyi kürsüye koyarak açıklamalarda bulundu. Açıklamalar "Bir bu eksikti, şimdi de kuru fasulye krizi" dedirtti.
Gürer, şunları söyledi:
"Et ve süt ürünleri emekli ve dar gelirliler için erişilmesi güç bir boyuta gelmişti. Şimdi kuru fasulye ve pilavın da sofralardan eksilme ihtimali ortaya çıktı. Emekli, kuru fasulye pilava da hasret kalabilir.
Tarım ve Orman Bakanı sürekli 'ihracatçıyız' dese de bakanlık verilerine göre ülkemizde 21 üründe arz açığı bulunuyor. Hububat ve bakliyat ürünleri arz açığını kapatmak için gümrük vergileri düşürülmekte ve ithalat sağlanarak bu yolla rafta ürün olmasının yolu açılmaktadır.

Nohut üretimi 2002 yılında 650 bin ton iken 2025 yılında 406 bin 400 tona gerilediği görülmektedir. 2025 yılının ilk dokuz ayında nohut için 780 bin 450 dolar yurtdışı çiftçisine ödeme yaptık. Kırmızı mercimekte 2002 yılı üretimi 500 bin ton iken 2025 yılı üretimi 230 bin tona geriledi.
"MISIR, KANADA, KIRGIZİSTAN, ETİYOPYA, ARJANTİN'DEN İTHAL"
Sofraların vazgeçilmezi, fakirin ve zenginin tükettiği kuru fasulyede bu yıl da üretici kazanamadı. Hasat döneminde tarlalara gittim, üreticilerle konuştum. Üretici, ürününü geçen yılın altında bir fiyatla satmak zorunda olduğunu söyledi. Patates tarlada kaldı. Fasulye girdi maliyetlerinin altında satılmadı. Kamu, alımda kenarda durdu. Üretici tüccara ezdirildi. Üretici her yıl yaşanan bu süreçle üretimden uzaklaşıyor. Kuraklık, don etkisinden söz edenlere sormak lazım eğer bu nedenle üretim düştüyse çiftçiye bir destek verdiniz mi?
Mısır, Kanada, Kırgızistan, Etiyopya, Arjantin'den fasulye ithal ediyoruz. Niğde'de üreticilerle konuştuğumda beyaz fasulyenin maliyetinin 40 lira civarında iken 35- 38 liraya satmaya çalışıyorlardı. Gübre, mazot, ilaç ve emek maliyetleriyle baş edemiyorlar. Masraflar yüzde yüz katlandı buna rağmen 'bizim gelirimiz artmadı artık üretim yapmayacağız' diyorlardı. Yani üretici mutlu değil,"
DEZENFORMASYON'DAN AÇIKLAMA
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi şu açıklamayı yaptı:

Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında “kuru fasulye krizinin yaşandığı ve ürünün sofralardan eksileceği” yönünde ortaya atılan iddialar tamamen asılsızdır ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir dezenformasyondur.
Ülkemizin kuru fasulye arzında herhangi bir sorun bulunmamaktadır. 2024 yılında yeterlilik oranımız %84,5’e ulaşmış; iç tüketimin büyük bölümü yerli üretimle karşılanmıştır. 2025 yılı için ise TÜİK’in tahminlerine göre 247 bin ton üretim gerçekleşmiş ve bu sürede yalnızca 7 bin tonluk sınırlı bir ithalat yapılmıştır. Bu göstergeler, iç piyasada arz sürekliliğinin güçlü biçimde korunduğunu ortaya koymaktadır.
Bunun yanı sıra, üreticimizin korunması amacıyla tüm tedbirler kararlılıkla uygulanmaktadır. Bu kapsamda Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından alım fiyatı 42 TL/kg olarak belirlenmiş, böylece hem üretim sürdürülebilirliği hem de piyasa istikrarı güvence altına alınmıştır.
Ayrıca güçlü arz yapısının gelecek yıllarda da devam etmesi için Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamındaki çalışmalar etkin şekilde sürdürülmekte, kuru fasulye üretiminin artırılmasına yönelik çiftçilerimize %75 oranında hibe tohum desteği sağlanmaktadır.
Diğer yandan kuru fasulye, son yapılan düzenlemeyle 2024’ten itibaren üretimin artırılması amacıyla üretim planlaması yapılan ürünler listesine alınmıştır. Bu kapsamda kuru fasulye üreticisine verilen destek de dekar başına 2024 üretim yılında 185 lira iken 2025 üretim yılında 366 liraya, 2026 üretim yılında ise 465 liraya çıkarılmıştır.
Tüm bu veriler, kuru fasulyeye erişimde bir sıkıntı yaşanacağı yönündeki iddiaların gerçeklikle bağdaşmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Kamuoyunun, manipülatif söylemlere itibar etmemesi, resmî kurumlar tarafından paylaşılan verilere itibar etmesi önemle rica olunur.
